..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Umutsuzluğa düşmeyin. -Charlie Chaplin
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > İş Dünyası ve Aile Yaşamı > Emine Pişiren




11 Ocak 2012
Dile Benden Ne Dilersen...  
Emine Pişiren
"...60'li yaşlarındaki evli bir çift evliliklerinin 35inci yılını sakin, romantik bir restoranda kutlamaktadırlar. Aniden önlerinde zarif ve güzel bir peri belirir ve şunu söyler: - Bu kadar uzun bir süre örnek bir çift olmanız ve hep birbirinize sadık kalmanız nedeniyle birer dileğinizi yerine getireceğim..."


:BCDE:
“…Aşk yarım kalanı devam ettirmeyi imkânsıza, ihanete tanık olunca da bitirip, yeniden başlamayı veto ediyor."-Emine Pişiren-

Bir arkadaşım bana "sence evlilik nedir" diye sormuştu. Ona eski bilinen bir sözle karşılık vermiştim: "Evlilik bir kaleye benzer: Dışarıdakilerin içeri girmeye çalıştığı, içeridekilerin de dışarıya çıkmak istedikleri bir kaledir."
Uzun süreli birliktelikler sonrası erkek ve kadın birbirlerine öyle sıkı bağlı oluyorlar ki, birbirlerinin vazgeçilmezleri oluyorlar. Geçmişte her ne yaşadılarsa iyi ve kötü anı depolarını kilitlemişler gibi birbirlerine olan güven ve sadakatlerinden hiç kuşkuya yer vermiyorlar.

Örf ve adetlerimizin yanı sıra ilerleyen yaşlarımızın verdiği olgunluk, her iki cinsi daha da hoşgörülü kılıyor. Yıllarımız bizi bize alıştırırken "diğer yarımsın" söylemlerimiz yaşlanan zamanı doğrular gibidir. Aynı yastığa baş koyan çiftler; çaylarının kaç şekerli içtiklerini bildikleri gibi, aynı bardaktan da içebiliyorlar, aynı havluya yüz silebiliyorlar. Hatta neye kızıp, neye üzüleceğini sezebiliyor, hazların ve zevklerin ortak bileşkesi oluyor evlilikleri.

Son yıllarda Türkiye'de boşanma davalarının sıklığının asıl sebebinin ekonomik nedenlerle bağıntılı olarak düşünürsek de ortalamayı geçen 20 ila 30 yılı aşmış evliliklerde boşanma sıklığında artış gözlenmektedir. Benim de tanık olduğum bu ayrılıkların öyküsünü dinleyince dudak uçurtan asıl sebebin üçüncü kişi olduğunu öğreniyorum.

"Kocam beni 20 yaşındaki bir kızla aldattı..."

"Kocam beni uzun süredir sekreteriyle aldatıyormuş, bunu yeni öğrendim."

"Karım beni komşumla aldatıyormuş,"

"Karımın bozulan ekonomimiz yüzünden çalışmasına izin verdim. Daha sonra eve geç kalmalar, işte daha çok zaman geçirmeler başladı. Ve sonunda patronuyla kaçtı,"

"Karım çocukları alıp, annesini tercih etti, kaçamağımı hoş görmedi..."

"Kocam kilo aldım diye beni boşamak istiyor..."

"Kocam beni internetten tanıştığı kadınlarla aldatıyor..."

ve benzeri eften püften sebeplerin altında yatan, görüldüğü gibi asıl neden; yatak odalarının yeknesaklığı, cinsel isteklerin renksizliği, ortak hazlara ket vurulması, fantezilerin aynı kişiyle tıkanmasıdır. Nihayetinde farklı partner arayışlarıyla yaşamı renkli kılanlarla paylaşmak istencinden kaynaklandığı anlaşılıyor.

Bunun yanı sıra hızla başlayan ilişkiler, hızla tüketilip bitirilmek isteniyor. Doyum doyumsuzluk getirirken kimilerin de ilk tanıştığı günden yalan birlikteliklerine start vermeleridir. Çiftlerin evlenmeyecek, reddedilecek kaygılarıyla taktıkları "hoşgörü" maskeleriyle asıl gerçekler raflara kaldırılıp, "ben annemden ayrılmak istemiyorum, onunda bizimle oturmasını istiyorum, yumurtayı rafadan değil katı seviyorum, evimizde bir kedi beslemek istiyorum, hayır çocuk sahibi olmak istemiyorum, vs," gibi asıl isteklerini saklayıp, baskılıyorlar.

