..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Her şey ancak sevgiyle satın alınabilmelidir. -Andre Gide
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Ayşe Kaya




25 Kasım 2010
Siz Hiç Âşık Oldunuz Mu?  
Ayşe Kaya
Aşk Mekke’de başlar, aşk Medine’de başlar. Ve vatana dönüş yaklaştıkça hasrette kalplere düşmeye başlar daha o anda. Gözlerde yaşlar sel olur ayrılık akla düştükçe, zorla ayrılan sevgililer gibi kırılır kollar kanatlar. Gönül artık yasa girer, oda tıpkı Kâbe gibi karalara bürünür. Ayrılığın ateşi dönmeden yakar daha ve döndüğündeyse yandıkça yanar, ateş büyür içinde asla kor olmaz ve sönmez bu aşk ateşi. Dertli bir âşıktır hacı.


:AFJF:
Siz hiç âşık oldunuz mu? Bu soruyu yönlünü her ne kadar kaptırmış olsa da, henüz hac ve umre ibadeti yapmamış kişilere soruyorum. Hani hep genel bir düşünce vardır hacca gitmiş kişiler için, “canım nasılsa bir kere gitmişler, farz ibadetlerini yapmışlar daha niye yeniden gitmek istiyorlar ki, onun yerine başka hayır yapsınlar ya da başkalarını yollasınlar.” Yahut ta imrenenler der ki “siz gittiniz tamam sıra bizde artık” hakikaten de imrenilecek en güzel şeylerden biridir hac için yola çıkanlara özenmek ve iç geçirerek “inşallah bir gün bende giderim” demek.
Hac! Akılların alamayacağı bir büyü. Gitmeden önce sadece özenirsiniz, gitmek için dualar edersiniz, çünkü Kâbe Allah’ın evidir orda Yaratıcının huzurunda olmak herkesin hayalleri arasında vardır ve Medine Peygamberin –a.s.- şehridir, bu güzel şehirde asrı-saadetten bir kare bulmak da yine herkesin özendiği bir durumdur. Çünkü biz severiz Rabbimizi ve Peygamberimizi. Yıllarca didinip dururuz hac parasını biriktirebilmek için beklide. Rızkımızdan çoluk çocuğumuzun nafakasından kısarız kavuşabilmek için o mübarek topraklarla. Bazen ateş düşer içimize bir Kâbe resmi görünce ya da hacılar televizyonlarda göründükçe kalbimiz küt küt atar “ah bende orda olsaydım” diye. İşte bu, kalbin yaşayacağı en güzel özlemlerden biridir. Ne var ki, bir hacıya “siz gittiniz bırakında gitmeyenler gitsin birazda, daha niye gidiyorsunuz demek onlara yapılacak en büyük zulümlerden biridir.” Her âşık mutlaka ki bir kez daha sevdiğini görmek için can atar. İşte bir kere hacca gidenlerde artık âşık olmuşlardır oralara. Gönüllerini kaptırmışlardır kara gözlü yar Kâbe’ye. Beklide gitmeden önce onlarda hep önceden yargılamışlardır tekrar tekrar gidenleri ama şimdi anlar onlar giden neden tekrar gelmek için can atıyor.
Kâbe büyüler, âşık eder bir kere kendisiyle göz göze geleni kendisine, kara bir sevda düşürür kalbe. O güne kadar kendisini merakla görmek isteyen kalp artık ona esir olur, merak biter ama artık bitmeyen bir aşk başlar. Aynı şekilde Efendimizin a.s. Yeşil Kubbesi de kendisine bir kez bakanı mest eder kendisine, gönül artık bu iki aşkın arasında yanıp durur. Mekke’deyken Medine’yi özler, Medine’deyken de Mekke’yi. Dedik ya hani gelmeden önce her şey bir meraktır ve istektir, geldikten sonra başlar asıl her şey. Derki hacı kendi kendine “ keşke daha evvelden gelebilseydim, bir kez daha gelebilir miyim acaba, ne hata etmişim yeniden gelenleri kınayarak meğer.”
Bu yazılanlar belki basit gelebilir birçok kişiye, ya da “ne demek canım, ben hiç gitmeden ama bende çok istiyorum gidebilmeyi bende aşığım Kâbe’ye Yeşil Kubbeye” diyebilirsiniz ama inanın ki bir kez gidince sizde böyle düşüneceksiniz. Eski gitme arzunuzla gittikten sonraki arzunuz ne kadar da farklı olacak, önceki devede kulak gibi gelecek hatta. Önceden bir kere gitmek istediyseniz şimdi bin kere isteyeceksiniz ve hep fırsat kollayacaksınız, artık demeyeceksiniz çoluk çocuğum ne olacak. Gözünüzü kara bir sevda bürümüşken diğer sevdalar basit gelecek.
Aşk Mekke’de başlar, aşk Medine’de başlar. Ve vatana dönüş yaklaştıkça hasrette kalplere düşmeye başlar daha o anda. Gözlerde yaşlar sel olur ayrılık akla düştükçe, zorla ayrılan sevgililer gibi kırılır kollar kanatlar. Gönül artık yasa girer, oda tıpkı Kâbe gibi karalara bürünür. Ayrılığın ateşi dönmeden yakar daha ve döndüğündeyse yandıkça yanar, ateş büyür içinde asla kor olmaz ve sönmez bu aşk ateşi. Dertli bir âşıktır hacı. Derdini de yine sadece onun gibi dertliler anlar ve derdinin tek çaresi de sevgilisiyle yeniden buluşmasıdır. İki sevgilinin yeniden bir araya gelmesine kim ne diyebilir ki? Kalplerin sükûnu için bu şarttır nede olsa. Âşık olmuş bir gönül ya sevdiğini yeniden görecek, ya da yeniden görecek ikinci bir şıkkı yok bunun. Bize düsen şunu demek: “Allah kavuştursun.”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Habersiz Ziyaret
Sevgiliye Kırgın Satırlar
Aynalarda Kalan 2
Ey Yar...
Sustum... Mu?
Aşkımın Son Sözleri...
Uzaktaki Sevdiğim
Kısacık Aşkımız
Yalnızlar Şehri
Hasret Günleri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aynalarda Kalan [Şiir]
Öğrettiklerin... [Şiir]
Bendeki Sen [Şiir]
İki Ateş Arasında Aşk [Şiir]
Yine Sana Sitemler... [Şiir]
Rahmet Peygamberi [Şiir]
Hacım [Şiir]
Gökkuşağım [Şiir]
Bilseydik [Şiir]
Kararsız Aşk [Şiir]


Ayşe Kaya kimdir?

Niye bilmem hep sonbaharı sevdim, Dökülen yapraklarda buldum kendimi. Bir tarafım olabildiğine mutlu dedim, Diğer tarafım çözemediğim kadar gizemli.

Etkilendiği Yazarlar:
senai demirci, mustafa islamoğlu, ramazan kayan


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ayşe Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.