..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşam ciddi, sanat neşelidir. -Schiller
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > mahmut dağ




26 Temmuz 2011
Omelasta Devrim  
mahmut dağ
omelas'ı terkedenler adlı kitabı anımsamak amacıyla sevgiliye yazılmış bir mektup


:BJEC:
Ve geçmişe ağıt yakıyordu hayat. Kazanılan ve kaybedilen savaşlar, yitirilmiş aşklar birer birer film şeridi gibi geçiyordu yad etmek için geçmişi. Ve geçmiş, hep tutsağıydık unutulmuş yaralarının geçmişin. Altın vuruş yeminleri geliyordu hayata ve aşka dair. Çünkü yitirilmişti çocukluğumun masumiyeti. Kirletmiştik hayatı ve kirlenmiştik kirlenebildiğimiz kadarıyla. Ve hiç bir şey koşulsuz değildi. Hep bir pazarlık vardı. Hep kıyasıya bir savaş. Ve içimizdeki omelası terkedecek cesaretimiz yoktu. O çocuğa acı çektirecek ne varsa yapıyorduk hep. Pazarcılar gibi seviyor, ve pazarcılar gibi sevişiyorduk. Ve tutsağıydık yarattığımız koşulların. Ne kadar kazansak, o kadar iyiydi. Hep yenmeliydik, üstün gelmeliydik. Ve amansız, kıyasıya bir yarıştı hayat. Birinci olmalıydık, en çok biz kazanmalıydık. Oysa kazandığımız her şeyin bedelini omelasın acı çeken çocuğu, içimizdeki sadece bize ait çocuk ödüyordu. Sevinç çığlıkları atsın diye, ya da biz acı çığlıklarını sevinç çığlıkları zannedelim diye yalancı oyuncaklarla dolduruyorduk o çocuğun yüreğimizdeki odasını. Ve kapatıyorduk kulaklarımızı acı çığlıklarına.

Bir gün minik bir ışık yaktı evren. Ve çocuk güneş doğdu sandı zındanına. Bir baktı kan revan içinde. Sonra seslendi sana. Sesine ses, yaralarına tımar verdin. Ve beklediğin tek şey aslında hiç bir şeydi. Ve kesinlikle ummuyordun, aklından bile geçirmiyordun çocuğun tutkuyla bağlanacağını sana. Bir düşten uyanırcasına uyandı çocuk. Uyanıp baktı sola, sağa ve baktı sana. Ve sen çocuğun gözlerinde çocuğun yüreğini gördün. Ve yine hiç bir şey beklemeden çekip çıkardın zındanından. Ve yine hiç bir karşılık beklemiyordun. Ve çocuk yalnızlık dışında başka seçenek bilmediğinden, yani seni bilmediğinden binlerce seçenek arasından yalnızlığı seçmişti. Ve aksine umudun yoktu. Onu yalnızlığıyla sevdin. Ve o sevmese de olurdu.

Tanrım! Aklım almıyor! Böyle de sevebilirmiş insan demek. Koşulsuz ve karşılıksız. Evet, anlıyorum. Biliyorum artık. En sevgilim öğretti bana. Bir söz yetti anlayıp yaşamaya başlamama. Tanrım. Şimdi duy sesimi. Artık omelasta yalnız değil, ve kurallarını reddediyor kulların. Hepsi şeytanın dilindeki yasak şarkıyı söylemek istiyor. Ellerinde yasak elmalar. Ve nefesimiz kesiliyor aklımıza doğduğunda sevgilinin adı. Ey tanrı. Şimdi yalnız kal tahtında. Artık devrim var omelasta. Aptal cennetin senin olsun. Biz, halkı çocuğun acılarının omuzlarında büyüyen omelas kentinin halkı. Sevgilinin adını koyduğumuz cennetimizi kendi ellerimizle öreceğiz ilmek ilmek. Ve sen, gömüleceksin kendi yalnızlığına. Nasıl ki lanetledin sen lusiferi, seni unutulmuşluğun yok edecek. Artık omelasta herkes kendi acısının ve illede kendi mutluluğunun peşinde. Ve sevgilinin adı doğduğunda zihnimize biraz daha unutuyoruz senin adını. Biz sevgiliyle dolduğumuzda, sana yer kalmayacak. Ve sen boğulacaksın kendi yalnızlığında ve unutulmuşluğunda. Evet, şimdi omelasta devrim var. Bir masal perisinin bir sihirli dokunuşuyla başlayıp tüm kenti baştan aşağı değiştiren bir devrim.

Bize ait bir masal yazacak olsaydım adı bu olurdu sevgilim. Omelasta devrim. Ve sen gerçek ve en fedakar lideri o devrimin. Ve ben annesi, babası, ve kendisiydimOmeleasın zındanlarında acı çeken o çocuğun. Hani bir anda zındandan çekip çıkarıp tüm yaralarını sardığın o çocuğun. İşte o çocuk başlattı omelas zalimlerine karşı. Ve tüm gücünü senden alıyor. Şimdi omelas aydınlık. Ve kimsenin terketmesine gerek yok o kenti. O kent senin ışığınla ışıl ışıl. Ve ben sevgilim, içimde tutuşturduklarının serinliğiyle ısınıyorum. İçimde yaktığın ateşin ilk kurbanlarıydı ateşli tutkular, ihtiraslar. İşte o ateş temizledi beni onlardan. Yazdıkça yazmak istiyorum. Tüm o ağır tutkulardan ve ihtiraslardan arınmış bir halde söylüyorum. Seni seviyorum.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bize Özgü Bir Hayat
Ateşbaz
Aşkın Her Hali
Karanfil Kokusu
Belirsiz Bir Mektup

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevinilmez Hiç Bir Ölüme.
Hayat ve Yağmur
İki Kişilik Gerçek Bir Düş
Samed Behrengiye Mektup
Seyir Defterinin Altın Sayfası
Hep Yalnızlık! Hep Yalnızlık!
Çölde İsyankar Bir Kum Tanesi
Tek Çözüm, Hepiniz Ölün
Denizin Sevda Şarkısı.
Kemanın Çığlığının Öyküsü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yalnız Yolcu [Şiir]
Adem ve Havva Masalı [Şiir]
Hayat ve Hayat2 [Şiir]
Bir Kucak Aşk [Şiir]
Aşk ve Huzur [Şiir]
Savaş Korkularınla [Şiir]
Zıtlıkta Birlik [Şiir]
Her Hangi Bir Masal [Şiir]
Yalnızlığa Sürgün [Şiir]
Sıcak Gülüşler [Şiir]


mahmut dağ kimdir?

tıpkı erasmusun dediği gibi; delilik mutluluktur. bu düsturdan yola çıkıp beni delirten yazma tutkusunu özgür ve çılgın düşlerin, ve hayal gücümün en çılgın halinin emrine verdim. yazmak, yaratma tutkusunun insan zihnindeki tüm açmazlardan kurtulup, sözün ak ve kara büyüsüyle biçimlenmiş en gerçek halidir. çünkü söz büyüdür, gerçek söz deliliktir.

Etkilendiği Yazarlar:
J. R. R. Tolkien, Samed Behrengi, Stephan King, R. A. Salvatore, Tess Geritson... ve daha nice güzel kalemler


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © mahmut dağ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.