İstanbul`dan uçakla dört saat süren Dubai Birleşik Arap Emirliklerinin ikinci büyük kenti.Nüfusu 1 milyon 770 bin,tam 190 ülkeden gelmiş farklı etnik yapıya sahip insan yaşıyor.Emirates denilen kendi halkı nüfusun ortalama yüzde onuna tekabül ediyor.Dubai nin ihtişamı havaalanında başlıyor.Çok güzel,düzenli ve şaşaalı bir havaalanı var.Çalışan personeli kendi yerel kıyafetleri ile görmek mümkün.Dışarı çıktığınızda çöl sıcağı ve rutubet karışımı bir hava yüzünüze vurarak sizde saunaya girmiş hissi uyandırıyor.Nefes almakta zorlandığınızı hissederek,kendinizi kapalı bir mekana atmaya çalışıyorsunuz.
Dışarıdaki boğucu havadan kurtulmak için kendimizi otele götürecek servis aracına attık.Servisin içi buz gibi,meğerse burada kısa süreli duraklamalarda araçlar hiç kontak kapatmazmış,araçların klima sistemide aynı kapalı mekanlar gibi çöl sıcağına göre yapılmış.Havaalanından kalacağımız Fairmont otele giderken şehirde ilk göze çarpan şeyin gökdelenler ve son model jipler olduğunu fark ediyorum.Beş yıldızlı otel 34 katlı,beş yıldızlı ama bizdeki beş yıldızlı oteller ile mukayese bile edilmez.Lüksü ve ihtişamı son raddesine kadar kullanmışlar.
Oteldeki lüksü tüm kapalı mekanlarda görmek mümkün.Hava çok sıcak olduğu ve insanlar zamanını kapalı mekanlarda geçirdiği için bütün enleri kapalı mekanlara yansıtmışlar.Bu enler,ilkler ve tekler sadece kapalı mekanlarda değil,şehrin genel dizaynında var.En yüksek,en güzel,en görkemli,en lüks.Hülasa şehrin neresine adım atarsanız bir enle karşılaşıyorsunuz.Dünyanın en yüksek binası Burj Dubai(828m),dünyanın en lüks ve tek yedi yıldızlı oteli Burj El Arap,dünyanın ilk kapalı suni kayak merkezi ski Dubai,Dünyanın en zengin bölgesi Jumeirah`da bulunan Atlantis Otel,dünyanın en lüks ve pahalı araçları,en büyük ve lüks alışveriş merkezleri bunlardan sadece bir kaçı.
Mutlaka görmeniz gerek diyebileceklerimden ilki eski adı ile Burj Dubai,yeni adı ile Burj Khalifa nın önündeki yapay göletdeki suyun dansı.Akşam olup hava karardıktan sonra gölet üzerine yapılmış fıskiyelerden fışkıran ve metrelerce yükseğe çıkan suyun müzik eşliğindeki dansı mutlaka görülmeli derim.Yüksek adrenalinden hoşlanıyorsanız Toyota Land Cuiser ile çölde safari keyfini mutlaka yaşamalısınız.Altı kişilik jiplerin,lastiğinin havası çöle girmeden önce bir miktar indirilip,çöle dalınıyor.Şoförlerin tüm maharetini sergilediği çöl safarisinin ardından deveye binme keyfinide yaşayın derim.Eğer vaktiniz olursa Birleşik Arap Emirliklerinin başkenti Abu Dabi ye geçip muhteşem Şeyh Zayed camiini görmelisiniz.Sütun ve duvarları çinilerle bezeli,kubbeleri altından olan cami de Arap ihtişamını ve lüksünü göremiyorsunuz,son derece sade,güzel ve huzur verici camide mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.
Şehrin başında bulunan Şeyh Muhammed Raşid El Maktum,petrol ve turizmden elde edilen geliri halkı ve şehri için harcayan bir yönetici.Küçük bir balıkçı köyünden devasa bir şehir kuran Maktum ailesi halkı tarafındanda çok seviliyor.Şehrin her yanında yeni binalar,alışveriş merkezleri,gökdelen inşaatları ve yeni projeler görmek mümkün.
