Pek çok doktorun yardımı ile ölüyorum. -Büyük İskender |
|
||||||||||
|
Oturdukları tek katlı evin koca bir bahçesi ve bahçe içinde mis gibi kokan kırmızı,pembe güller vardı.Sabahın ilk ışıkları ile güller toplanır önce küçük demetler yapılıp biz çocukların ellerine tutuşturulurdu.Bizler mahalleye dağılıp söylenen evlere birer birer gül demetlerini dağıtır dönerdik.Dağıtma işi bitince kalan güllerden gül şurubu ve reçeli yapma işi başlardı.Aynı şekilde bastık(pestil) yapılacağı zamanda bahçede ocaklar kurulur,ezilen üzümler koca kazanlarda kaynatılır,kaynamış üzüm şıraları büyük taslarla yine tüm mahalleye eksiksiz dağıtılırdı.Kışlık bulgurlarımızda burada kazanlarda kaynatılır,kurutmak üzere serilmeden öncede tüm komşulara birer tabak mutlaka gönderilirdi. O zamanlar çarşı ekmeğine fazla rağbet edilmezdi.Mümkün mertebe evlerdeki ocaklarda yapılırdı.Anneannemlerde, ekmek yapılmasıda bir merasimdi.Bahçedeki ocak üzerinde pişen ekmeğin kokusu yayılmaya başlayınca yakın komşular birer ikişer yardım etmek için gelir,hem ekmek pişirilir hemde hazırlanan içlerden börek yapılıp komşulara ikram edilirdi.Dedem emekli bir devlet memuru idi.Maddi durumu çok da iyi değildi ama anneannem de dedem de sofralarını paylaştıkça mutlu olur,kapılarına gelen kimseyi yemeksiz göndermezlerdi.Her ikisini de kaybedeli yıllar olurdu,oturdukları o ev satıldı.Memlekete gittiğimde bazen geçerim evlerinin önünden ama çocukluğumda her daim açık olan o kapı ne yazık ki hep kapalı olur. Şimdi düşünüyorumda yapılan yavan bir yemek bile büyük bir iştah ve mutluluk ile yenirdi çünkü paylaşılırdı.Yetti yetmedi,doyduk doymadık endişesi taşınmazdı,misafir kısmeti ile gelir,merak etmeyin bu yemekle daha kaç kişi doyar derdi rahmetlik anneannem.O günleri,mutluluğu,paylaşmayı,iyi niyeti özelliklede onları çok özlüyorum. Bugün o ilişkileri yaşamak mümkün değil, herkes geçim telaşına düşmüş,herkesin gözünü para hırsı bürümüş,kimsenin kimseyi görecek durumu kalmamış.İyi niyetler kötü emelli insanlar tarafından suistimal edilmiş.Komşular birbiri ile karşılaşmamak için neredeyse yollarını değiştirir hale gelmişler.Maddi durumu ve kariyeri olanlar rağbet görür olmuş.Düşünün ki evde olan komşunuz sırf rahatı bozulur diye evde yokmuş moduna girip çalan kapı ziline bakmıyor.Yalnız yaşayan ve aniden vefat eden komşunun vefatı ancak cesedi etrafa koku yaymaya başlayınca fark ediliyor. İşte size iki örnek birinde her şeylerini paylaşan,birbirlerinin dertlerine,sıkıntılarına ortak olan komşular diğerinde ise birbirlerinden haberi dahi olmayan kendi kabuğuna çekilip kendi dünyasında yaşayan insanlar.Bizleri toplum olarak böylesine yabanileştiren,böylesine hırçınlaştıran,böylesine yozlaştırarak birbirimizden koparan bu saçma sebepler bizi çevremizden koparmakla kalmayıp insani duygularımızı,benliğimizi ve bizi biz yapan yani insan olmamızı sağlayan tüm değerlerimizide alıp götürerek yok etmiştir bilmem farkındamısınız?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © derya eğilmez, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |