• İzEdebiyat > Roman > Politik Roman |
1
|
|
|
|
Bir kader oyunu bu uzun macera.Ve iyiler ile kötülerin yeryüzündeki var olma mücadelesi bu uzun macera.İşte bu ortamda dökülüyor kanlar ve kesiliyor cezalar.Aybars Çetindağ'ın uzun ve ölümsüz hikayesi sizlerle.Ve de asla unutamayacağınız birisinin hayata karşı verdiği mücadele... |
|
2
|
|
|
|
Kahramanımız bir devrimcidir, devrim yolcusudur. Devrimci Yol’cu değil. Burada aslında bu devrim yolcusunun, Nasıl bir devrim? Nasıl bir insan? Ve nasıl bir insanla devrim? Gibi sorulara yanıt arama serüveni anlatılıyor. Devrim öncesi, anı ve sonrasına dair soruları, sorunları ve asıl olan eylemleri var. Ofir aslında ulaşılan değil ulaşılması düşünülen bir mit. Yani Reel de SSCB mi, yoksa bambaşka bir evrensel komünist bir dünya toplumu, topluluğu mu? Ama öncelikle ve özelikle kimle. Cevabımız tabiî ki kişinin kendisini, ilkönce yeni insan dediğimiz yeni insanı kendinde var etmesiyle olanaklı olarak kurgulanıyor. Tüm serüven Ursula Le’nin Mülksüzler anlatısında dillendirdiği gibi, “devrim ya kendimizdedir ya da hiçbir yerdedir” tümcesinde düğümleniyor. Devrim ve devrim süreci sonunda ortaya çıkabilecek olası toplum. |
|
3
|
|
|
|
Ufacık bir yalanın vicdanı asit gibi yaktığını, ardından yara alan vicdanın nasıl kendiliğinden nasır tuttuğunu anlatacağım size. Okuyun bakalım, kendinizden bir şeyler bulabilecek misiniz? |
|
4
|
|
|
|
Wikileaks belgeleriyle tekrar gündeme gelen Irak savaşı ülkemizi yakından ilgilendiriyor. Savaş hakkında çok konuşuldu, çok şey söylendi…
2003 Martında herkes televizyonlara kilitlenmişti. Ancak sınırda olanları pek az kişi biliyor…
O günlerde Amerikan ordusunda tercüman olarak sıcak bölgede görev yapan gazeteci Ahmet Alpan sınırda ve ötesinde yaşananları sizler için yazdı.
Amerikalılar PKK dan değil de hangi örgütten korkuyorlardı?
Amerikan istihbarat subayı neden Türk Albay’ın elini öpmek istedi?
Türk komandosunun eğitimi karşısındaAmerikan askerleri ne yaptı?
Amerikan üssünü tek başına silahla basan Mardinli kimdi? Ne istiyordu?
CIA ajanları neden paniğe kapıldı?
Sınırın öte yanında kimleri gördüm?
Kuzey Irak’a gitmek için hangi ülkeden vize aldım?
Savaş başladığında Amerilalı üs komutanının ilk tepkisi ne oldu?
Saddam’ın nerede saklandığını ihbar etmeye gelen kimdi? |
|
5
|
|
|
|
*Bu dönemdeki solcu gençlerin yaşadıkları acıları yansıtan çok sayıda roman sonradan yazılmıştır.
*Ancak Ülkücü gençlerle ilgili romanların sayısı bir elin parmakları kadar bile değildir.
*O nedenle bu roman sözünü ettiğimiz alanda yazılmış eserlerin ilklerinden birisi belki de ilkidir.
*1980 öncesi gençlik üzerinde oynanan oyunların günümüzde de sahnelenmek istendiğini görerek onları bu romanla uyarmak istiyorum.
*Çünkü ister sağcı,ister solcu:ister ülkücü,isterse devrimci olsun,onların hepsi bizim çocuklarımızdır.
|
|
6
|
|
|
|
*1980 öncesi gençlik üzerinde oynanan oyunların günümüzde de sahnelenmek istendiğini görerek onları bu romanla uyarmak istiyorum.
