..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dengeli bir rejimde yemeğin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > Aşk Romanı > Kemal Yavuz Paracıkoğlu




20 Aralık 2012
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/14. )  
Kemal Yavuz Paracıkoğlu
Halil Kaya, kendini iyice salak gibi hissetmeye başlamıştı bu kız yüzünden, “Yahu, niye dalga geçiyorsun? Seninle hiçbir şeyi ciddi ciddi konuşamayacak mıyım ben?”


:AJAE:
Halil Kaya, kendini iyice salak gibi hissetmeye başlamıştı bu kız yüzünden, “Yahu, niye dalga geçiyorsun? Seninle hiçbir şeyi ciddi ciddi konuşamayacak mıyım ben?”
“Konuşursun, elbette! Bu yaz içinde evleneceğimizden konuşalım, bak, hiç dalga geçecek miyim o zaman, gör!”
Halil, bu işin içinden çıkamayacağını iyice anladı.
Ümmühan, “Dur, ben ciddi bir şey konuşayım,” dedi. Halil’in, hele şükür, der gibi baktığını görerek, “Bana, sen beni eskiden de sevmezdin, demiştin ya?” diye devam ederek yeni bir konu açmaya niyetlendi.
Halil Kaya, “Yine bir şeyler saçmalayacak,” diye düşünerek hayal kırıklığı yaşadı, mecburen, “Evet? N’olmuş dediysem?” diye karşılık verdi ona. Şimdi, Allah bilir, yeni bir aşk ilanını dinletecekti ona.
Ümmühan, devam ederek, “Ben de sana, abim seni benden çok seviyordu, onun için kızıyordum sana, demiştim, değil mi?”
“Evet. Öyle demiştin herhalde…”
“İtiraf ediyorum!” dedi, çok ciddi bir sesle; “abim seni, benden çok sevdiği için değildi o kızgınlıklarım. Senin, abimi benden çok sevdiğin içindi! Çünkü ben, sana, ta o zamanlardan beri aşıktım!”
Halil Kaya, “beklediğim gibi, aşk itirafı…” diye düşündü; nedense hiç şaşırmadı bu itirafa, “olabilir…” deyip sustu.
“Genç kızlığa adım attığımdan bu yana, yüzlerce delikanlı, yanıma gelip arkadaşlık teklif etti. Hiç birini kabul etmedim. Ve, onlara diyordum ki, ben sözlüyüm…”
“Benimle?…”
“Seninle!”
Halil kıza acımayla baktı. “Ah, Ümmühan, ah!” diyerek iç geçirdi. “ Çekeceğim var senden…”Kıza şunları söylemeyi düşündü: “Kendine öyle yazık etmişsin ki! İnanır mısın, bu seninki kesinlikle, aşk, değil; beni çok aşırı abartmışsın gözünde, ulaşılamaz, elde edilemez biri olarak görmüşsün ve kendini, beni elde etmeye şartlandırmışsın. Ve bu hırsla, tutkunu abarttıkça abartmışsın. Vallahi, tallahi, ben abarttığın kadar biri değilim! Beni elde etmiş olsan, o tutkun bir anda bitecek, biliyor musun? Bu muymuş diyeceksin, benim ilahlaştırdığım adam, Ve, kıçıma tekmeyi sen vuracaksın… İnan bana, bu, böyle…” Ama, söylemedi bunları. Söylerse, anlaşılmayacağını biliyordu çünkü…
Ümmühan, sesi duygulanarak çatladı, “Bırak, denememe izin ver! Burada geçireceğin bir ay boyunca deneyeyim… Eğer seni kendime inandıramazsam, beni hiç sevemezsen, evlenmeyiz… Bırakırsın beni, zaten çekip gideceksin işte…”
Halil, kızın bu en son tavrından dolayı çok duygulanmıştı, “bana biraz zaman tanı da, düşüneyim…” dedi o da duygulanarak.
*
Çaylarını içip bitirmişlerdi.
Ümmühan, “bir de yazlığı dolaşalım da, kırığı, gediği var mı, yok mu, bir bakalım,” diyerek ayaklandı.
Halil, “galiba, pansiyon olarak kiraya veriyorsunuz yazlığı, değil mi?” diye, cevabını zaten bildiği şeyi sordu.
Ümmühan da, onun bildiği şekilde, “evet,” dedi.”Ağustos onbeşine kadar. Sonra kendimiz geliyoruz…”
Halil çay paralarını ödedi.
*
Sahil yolu boyunca yürümeyi sürdürdüler. Ümmühan, bir şarkı mırıldanmaya başladı. ” W’ill Always Love You…” Sustu.
Halil Kaya, birden dikkat kesildi onun mırıldandığı şarkıya, “1974’müydü, 75’miydi, ne, rahmetli hocam Amerika dönüşünde bir kırkbeşlik plak hediye etmişti bana. Şarkının bestecisi Dolly Parton söylüyordu. Bayılırım bu şarkıya.”
“Biliyorum o plağı. Nereden ezberledim sanıyorsun şarkıyı? Senin evdeki plakların arasından bulmuştum ben de…”
“Benim odamı mı karıştırdın ben yokken?”
“Hayır, canım… Nisa teyze getiriyordu odandan, arada bir beraber dinliyorduk. Salonda yani…”
“Öyledir inşallah! Haydi, söyle biraz…” Ümmühan, şarkıyı sonuna kadar söyledi.
Halil Kaya, ”Şahane söyledin, yahu. Ne güzel sesin varmış!” dedi.
Ümmühan, ona, “Benimle evlendiğin vakit, sana her gün söyleyeceğim bu şarkıyı…” diyerek güldü.
Halil, konuyu aceleyle değiştirmek isteğiyle, “Arabayı almaya gidelim mi?” diye sordu.
Arabayı bırakmış oldukları şehir merkezinin aksi istikametinde yürüyorlardı. “On dakikalık yer, gideceğimiz… Yürüyelim de yolda sana şarkılar söyleyeyim…”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk romanı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/40)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/37)
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/10. (1. Bölüm Sonu)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/36. )
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/39)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/35. )
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/38)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/34. )
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/32. )
Mevsim Gülbahar (2. Bölüm/7. )

Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bizim Köyün Ayıları
Paşazade... 2
Paşazade…1.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/3.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/1.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/9.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/4.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/2.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/8.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/6.

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Part - Time Sevişmeler [Şiir]
Bir "Hiçbir Şey" Olmak [Şiir]
Deliler Bayramı [Şiir]
Nazlı Nazlı Karılar... [Şiir]
Gülbahar'ım; Can Çiçeğim! [Şiir]
İkimiz İçin [Şiir]
Hayatım [Şiir]
Halepçe [Şiir]
Senden Önce, Sensiz [Şiir]
Çapkın Kız... [Şiir]


Kemal Yavuz Paracıkoğlu kimdir?

Okur yazar, okuduğunu anlar, yazdığı okunur, emekli büro memurluğundan devşirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiştir, kendine özgü bir yazı dili kullanır...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kemal Yavuz Paracıkoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.