İlerleyen yıllarda, iyice oturmuş evliliklerde saklı raflardan gerçekler gün ışığına çıkartılıyor. İşte asıl o anda kıyamet kopuyor ve bir daha geri dönüşümü olmayan EVET-HAYIR sözcükleriyle evliliklere son veriliyor.

Türkiye'de boşanmaların en fazla olduğu şehirlerin başını; İzmir, Balıkesir, Aydın, İstanbul, Denizli, Muğla, Ankara, Antalya, Isparta, Burdur, Çanakkale şehirlerinin önde gelmesindeki asıl nedeni ilerleyen teknoloji ve kalabalıklaşan toplumun artan doyurulamayan istekleridir.
Kanımca yüreğin bekçisi sevgi olunca sadakat onun yareni olacağı kesindir. Konuyu fıkrayla noktalamak istiyorum:

"...60'li yaşlarındaki evli bir çift evliliklerinin 35inci yılını sakin, romantik bir restoranda kutlamaktadırlar.
Aniden önlerinde zarif ve güzel bir peri belirir ve şunu söyler:
- Bu kadar uzun bir süre örnek bir çift olmanız ve hep birbirinize sadık kalmanız nedeniyle birer dileğinizi yerine getireceğim.
- Ah, ben sevgili kocamla tüm dünyayı görebileceğimiz uzun bir seyahat yapabilmek istiyorum' demiş, kadın, sevgi dolu gözlerle kocasına bakarak.
Peri sihirli değneğini sallamış ve gerekli tüm uçuş, gemi, otel, yemek ve eğlenceleri içeren voucher'lar kadının eline gelivermiş.
Sıra kendisine gelince adam biraz düşünmüş ve:
- Evet, demiş, tüm bunlar harika ve çok romantik. Ama böyle bir fırsat insanın ömrü boyunca sadece bir kez eline geçer ve artık ömrümüzün sonuna yaklaştık. Kusura bakma hayatım, ama benim dileğim benden 30 yaş daha genç bir karım olması.
Kadın ve peri oldukça büyük bir hayal kırıklığı içine düşseler de, dileğin yerine getirilmesi gereklidir. Bunun üzerine peri değneğiyle bir daire çizer ve... Adam 92 yaşına gelir."

Beklentilerimizin kimi zaman hayal kırıklığı ile sonuçlanması kaçınılmazdır. Özellikle uçuk kaçık hayallerin peşinde koşan insanlar için...

Mutlu birliktelikleri yaşamanız dileği ile...
Emine PİŞİREN
11.01.2012



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İş dünyası ve aile yaşamı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yoksa Aklımız Firarda mı?

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Değerli Yazım Dostumuz Sayın...
Yarım Somun Yemek İçin Orospuluk
Entellektüel Kadınlar Nasıl Bir Erkek Arar?
Yoksa Canınız Hoşaf mı Çekti?
Allah'ın Laneti Üzerlerine Olsun!..
Eh, Burası Türkiye
Her İkisi de Bir Şairin Asil Yüreğine Sahiptiler
Havada Bok Kokusu Var Baba
Atatürk'e Duyulan Bu Öfke, Bu Nefret Nedendir?
Hadi Yıkayalım Ruhumuzu!..

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Adamdan Saymışız [Şiir]
Ah Ulan Istanbul! [Şiir]
7. Didim Şiir ve Şairler Buluşması [Şiir]
Çekinme Söyle [Şiir]
Yağmur Kuşu Suskunluğu [Şiir]
Hangi Dua İle Sana Gelelim? [Şiir]
İsterdim [Şiir]
Davetsiz Konuk - 1 - [Şiir]
Madem ki... [Şiir]
Git Demene Gerek Yok [Şiir]


Emine Pişiren kimdir?

Yazmayı, okumayı ve birikimlerimi paylaşmayı seven biriyim. Edremit'in yerel bir gazetesinin köşe yazarıyım. Bazı web sayfalarında da edebiyat adına paylaşımlarım yayınlanmaktadır. Sevgi ve ışık sizle olsun.

Etkilendiği Yazarlar:
Mehmet Emin Yurdakul, Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Victor Hugo, Balzac, Leo Buscaglia, Eric Frrom, Irvın Yalom, Dale Carneige, Doğan Cüceloğlu, Haluk Yavuzer...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Emine Pişiren, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.