Yerli halk,asla ağır işlerde çalıştırılmıyor.Ağır işlerde ve ayak işlerinde dışarıdan gelen yabancılar çalışıyor.Şeyh ailesi,şehrin değişik yerlerinde yaptırdığı lüks villaları çok cüzi bir fiyata taksitle fakir Emirates halkına veriyor,bu arada bayram,doğum gibi bir durumda o borçlarda affedilip,fakir yerli halk neredeyse bedavaya villa sahibi oluyor.Yabancılara vatandaşlık hakkıda verilmiyor.Emirates denilen yerli halk için sağlık ve eğitim ücretsiz,yabancılar bu haklardan ancak paralı faydalanabiliyorlar.Dubai de dizel araç yok,tüm araçlar benzinli.Ayrıca vergi olayıda olmadığı için ülkemizde 270 bin liraya satılan jip orada 60-70 bin lira.120 litrelik depo 30 liraya doluyor.Hemen her evin en az iki tane aracı var.Üretilen en son model araçlar ve limuzinler Dubai de adım başı karşınıza çıkıyor.

Çöl ve denizi ahenkli bir şekilde birleştirerek küçük bir balıkçı köyünden muhteşem bir şehir oluşturan Maktum ailesi,yapılacak her yeni projede dünyanın en ünlü mimar,mühendis ve şirketlerini ağırlayarak,görüşlerini dinleyip,projelerini değerlendiriyor.Rüşvet alacağına değil,projeyi en güzel ve en iyi yapacak olana işi veriyor.Sonuçta ortaya Dubai gibi bir şehir çıkıyor.
Dubai,yapay güzellikleri,lüks,gösteriş ve ihtişamı ile muhteşem bir şehir ancak asıl muhteşem olan Şeyh ailesinin Emirates halkı için elinden geleni yapması.Buna mukabil halkda ortak kullanım alanlarını pırıl pırıl kullanıyor.Her yer tertemiz,herkes kurallara ve bir birine saygılı.Toplu taşıma araçlarında,fatura ödemelerinde bayanlar öncelikli.Envayi çeşit giyim tarzında insan görmek mümkün Dubai de.Kapalı ve açık insanların bir arada uyum içinde yaşadığı bu şehirde hiçbir erkeğin yanından geçen bayana bırakın laf atmayı dönüp bakmadığını görmek de bir hayli şaşırtıcı.Yine şaşırtıcı olan bir başka hususda hırsızlık olayının olmaması.
Dubai,elektronik eşya cenneti.Cep telefonları ve bilgisayarlar Türkiyedekinin yarı fiyatı üstelik satılan pek çok ürün daha ülkemize bile gelmemişken siz buradan yarı fiatına alabilirsiniz.Yalnız bu ürünleri Daira bölgesinde indirimli bulabilirsiniz.Hediyelik eşya,giyim ve elektronik bu bölgede Mall denilen büyük alışveriş merkezlerinden çok daha ucuz.Daira da alışveriş yaptıktan sonra yakın olan sahile gidip tekne turu eşliğinde akşam yemeği yiyebilir,Dubai yi gece,ışıklar altında bir de sahilden seyredebilirsiniz.
Aslında anlatacak şey çok fazla,hani anlatılmaz yaşanır denir ya imkanınız varsa mutlaka görmelisiniz diyebileceğim bir yer Dubai.Ancak beni en çok etkileyen orada insan olduğunuzu hissediyorsunuz,Yapılan tüm güzellikler insan için.Herkes bu güzelliklerden faydalanabiliyor,ayrım yok.Saygı had safhada.İnsana değer veriliyor.Devletin kazancı birilerine peşkeş çekilmiyor yine halk için harcanıyor.Halk,her türlü imkandan faydalanıp,lüks içinde yaşıyor.Fakir halkın her türlü ihtiyacı düğün masrafından oturacağı eve kadar Şeyh tarafından karşılanıyor.Böyle olunca fakir halkda belli standartlarda yaşayabiliyor.Bizler muhteşem güzelliklere ve iklime sahip vergi cenneti(!)ülkemizde geçinemezken ülkeyi yönetenlerin,çölden cennet inşa ederek halkını altın fanus içinde yaşatan Şeyh ailesinden öğrenecek çok şeyleri olduğunu düşünüyorum.