Ben bir dünya yurttaşıyım. -Sokrates |
|
||||||||||
|
Haydi, korkma, savaş. İnan kazanacaksın, İnan alacaksın intikamını korkudan, İstersen sitem et, İstersen yok say beni. İstersen al kendini At uzaklara İstersen karış hayata, İstersen sonsuza karış. Ama yaşama korkularınla. Düşün hayatı birkere, Bak şu dönen koca dünyaya. Ne ister senden? Ve ne verir sana? İnan istemez bir şey, Ve almaz hiç bir şeyi sen vermedikçe. Her şey gördüğün gibidir, Ve yoktur görmediklerin. Haydi savaş korkularınla. Önce bir çığlık at korkuya inat, Öyle bir çığlık at ki, Korku korksun çığlığından. Tüm zihnin dolsun çığlıkla, Ve hiç yer kalmasın zihninde korkuya. Haydi, ne bekliyorsun, Cesur ve tertemiz bir hayat seni bekliyor Kurtul korkularından, durma, Bilirsin, temelinde koca bir yalan vardır her korkunun, Sen insansın, ataları dünyaya kafa tutmuş var olmak için, Ve bilirsin, yalnızca gerçek var temelinde varlığının. Haydi, durma, savaş korkularınla, İnan hayat daha güzel cesurken. Masal mı anlattılar sana dünden bu güne? Yakan sonsuz ateş ve donduran su, Ve geldi mi bir anda yok eden korkunç gazap öylemi? Sonra, görmeden korktukların var, Işık kadar hızlı ve güçlü bir fil gibi. Bir dokunsa ölürsün dediler sana değil mi? Peki nerede kaldı gerçek varlığının temelindeki? Neden bakmıyorsun yalnızca kendine? Hem kim görmüş sonsuz yakan ateşi? Ve donan var mı masaldaki donduran suda? Peki sen gördün mü hiç sonsuz gazabı? Hani gördüğün gibiydi herşey? Ve hani yoktu görmediklerin? Haydi, savaş korkularınla. Aklını al sol eline, Ve yumruk yap sağ elini korkuya karşı. Önce bırak kendini kandırmayı. Nefes alırken bilim var hayatında, Ve ne zaman düşünsen ölümü, Sarılma hemen korkularının oyuncağına. Ve oyuncak olma korkularına. Hani demiş ya Nazım usta “ne ölümden korkmak ayıp” “ne de düşünmek ölümü” düşün ölümü, ve utanma korkmaktan. Ve bilki yalnızsın ölüme karşı. Bilirsin, kabul etmektir düşmanın varlığını, Yenmek için ilk kural, Yani ilk adım zafere giden. Kork, anla, savaş, Savaş ve kazan... Haydi savaş korkularınla, bilki üretirsin eğer cesursan, ve erersin sonsuzluğa tümüyle cesurca sunduğun her katkıyla hayata. Sonsuz yaşam dediğin şey var aslında, Bırak masalları şimdi, cenneti cehennemi, Cennet de yüreğinde cehennemde. Sonsuz yaşam diyordum... Nasıl ki yoklukta var olan varlık yok, Bilirsin, yok olmaz hiç bir şey, ve yok olmazsın. Ama kanadında bir kuşun, Yada bir çiçeğin yaprağında, Kan olursun dünyanın damarlarında. Akıp gidersin döndükçe dünya... Ve ürettiğin kadar kalanların aklında...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mahmut dağ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |