..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Toplum ve Birey > Hilâl Erboyacı




1 Ocak 2011
Söylemler ve Eylemler - 1 -  
Söylemler ve Eylemler - 1 -

Hilâl Erboyacı


Sayın HÜSMÜLLÜ, yine aynı yazısının 27. Bölümünde ‘-Haksızlıkların artması cesur insan sayısının azaldığını gösterir. ‘diyor…Sizce yeterince haksızlıklar artmadı mı?!....


:BBBI:


Uzun süredir değerli felsefe öğretmeni ve yazar Sayın Ömer Faruk Hüsmüllü’nün Edebiyat defteri ve İzedebiyattaki ‘ Oruç Baba’dan Aforizmalar’ yazı dizisini merakla takip etmekteyim. – Bu arada tüm dostlara öneririm – Öyle cümleler var ki ‘evet’ diyorsunuz,’ işte bu!’. Hepsi için sayfalarca yazı yazılabilir, hepsi için ayrı bir tartışma konusu açılabilir. Ancak beni her okuduğumda düşündüren bu sözlerin bize ne kadar çarpıcı gelirse gelsin yaşamımızda ne kadar uygulayabildiğimiz ya da uygulayabileceğimiz. Mangalda kül bırakmayan nice insanlar tanıdım. Tanıdıktan sonra söylemleriyle eylemleri arasında uçurumlar olan. Hatta tamamen çelişen…

Yazacağım her şeyden Sayın HÜSMÜLLÜ’yü tenzih ederim. Beyefendiliğiyle, nezaketiyle, saygınlığıyla her zaman bana ışık tutmuş, bu yazıyı yazmamda en büyük katkıyı sağlamış değerli bir isimdir kendisi. Ben sadece değerli yazılarının rüzgarıyla ivme kazandım ve düşüncelerimi kağıda dökme kararı aldım.

Bu vesileyle ne zamandır şöyle eteğimdeki taşları dökeyim rahatlayayım derim de bir türlü fırsat bulamam dünya telaşesinden. Bugün yazmaya kararlıyım. Uzun süredir insanlar arası iletişimde zor olanın ne olduğunu ya da neler olduğunu düşünür dururdum. Birbirimizden şikayet edip dururken aslında şikayet ettiğimiz pek çok konunun temelinde yatan acı gerçeğin bencilliğimiz, hırslarımız ve psikolojik dengemizdeki sarsılmalar olabileceği ihtimalinden söz etsem: ‘ Bu muydu günlerce düşünüp sonuca vardığın tespit? ’ deyip beni ya da yazacaklarımı hafife almanızı anlayabilirim. Elbette sorunun kaynağında hepimizin çok iyi bildiği böyle sıradan görünmesine rağmen aslında tüm yaşantımızı etkileyen nedenler de var.

Ben başka bir konudan söz edeceğim. Başlıktan da anlayacağınız üzere ‘Söylemler ve Eylemlerden’….Bir insanı tanımanın ilk koşulu o insanla diyalog kurabilmektir. Öyle ya atalarımız bile :’ Hayvanlar koklaşa koklaşa , insanlar konuşa konuşa’ demişler. Hatta ‘Kadı anlatılana göre fetva verir’ gibi insanların söylemlerinin önemli olduğunu vurgulayan ne güzel veciz sözler bırakmışlar bize.

Böyle değil işte. Söylemler yanıltıyor insanı. Eylemlerse incitiyor. Bakıyorsunuz karşınızdaki insan sayfalar dolusu yazı yazmış, ‘Aman ne kadar bilgili!’ diyorsunuz, öyle felsefi laflar etmiş, öyle didaktik inciler döktürmüş ki ‘ Vay, ne kültürlü bir insan!’ diyor, mesafeleri daraltıyor, tüm iyi niyetinizle sarılıyorsunuz. Bu kez ataların kulaklarını çınlatıyor: ‘Doğruymuş, bir insanı tanımak için ya aynı sofraya oturacaksın; ya aynı evde kalacaksın; ya da alış-veriş yapacaksın demeleri…’ diyiveriyorsunuz.

Sayın Hüsmüllü: ‘Oruç Baba’dan Aforizmalar’ adlı yazısının 21. Bölümünde:’- Söylemediklerimi de anlayacak bir dost arıyorum.’ diyor. Bakarsınız bu yazdıklarım Sayın Hüsmüllü’nün belki de söyleyemediklerini anlamama sebep olur:)) Elbette şaka yapıyorum hatta yazdıklarımı biraz yumuşatmaya çalışıyorum; ama üzülüyorum. Üzülüyorum, İnsanların hasisliklerine, bencilliklerine. Üzülüyorum, iki yüzlülüklerine. Üzülüyorum, haklarında pek çok dedikodu yapıp sonra da sütten çıkmış ak kaşık gibi yüzlerine gülen riyakarlıklarına. Üzülüyorum, Ellerine geçen küçücük fırsatları insanlar üzerinde baskıya dönüştüren, -söylemlerine kendileri bile inanmadan- insanlara egemen olmak için rant arayan davranışlarına.