*Çünkü ister sağcı,ister solcu:ister ülkücü,isterse devrimci olsun,onların hepsi bizim çocuklarımızdır. |
|
7
|
|
|
|
KARAHAN KİTABEVİ 'nden yayımlanan Kimlik No 666 adlı romanımdan bazı bölümlerin sunumudur. |
|
8
|
|
|
|
Acele etmeli, vaktinde ulaşmalıydı... Karı-koca arasındaki tartışma ve kavgaların çoğunun yaralamayla, hatta ölümle sonuçlandığı yıllık emniyet raporlarında ve hafıza dağarcığında kayıtlıydı. Birçok dosya bu türden cinayetlerle doluydu. Dosya sayısı bu akşam için artı bir olmadan yetişmeliydi…
Olay mahalline tez elden ulaşmak için kestirme yolları, ara sokakları tercih ediyordu. Bu arada, 'Olay mahalline varmak üzere olduğunu…' telsizden anons etmeyi ihmal etmedi. |
|
9
|
|
|
|
Organından çıkan hafif nemlenme, organının külotla temasında kayganlık bile sağlamıştı...
Beyninde güzel bir tat oluşmuştu; Amerikan çikolatası yerken oluşandan...
İçini sıcak bir serinlik kaplamıştı; tıpkı bir Amerikan kolası içimi esnasında elde ettiğ |
|
10
|
|
|
|
*Bu roman 1979 yılında yazılmıştır.
*Birçok yayınevine gönderilmiş olmasına rağmen “basılabilir” oluru alamamıştır.
*O nedenle 8-9 senedir internet ortamında yayımlanmıştır.
*Yaklaşık 100.000’in üzerinde tıklanmıştır.
*Kaç kişi tarafından okunduğunu ise bilmek takdir edersiniz ki mümkün değildir.Tıklamaların kaçı okumaya dönüştü bilinemez.
*Çok sayıda övgü almış,ama yergi almamıştır.
*1980 öncesi Türk Gençliğinin yaşadığı dramı bir Ülkücü gencin yaşantısından hareketle anlatmaktadır.
|
|
11
|
|
|
|
"Ulusa sesleniş!... Ulusa sesleniş!...
Aç mideye, tok kulağa sesleniş…
Ulustan sesleniş!... Ulustan sesleniş!...
Tok mideye, mühürlenmiş kulağa sesleniş!.."
|
|
12
|
|
|
|
Sefalet, yalnızlık ve baştacı edilen bir orospu... |
|
13
|
|
|
|
"ABD’nin, Irak’ı işgali öncesi ve sonrasında kamuoyunu yanına çekmek için bazı kuruluşlara dağıtılan paranın büyük bir kısmının Körebe Medyasındaki Cesi’ye ve yedi yazara, birkaç üniversite görevlisine, bazı bürokratlara, bazı işadamları |
|
14
|
|
|
|
Küçüklüğünde büyüklerin anlattığı efsaneleri, okuduğu bazı öyküleri anımsadı. Bunlar; Olağanüstü yetenekte olan cinler, şeytanlar gibi bazı varlıkların; insanları kendilerine esir ederek, onlardan yararlandıkları ve kullandıkları içerikliydi... |
|
15
|
|
|
|
Amerikanca demokrasinin Irak’taki versiyonunun; Zalim öğretmen ABD’nin zalim öğrencisi Saddam'ı yerinden ederek başka öğrenciler yetiştirmek ve görevlendirmek olduğunu...
|
|
16
|
|
|
|
Hele;
‘Manken, İslamcı ve Solcu Koalisyondan etkilenen Ankara yanlış karar aldı!’
‘Türkiye’yi yanıltan Manken, İslamcı ve Solcu Koalisyona büyük tepki var!’,
şeklinde geçen alt yazılara çok gülmüştü.
|
|
17
|
|
|
|
Yemek istiyordu...
Şişe suyu istiyordu...
Sigara istiyordu...
Rakı istiyordu...
Eğlenmek, efkar dağıtmak istiyordu.
Gördüğü dekolte giyimli kadın bedenleri, cinsel dürtülerini harekete geçirmişti...
Birde seks yapmak istiyordu.
|
|
18
|
|
|
|
"Körebe Medyası Genel Müdürüyle konuştum az önce. Sana uygun bir iş verecek!"
"Olamaz!..." kelimesi; istem dışı ağzından dökülen bir sevinç çığlığıydı.
Patrokoz, bir eğitmen edasıyla, "Yazgının, insanı nereye götüreceği, karşısına ne sürprizler çıkara |
|
19
|
|
|
|
‘Erkekler, karşı cinsten kendilerini üstün gördüklerinden, bunu anımsatacak vurgulamayı, fermuarlarını açarak uluorta gösteremediklerinden, delici-kesici silahlarla bu boşluğu doldurmaktadırlar..." türünden garip yorumlara girmişti.
|
|
20
|
|
|
|
Kadın oldukça güzeldi. Sabahın mahmurluğunda böyle bir yüze ve bacağa sahip olan kadın, bakımdan geçtikten sonra kim bilir ne kadar güzel görünürdü, seyreden gözlere...
|
|