İçine koyabileceğin bir karanlığın olmadan, bir ışığın olamaz. -Arlo Guthrie |
|
||||||||||
|
Önce yazmayacaktım. Sonra vazgeçtim. Çünkü çok yazıldı, çizildi, kalemlere pelsek olan bir konuydu. Elime eski bir dua kitabı geçmişti. Zaman zaman okurum dua kitabını. İçimi serinletir. Vicdanıma pamuktan yastık olur sözcükler. Öyle anlamlı ki içindeki yazılanlar... Mantığımı cilalıyordu adeta. Bir cümlesini aktarmak istiyorum: " Allah' ım, biz senin sultanlığına geçmek istiyoruz, ama şeytan izin vermiyor. Onu yarattın bizi de yarattın. Onu tam göğsümüzün ortasına yerleştirdin. Biz doğruyu düşünsek de, o bizi hülyalarla oyalıyor, kandırıyor ve seni unutturuyor. Elimizde olmadan yanlış yapıyoruz. İrademizi tutsak ediyor.Sen onu yok et ki biz senin sultana girelim. Yanlış yapmayalım." Evet, yukarıdaki cümle, anımsadığım kadarıyla size aktardım. Dua,Türkçe yazılmış. Ankaşılır bir Türkçeyle yazılmış duanın yazarı kim biliyor musunuz? Hz. Peygamberimizin torunu Zeynel Abidin. Hani Kerbela'da katledilen abileri Hasan ve Hüseyin' in küçük kardeşleri olan Zeynel Abidin' in ta kendisi...Hasta ve küçük olduğu için kurtulmuştu Yezid' in elinden. Ama büyüdü, ilhamlarla, mantığı ile insanlara doğruları aktarması, Yezid' in iktidarını bastırıyordu. İnsanlar kula değil Allah' ı sevmeleri gerekirdi. Ağabeylerinin akibeti gibi yine ölümüne neden olacaktı, duaları. İşte o dua kitab, bugün rahmetli annemden bana kalan en anlamlı kültür mirasıdır. O mubarek insan ve annem ışık içinde uyusunlar. Elimdeki kitap, Türkçe ve Arapça olmak üzere iki dil kullanılarak yazılmış. Gelelim, şeriat dini İslam' a. Ben din alimi değilim. Sadece, yıllardır sıkı bir okur yazar olduğumu itiraf edebilirim. Atatürk ve din günümüzde neden tartışılıyor, neden saptırılıyor? Biraz düşündüm. İki neden gördüm. Tartışmayı genelde hep aydın kesim ve katı İslamcılar yürüttüğü için insanlar da ikiye ayrılıyor, ister istemez. Evet ve Hayır seçimi gibi... Efendim, şeriat mı varmış, 1500 sene önce? Vahşet varmış, vahşet! Kız çocuklarını diri diri kızgın kumlara gömerlerken, annne ve oğlan çocuklarıyla sapkınlıklar yaşayan Kureyş insanlarıdır, şeriat kurallarını din diye bize yansıtan... Muaviye ve oğlu Yezid' in uydurduğu katı, insanı dehşete düşüren uygulamalarıyla içimizi ürperten bu dini, bugün onların torunu Suidi Kralı Abdullah sürdürüyor. Anımsayın, hani 2 yıl önceki katı İslamcıların, bir Afganlı ilahiyatçı öğretmen kadını nasıl yakarak katletmişlerdi!!! O aydın kadın ne demişti de öldürülmüştü? " Gerçek din bu değil. Mollalar yazdıkları muskalarla, yalanlarla dinimizi satıyor. Gerçekler Kuran' da yazılıdır. Okuyun." Mustafa Kemal Atatürk, katı islamcılar tarafından bugün neden sevilmiyor, hiç bunu düşündünüz mü? Çünkü, o da bin sene önce Yezidler tarafıdan öldürülen Ebu Hanefi' nin izinden gittiği için. Çünkü, peygamberin mezarını yıkmaya, onu ölümden sonra da silmek isteyen, rahatsız edenlere, bugün bile aynı saltanatı oğuldan oğula sürdüren, Muaviye' nin torunlarına" O mezarı yıkarsanız ordumu oraya gönderirim!" Diye kafa tuttuğu için...Kızgındır, öfkelidir Arap Kralları... Yani onların saltanatı olan Halifeliği kaldırdığı için... Ülkemizi Arap cehaletinden kurtarıp, özgür ve aydınlık günlere bizi kavuşturduğu için. Aksi halde hala bugün bile şeytanı taşlayacak kara cahil bir ulus olacaktık. Atatürk inançlı bir insandı. Asla bağnaz değildi. Meclisin ilk açılışında E. Hamdi Tanır' ın yazdığı Kuran' ın okunmasını istemesinin nedeni, en somut kanıtıdır. İslam dininde, felsefesinde baskı, şiddet, zorlama yoktur. Tamamen sevgi ve hoşgörüye dayalıdır. Buhari' nin hadislerinde okuduğumuzdaanlaşılıyor ki, gerçek İslam dininde Eşitlik vardır. Evrenselliğe geçişi işte bu nedenledir. İnsan tinine en uygun oluşuyla sevilmiş, benimsenmiş, kabul görmüştür. Günümüzde ise, baskı, korku, dayatmalar, eşitsizlik, haksuzlıklar, zulüm, vs, inanç zafiyeti oluşmasına neden olmuştur. Öyle ki, sapkınlıklar artmış 1500 yıl öncesine sanki boyut değiştirmiştir. Gün geçtikçe artarak çoğalan toplumsal paranormal olaylara tanık olmakla başladık. Öneğin; cami hocaları, imamları dine dayalı olmayan: " Bir baba 5 yaşındaki kızına şehvetle bakması caizdir!" Veya " Aç kalınca karınızı yiyebilirsiniz." Ya da "Öldükten sonra karınızla bir hafta daha sex yapabilirsiniz!" Ve benzeri gibi abuk sabuk kişisel fetvalarla toplumu, adeta suç makinesine dönüştürme çabasındalar. Ellerinde palalarla adam kesenleri gördükçe, hangimiz kabul eder ki böyle bir dini? Sonuç; Aydın insanlar bir kez daha onurlu duruşlarını, Atatürkçü duruşlarıyla kanıtlamışlardır. Allahuekber, diyerek kafa kesenlerin, diri diri insan yakanların kabul ettirdikleri din; ne bizim ne de insanlığın evrensel dini olamaz! Anadolu da 200 bin Türkü kılıçtan geçirip zorla İslamiyeti kabul ettirmiş Arap zihniyeti, bugün de ülkemizde ve dünyada karşımıza çıkmıştır. Asıl doğrular sol yanımızdadır. Tanrı' yı kimse kandıramaz. Hayyam' ın dediği gibi... "Tespih seccade iyi hoş ama Tanrı kanar mı bunlara?" Yürek yolu bulur. Yeter ki, yüreklerimiz evrensel sevgiye ev sahipliği yapsın. Aydın yüreklere sağlık dilerim. Sevgiyle Dostça Ve Atatürkçe kalın.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Emine Pişiren, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |