Fatih Abb ve Müzik
(Adem KORKMAZ) 24 Mayıs 2009 |
Sanat ve Sanatçılar |
| |
Medyanın aç gözlülüğü sanatı,sanat olmaktan çıkartıp maddiyata endekslediği günümüzde,parası olan kişiyi bize sanatçı olarak sunma cüretni gösterebiliyor.Medyanın bu tutumu unkapanını "kurtkapanı" yaparken müziğin ve tabi sanat dünyasının üstünde kopkoyu bir sise dönüşerek anlam buluyor.İnternetin de hayatımıza girdiği bu zamada müzik dünyası ne zaman sona ereceğini bilmediği ,büyük bir sancı içerisinde kıvranıyor.Tüm bunlar olurken sanat nedir,müzik nedir,yada sanatçı nedir gibi bir çok soruya cevap verecek,verdiği cevap herkes tarafından kabül görecek sanatçı da bulunamıyor |
|
Türkiye de Edebiyat ve Dergicilik
(Adem KORKMAZ) 16 Aralık 2007 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
On yıl önce yayın hayatına girmiş bir edebiyat,kültür sanat dergisi onyıl önce neyse şimdi yine aynı.Bir adım yol alamamış..Okuyucusu aynı,alıcı aynı…
Diğer kuruluşlar,internet siteleri bazı yayın organları..Malesef çürümüş durumdalar.Adam kayırmacılık,ben bencilik kaliteyi her geçen gün daha fazla düşürüyor..Eee o zaman ne olacak!Başaranlar nasıl başarıyor?İşte bu sorunun cevabı makalemizin temelini oluşturuyor.
|
|
Güneş ve Gerçekler
(Adem KORKMAZ) 1 Aralık 2007 |
Din |
| |
Ahiret Gününe İnanmayanalara,Şüphesi Olanlara bir Örnek;bilirsiniz 6 ay gündüz-6 ayda gece” yaşanan bölge tek farkı gündüzün olmadığı dünya.Evet örneğimize dönelim;Bu çizdiğimiz dünyayı tasvir edelim.Aynen bizim dünyamız gibi fakat gündüz yaşanmıyor.Orda yaşayan insanlar kesinlikle Dünyalarının tarihi boyunca gece olmuş günüz diye bir terimle karşılaşmamış dolayısıyla bizim adına güneş dediğimiz bir enerji kaynağıyla haşir neşir olmamış insanlar topluluğunun yaşadığı bir yerdir. |
|
Bilgi ve Hayat
(Adem KORKMAZ) 14 Kasım 2007 |
Eğitim |
| |
Güneşin dünyaya uzaklığını bilmenin halka ne faydası olabilir.Yüz üç sayısının kara kökü halk için yani bizler için faydasız ve hamallık olan bir bilgi. Elbette doğru bilgi çok önemli Bilgi güçtür,güç bilmektir o halde kim gücü istemez!Mutlaka güçlü olmalıyız.Zira kılıcın yerini kalemin aldığı asrımızda bilgisiz insanların yeri yok! |
|
Belarus Minsk'de 4 Ay
(Adem KORKMAZ) 3 Ekim 2007 |
Kültür Çatışmaları |
| |
Bazılarınız yazıyı taze olarak okuyor olacak, bazılarınızsa yolu biraz sonra bahsedeceğim şehre düşeceği için google.com dan araştırma yaparak bu yazı yazıldıktan belki aylar, belki de yıllar sonra ulaşmış olacak. 14 Mayıs 2007 Ben ve beraberimdeki dokuz kişi Belarus Hava Yolları’nın bizim köy dolmuşu kadar konforsuz uçağına binmiştik. İki saat sonra Minsk şehrindeydik. İstanbul’un nemli havasından sonra Minsk’in havası hepimizi büyülemişti. |
|
Şiir Nasıl Olmalı?
(Adem KORKMAZ) 15 Eylül 2007 |
Modern |
| |
Şair şiirinde elle tutulur,gözle görülür kelimeler kurmaktan elinden geldiğince sakınmalıdır.Bunu başaramıyorsa deneme yazabilir,ama geceyi karanlık olarak tarif ettiğinde eksik kalacaktır.Önemli olan geceye kimsenin şu ana kadar tanımlayamadığı bir renk bulup o rengi saç'a verip o saçları şiirindeki msıralarda taramalıdır.Hatta daha da ileri giderek gerekiyorsa gecenin saçlarını okşamlıdır. |
|
Seni Sana Bırakıyorum
(Adem KORKMAZ) 10 Mayıs 2007 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Senden ayrı, senden uzakta. Gönül acıyla bir oluyor. Kalbinden sürgün mü oldum ne? Duyamıyorum sesini. Sahi nerelerdesin? Ben hayal ikliminde dahi kurumuş gülün sahibi... Sana dünyanın en güzel hediyesini veriyorum.
Seni sana bırakıyorum...Bahtın açık olsun!
|
|
Uyuşmuş Beyinler
(Adem KORKMAZ) 10 Mayıs 2007 |
Günlük Olaylar |
| |
Medya ve bazı çevreler bu iş den çok büyük rantlar elde ediyor.Birileri sporla-kumarı bilinçli olarak karıştırıyor ve bu şekilde lanse ediyor.Spor;hareket demektir,terletir,kalp atışlarını hızlandırır ve insan sağlığına faydalıdır.Şimdi 11-11 eşittir yirmi iki.Bu yirmi iki kişi bu işi yapıyor anladık Peki bunlarla ilgilenen 22 milyon spor mu yapıyor?Maalesef gençliğimiz kurban ediliyor.Bu kadar abartılı bir şekilde bağlanmak,işi çok daha fazla ileriye götürerek Müslüman Türk gençliği derin bir gaflet uykusuna yatırıyor |
|
Murat Göğebakan ve Gülpembe
(Adem KORKMAZ) 10 Mayıs 2007 |
Entelektüel |
| |
Saatler on altıyı gösterdiğinde Göğebakan küçük bir gecikmeyle gelebilmişti. Sürekli televizyonlardan ve kliplerindeki görüntülerinden çok başka bir Göğebakan’la karşılaştık. Kibir yoktu, tek başına gündelik yaşantısında giydiği kıyafetleriyle sade bir vatandaş gibi radyoya geldi. Tabi ben biraz şatafat olabileceğini düşünmüştüm. Zira O;son elli yılın şarkıları listesinde ilk üçe giren” ay yüzlüm” isimli parçayı hayata geçiren sanatçıydı . Şöhret, uzaktan güneş gibi parlak ve ısıtıcı; yaklaştınız mı bir dağ tepesi kadar soğuktur. Bunun böyle olduğunu gözlemleyebiliyordum.
|
|
Hicran Dergisi
(Adem KORKMAZ) 8 Ocak 2007 |
Söyleşi |
| |
Onur, Yürek, Vefa, Cesaret, İnanç hepsi bu...
Tüm Gönülleri Çepeçevre Kuşatıncaya Dek..
|
|
|
"Kelimelerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsınız..."
|
|