..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İste, sana verilecektir; Ara, bulacaksındır; Çal ve kapı sana açılacaktır -İncil
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Sinan Yıldırım




26 Ocak 2011
Sırdaşıma Mektup  
Sinan Yıldırım
Kar yağmış şehrin sokakları ıssız. Her gün gazetesini alıp fırından yeni çıkmış, dumanı tüten ekmelerden alıp evlerine dönenler yok. Okula gitmek için servis bekleyen öğrenciler var sadece. Eskiden yürürdük okula, kar, yağmur, çamur demeden, sıkı sıkıya üstümüzü giyer, bir bere ve kaşkolla sarınıp sarmalanıp yolcu edilirdik, unutmuşum yollarda iz bile yokken komşunun çocuklarının benim bıraktığım izlerden geldikleri günleri.


:BDAC:
Bildiklerimi Unuttum

Kar yağmış şehrin sokakları ıssız. Her gün gazetesini alıp fırından yeni çıkmış, dumanı tüten ekmelerden alıp evlerine dönenler yok. Okula gitmek için servis bekleyen öğrenciler var sadece. Eskiden yürürdük okula, kar, yağmur, çamur demeden, sıkı sıkıya üstümüzü giyer, bir bere ve kaşkolla sarınıp sarmalanıp yolcu edilirdik, unutmuşum yollarda iz bile yokken komşunun çocuklarının benim bıraktığım izlerden geldikleri günleri.

Bembeyaz örtü çekilmiş sokakta ilk yürümenin verdiği bir heyecan vardı, sanki aya ilk ayak basan insan gibi hissederdim kendimi. Benden başka kimse yok, benim ayakkabılarımın bıraktığı izlerden başka iz yok, sokak köpekleri bile daha çıkmamışlar sabah voltalarına, kediler yok, kuşlar yok, camlardan bakan insanlar bile yok. Bomboş sokakta benden başka kimse yok, yeni keşfedilmiş bir dünyada sokağın tek sahibi olarak yavaş adımlarla caddeye çıkar ve benden önce gitmiş olanların izlerinden devam eder ve devam ettikçe yalnız olmadığımın farkına vararak kurduğum düş, düşsellikten çıkıp gerçekle karşılaşırdım.

Bazen inat eder, kimsenin basmadığı yerlere basarak giderdim, kendi yolumu kendim açardım. Belki çocukça bir oyundu belki de arkamdan gelecekler için en kestirme, en iyi yolu açmak için. Yıllar geçti bildiklerimi unutmuşum işte, şimdi bir düşüncesel uykudayım sanki, artık nedense hep başkalarının bıraktığı izleri takip ediyorum, yeni yollar açmaktanmı korkuyorum acaba, yoksa arkamdan kimsenin gelmeyeceği düşüncesimi ürkütüyor beni.

Oysa emindim okula giderken perdelerin arkasından bakan insanların olduklarına, sokakta birisinin açacağı izi beklemekteydiler gazetelerini ve ekmeklerini almak için. Açılacak izi görüp cesaret almak için, birisi gitmiş o giderse bende giderim diye, beklemektelerdi tül perdelerin arkasında gizlenerek, kimseye görünmeden, korkarak, cesaretsizce. Belki bir kaçı hazırcılıkla, ama beklemekteydiler, ilk gidenin arkasından gitmeyi.

Bu gün sürüden ayrıldım yine, kendi yolumu kendim açtım kara bürünmüş bembeyaz sokağımda. İlk izler benimkilerdi, ve arkamdan geleceklerdi, fakat bu kez onların arkamdan geleceklerini düşünmeden, kendim için, ilk olmak için değil, bir değişiklik olsun diye değil, kendi yolumu kendim açmak için yürüdüm. Bildiklerimi unutmuşum dememek için yürüdüm kimsenin yürümediği kar yığılı tümseklerden, üst geçit merdivenlerinden, beyaza bütünmüş şehrin caddelerinden. Bildiklerimi unutmuşum… hatırladım, Aya ilk ayak basan olmanın verdiği heyecanı, mutluluğu, huzuru...


Sırdaşıma Sevgilerle



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Trene Benzer Yaşam

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İçimi Acıtan Bir Şey Var İçimde
Üç Saniye
Sensin Bütün Mevsimlerim
Hangisi Sen? Hangisi Ben
Ben'deki Sen'ler
Kimim Ben?
İki Saray Kedisi
Ben Sana Hayat Dedim Sevgili
Yağmurun Altındaki Mutluluk

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Deli Elbisesi [Şiir]
Seninle Bir Ömür [Şiir]
Alışırsın Unutursun Hatırlarsın [Şiir]
İstanbul Olalım Sevgilim [Şiir]
Yaralarım Var Benim [Şiir]
Senli Benli Biz Olsak [Şiir]
Ateş Olur Yakarım [Şiir]
Nisanda Yağan Aşk [Şiir]
Aşk Sensin Derken Söylenen S E N [Şiir]
Sende Gel Benimle [Şiir]


Sinan Yıldırım kimdir?

Duymak istediklerinizi okuyunca mutlu olmazsınız. Peki hiç duymadıklarınıza ne dersiniz.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Sinan Yıldırım, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.