..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Pek çok doktorun yardımı ile ölüyorum. -Büyük İskender
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Anılar > derya eğilmez




4 Ağustos 2010
Sakın Komşum Görmesin  
derya eğilmez
özlediğim ama kendi çocuklarıma yaşatamadığım,hatırladıkça muzip bir gülümseme ve iki damla göz yaşı ile yadettiğim çocukluk yıllarım...


:AHGC:
Çocukluk yıllarımda yazları anneanne ve dedemin yanına giderdik.Diğer teyzelerim ve çocukları da gelince siz seyreyleyin cümbüşü.Rahmetlik dedem sabah ezanı ile uyanır ve hemen dış kapıyı açardı.O kapı, gece uyuyana kadar açık kalırdı.Öğle ve akşam yemekleri kalabalık ve curcuna ile neşe içinde yenir,bahçe kapısından ses duyulsa dedeciğim fırlar,kim gelirse gelsin kolundan çekip zorla sofraya oturtmaya çalışırdı.Komşunun çocuğu veya sütçü çocuk kendilerini zor kurtarırdı.Eğer yemeğe oturtabilmişse dedemden mutlusu yoktu.Şimdi düşünüyorumda bizler aile üyeleri olarak en az yirmi kişi olurduk,buna rağmen ne dedem ne anneannem bu yemek ancak bizim kalabalığa yeter demez kapıya kim gelse canı gönülden sofraya davet ederdi.
Oturdukları tek katlı evin koca bir bahçesi ve bahçe içinde mis gibi kokan kırmızı,pembe güller vardı.Sabahın ilk ışıkları ile güller toplanır önce küçük demetler yapılıp biz çocukların ellerine tutuşturulurdu.Bizler mahalleye dağılıp söylenen evlere birer birer gül demetlerini dağıtır dönerdik.Dağıtma işi bitince kalan güllerden gül şurubu ve reçeli yapma işi başlardı.Aynı şekilde bastık(pestil) yapılacağı zamanda bahçede ocaklar kurulur,ezilen üzümler koca kazanlarda kaynatılır,kaynamış üzüm şıraları büyük taslarla yine tüm mahalleye eksiksiz dağıtılırdı.Kışlık bulgurlarımızda burada kazanlarda kaynatılır,kurutmak üzere serilmeden öncede tüm komşulara birer tabak mutlaka gönderilirdi.
O zamanlar çarşı ekmeğine fazla rağbet edilmezdi.Mümkün mertebe evlerdeki ocaklarda yapılırdı.Anneannemlerde, ekmek yapılmasıda bir merasimdi.Bahçedeki ocak üzerinde pişen ekmeğin kokusu yayılmaya başlayınca yakın komşular birer ikişer yardım etmek için gelir,hem ekmek pişirilir hemde hazırlanan içlerden börek yapılıp komşulara ikram edilirdi.Dedem emekli bir devlet memuru idi.Maddi durumu çok da iyi değildi ama anneannem de dedem de sofralarını paylaştıkça mutlu olur,kapılarına gelen kimseyi yemeksiz göndermezlerdi.Her ikisini de kaybedeli yıllar olurdu,oturdukları o ev satıldı.Memlekete gittiğimde bazen geçerim evlerinin önünden ama çocukluğumda her daim açık olan o kapı ne yazık ki hep kapalı olur.
Şimdi düşünüyorumda yapılan yavan bir yemek bile büyük bir iştah ve mutluluk ile yenirdi çünkü paylaşılırdı.Yetti yetmedi,doyduk doymadık endişesi taşınmazdı,misafir kısmeti ile gelir,merak etmeyin bu yemekle daha kaç kişi doyar derdi rahmetlik anneannem.O günleri,mutluluğu,paylaşmayı,iyi niyeti özelliklede onları çok özlüyorum.
Bugün o ilişkileri yaşamak mümkün değil, herkes geçim telaşına düşmüş,herkesin gözünü para hırsı bürümüş,kimsenin kimseyi görecek durumu kalmamış.İyi niyetler kötü emelli insanlar tarafından suistimal edilmiş.Komşular birbiri ile karşılaşmamak için neredeyse yollarını değiştirir hale gelmişler.Maddi durumu ve kariyeri olanlar rağbet görür olmuş.Düşünün ki evde olan komşunuz sırf rahatı bozulur diye evde yokmuş moduna girip çalan kapı ziline bakmıyor.Yalnız yaşayan ve aniden vefat eden komşunun vefatı ancak cesedi etrafa koku yaymaya başlayınca fark ediliyor.
İşte size iki örnek birinde her şeylerini paylaşan,birbirlerinin dertlerine,sıkıntılarına ortak olan komşular diğerinde ise birbirlerinden haberi dahi olmayan kendi kabuğuna çekilip kendi dünyasında yaşayan insanlar.Bizleri toplum olarak böylesine yabanileştiren,böylesine hırçınlaştıran,böylesine yozlaştırarak birbirimizden koparan bu saçma sebepler bizi çevremizden koparmakla kalmayıp insani duygularımızı,benliğimizi ve bizi biz yapan yani insan olmamızı sağlayan tüm değerlerimizide alıp götürerek yok etmiştir bilmem farkındamısınız?









.Eleştiriler & Yorumlar

:: Değerlerin peşine düşme zamanı
Gönderen: Mustafa Şakarcan / , Türkiye
11 Aralık 2010
Evet, çok haklısınız. Ama, şimdi birer birer kaybettiğimiz değerlerimizin peşine düşme, onları kovalama, gerekirse o güzellliklerimiz den af dileme tekrar onlara sahip olma zamanı... Teşekkür ve saygılar...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anılar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Başka Türkiye Yok

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ahmet Haşim ve Yalancı Ay
Gaziantep İzlenimlerim
Prangasını Kıran Kapalı Kadınlar
Bir Kadın Ne İster?
Bizler Gerçekten Çocuk Olmuşuz
Muadil İstemezuk
Belki Yarın Çok Geç Olabilir
Şaşmışım Bu Muadil İlaçtan
Nerede O Eski Ramazanlar
Özgürlüğün Farkına Varabilmek

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sevgili Günlük [Öykü]
Mahkemede Bir Gün [Öykü]
Sağlığımız Nereye Gidiyor? [Eleştiri]
Kendisi Dev Yüreği Küçük Adamlar [Eleştiri]
Erbekan Yeni mi Anlaşıldı? [Eleştiri]
Geçici 15. Madde Tozlu Raflara Kaldırıldı [Eleştiri]
Erbakan Yeni mi Anlaşıldı? [Eleştiri]
Muhaliflere Ders Olsun (!) [Eleştiri]
Bu Bono Başka Bono [Eleştiri]
Eyvah Texastayım [Eleştiri]


derya eğilmez kimdir?

eczacı,ressam,yazar

Etkilendiği Yazarlar:
Cengiz Aytmatov,Reşat Nuri Güntekin,,Yakup Kadri Karaosmanoğlu,


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © derya eğilmez, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.