Septik olmaktan nefret ederim. Her şeyi yaşayarak öğrenmek isteyenlerdenim. Sözüm şüphe duyduğum, hissettiğim, yazılarından sonuca vardığım- ki bunu hiçbir zaman yapmam- insanlar için değil elbette. Bire bir tanıdığım, şahit olduğum, hayretler içinde kaldığım, demagojinin ustaları içindir. Sayın Hüsmüllü’den öğrenmiştim pragmatik bir çağda olduğumuzu. Yani faydacılığın ve çıkarcılığın egemen olduğu çağ… Bunu çoğu zaman arkadaşlarımla yaptığım sohbetlerde neo-liberalizmin ‘ Haklı olmak için her şey mübahtır .’ anlayışıyla da açıklamaya çalışırdım içim yanarak. O zaman ne? Bırakalım etik ve ahlaki olan şeyleri!.. Sayın Hüsmüllü’nün söylemleri ve eylemleri uçuşsun gitsin. Alkışlayalım, övgüler dizelim sonra da bir şey olmamış gibi ‘adam sen de!’ deyip bildiğimizi mi okuyalım?

Sayın HÜSMÜLLÜ, yine aynı yazısının 27. Bölümünde ‘-Haksızlıkların artması cesur insan sayısının azaldığını gösterir. ‘diyor…Sizce yeterince haksızlıklar artmadı mı?!....


Devam edecek….

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Teşekkürler
Gönderen: Hilâl Erboyacı / , Türkiye
1 Ocak 2011
Sayın HÜSMÜLLÜ, öncelikle teşekkürler ediyorum değerli yorumunuz için. Hassasiyet noktasında idealist ve doğrulardan yana eylem gerçekleştirme çabasında olan onun için de çoğu zaman yazarken eli titreyen bir insan olduğum doğru. Çabasında olan sözcüklerini ısrarla kullandım. Çünkü hepimiz hatalarımızla sevaplarımızla sonuçta insanız.Ancak en azından çabasında olmak gerekmiyor mu? O zaman yaşamanın ya da yazmanın anlamı anlamı ne? Ben Aforizmalar üzerine yazmaya devam edeceğim.Kızdığınız herhangi bir şey olursa lütfen uyarın hemen silerim. Hiçbir zaman yazılarınıza ve emeğinize zarar vermek istemem. Biliyorum birileri alınırsa diye düşünebilirsiniz. Elbette yarası olan gocunur ;ancak bu tür özelliklerini belirlediğim kimseyi yakınımda barındırmam ve kolay unuturum -siz daha iyi bilirsiniz bir nevi savunma mekanizması-.Benim yazım genele hitap eden özel isimlerle ilgisi olmayan bir yazı. Çok sağolun verdiğiniz rüzgar için. En ari saygı ve selamlarımı gönderiyorum.

:: ...
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
1 Ocak 2011
Hilal hanımefendi, öncelikle kutlarım bu güzel yazınız için. Çok hassas bir ruhsal yapıya sahip olduğunuz kesin. Olaylar ister istemez sizi fazla etkiliyor. Ama lütfen sağlık ve mutluluğunuz için bu etkilenmeyi en aza indirin. Dünyayı dilediğimiz gibi kuramayışımızın sıkuntılarını daha çok yaşayacağız. Umduğumuz gibi dost bulamayacağız belki, ya da dost sandıklarımızın ihanetine uğrayacağız. Hak, hukuk, adalet, insanlık diye nutuk atanların en büyük haksızlıkları yaptıklarına tanık olacağız belki de... Paylaşım için teşekkürler. Ayrıca beni mahcup ettiğinizi de söylemeden geçemeyeceğim. Selam ve saygılarımla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum ve birey kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sakınan Göze Çöp Batar
Söylemler ve Eylemler - 9
Söylemler ve Eylemler - 5 -
Söylemler ve Eylemler - 4 -
Söylemler ve Eylemler - 2 -
Söylemler ve Eylemler - 3 -
Sosyalleşmek mi Edepsizlik Mi/ Trafik Karmaşası

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Zendagi Migzara (Yaşam Devam Ediyor)
Sosyalleşmek mi Edepsizlik Mi/ Edebiyat Siteleri ve Yorumlar
Adaletin Kestiği Parmak Acımaz
Söylemler ve Eylemler - 7 -
Çizik Çizik Yürekler
Çağdaş Bir Yusuf Has Hacip ve Mağaranın Kamburu

Zor Zanaat Kadın Yazar Olmak
Neydi O Güzelim Ders Kitapları
'Özlemeye ve Korkmaya Devam' Üzerine

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Har Elinden [Şiir]
Kutsi ve Asi [Şiir]
Erteledik [Şiir]
Orantısız Güç [Şiir]
Yirmi Birinci Asra Hicviye [Şiir]
Nerede Ölmeden Önce Ölüm [Şiir]
Çanakkale'de Zafer Muştulanmıştı [Şiir]
Sessiz Kahramanlarımız [Şiir]
Yapay Tanrılar [Şiir]
Üç Çocuk / Üç Can [Şiir]


Hilâl Erboyacı kimdir?

Yaşam söz üzerine kurulmuş. Yazı sözü kalıcı kılmış. Bir Edebiyat neferi olarak seksenli yıllarda başladığım serüvenime bir iz bırakmak ve geleceğe katkıda bulunmak üzere çıktım. . Bir hoş sada bırakabilirsem ne mutlu. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Türk şiirinin tüm isimlerinden etkilenmiş olmam mümkün..


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hilâl Erboyacı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.