..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacı değil miyiz!" -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Dinler, İnançlar ve Ateizm > Ömer Faruk Hüsmüllü




10 Temmuz 2012
Sadaka Kutusu Mu Rant Kapısı mı?  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Gelin birlikte şöyle basit bir mantık yürütelim: İstanbul’da on binlerce sadaka kutusu varsa ve her kutuya günde on lira atılıyorsa bırakın aylık ve yıllık geliri, sadece bir günde toplanan paranın büyüklüğü insanı hayrete düşürmez mi? Bunu bir de Türkiye çapında düşünün… Peki, işin asıl can alıcı noktası: Bu paralar gerçekten ihtiyaç sahibi insanlara ulaşıyor mu? Yoksa bazı kişilerin cebine mi giriyor? Açılan her kutudan çıkan para sayılıp, makbuzu veriliyor mu?


:AHBJ:
Fırınlardan ekmek alırken bir köşede duran sadaka kutularına arada sırada 1-2 lira atardım. Ben sanırdım ki bu kutularda biriken paralarla gariban vatandaşlara ücretsiz ekmek veriliyor. Böyle zannetmemin nedeni de bazı fırınlarda “Askıda Ekmek” uygulamasını görmüş olmamdan kaynaklanıyor.

Meğerse işin aslı başkaymış. Bir fırından alış veriş yapıp fırıncı ile konuşunca gerçeği öğrendim. Tam sadaka kutusuna para atacağım sırada fırıncıya dedim ki:

-Ne iyi etmişsiniz de bu uygulamayı başlatıp gariban vatandaşların hiç olmazsa ekmeksiz kalmalarını önlemişsiniz.

-Abi, o kutulara atılan para fakirlere ekmek vermek için değil.

-Ne için peki?

-Bir dernekten getirip buraya koydular. Öğrencilere yardım derneğiymiş galiba. Adını tam hatırlamıyorum.

-O da güzel. Bari yeterince para toplanıyor mu? Mesela günde kaç lira atılıyor?

-Bilmem.

-Nasıl bilmezsiniz? Paraları dernek yöneticisine sayarak ve tutanakla teslim etmiyor musunuz?

-Ne tutanağı abi? Adam, her hafta sonu dört çekerinle geliyor, anahtarınla kutuyu açıp paraları alıyor. İlk başlarda adama, gelen parayı sayıp vereyim, dedim. “Saymaya gerek yok. Ne kadar olduğu seni ilgilendirmez” deyip anahtarıyla kutuyu açtı, bir poşete paraları doldurdu ve arabasına binip gitti. Ben de bir daha bu teklifte bulunmadım.

-Öyle şey olur mu? Çıkan para kadar size dernek makbuzu vermeleri gerekir. Makbuz vermiyorlarsa, o zaman siz de bu kutuları buradan almalarını isteyin.

-İşte onu yapamayız. Çünkü başımıza çökerler, boğazımızı sıkarlar…

-Kim başınıza çöker, kim boğazınızı sıkar?

-Orasını karıştırma abi!

**

Bu konuşmadan sonra sadaka kutularına daha çok dikkat eder oldum ve birçok dükkanda bulunduğunu gördüm. En son olarak tıraş olduğum berberde de görünce işin büyük boyutlara ulaştığını fark ettim. İnternette biraz gezinince çok sayıda sadaka kutusu imalatçısı firmaya da rastladım.

Demek ki bu iş artık ticarete dönüşmüş ve bir sadaka sektörü doğmuş.

**

Gelin birlikte şöyle basit bir mantık yürütelim: İstanbul’da on binlerce sadaka kutusu varsa ve her kutuya günde on lira atılıyorsa bırakın aylık ve yıllık geliri, sadece bir günde toplanan paranın büyüklüğü insanı hayrete düşürmez mi? Bunu bir de Türkiye çapında düşünün…

Peki, işin asıl can alıcı noktası: Bu paralar gerçekten ihtiyaç sahibi insanlara ulaşıyor mu? Yoksa bazı kişilerin cebine mi giriyor? Açılan her kutudan çıkan para sayılıp, makbuzu veriliyor mu?

Yıllar önce devlette öğretmenlik yaparken Kızılay zarflarını öğrenci velilerine gönderirdik. Velilerin bu zarfların içine koydukları paraları bir komisyonun huzurunda sayar, üyelerin imzaladıkları tutanakla birlikte Kızılay’a teslim ederdik. Aynı uygulamanın sadaka kutuları için de yapılması gerekli.

**

Gelin şu soruların cevaplarını birlikte arayalım:

Çeşitli mekanlara yerleştirilen bu sadaka kutuları hangi dernek ya da derneklere aittir?

Yürürlükteki yasalara göre bir derneğin bu yolla yardım toplaması yasal mıdır?

Makbuz verilmeden toplanan paraların nereye ve kimlere gittiğinin açıklaması nasıl yapılacaktır?

**

Amacımız fakirin, fukaranın ekmeğine mani olmak değil, vatandaşın dini inançlarını sömürerek rant elde etmeye çalışanlara engel olmaktır.

Son söz: Oruç Baba der ki, “Din ticareti yapanlar, sıfır sermayesi olan, getirisi oldukça yüksek bir iş kurmuş olan uyanık müteşebbislerdir.”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın dinler, İnançlar ve ateizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kitapsız Bir Din Doğdu,haberiniz Var mı?

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Atatürk’ün Ordu - Savaş ve Barış Hakkındaki Sözleri
Türk Devletleri Ne Zaman Kuruldu ve Ne Zaman Yıkıldı?
İnsanoğlu Dur ve Dinle!
Kızılderili Soykırımı / American Natives Genocide
Bayrağın Türklerde Önemi
Kitapları Yakın, Kütüphaneleri Yıkın!
Facebook’a Bir Önerim Var
Mağaranın Kamburu Romanından Seçmeler…
Eleştirinin Eleştirisi - 3
İktidara Gelebilmek İçin Tüyolar!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.