..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ýçtenlik bütün dehanýn kaynaðýdýr." -Boerne
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Aþk Romaný > Kemal Yavuz Paracýkoðlu




16 Þubat 2013
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/40)  
Kemal Yavuz Paracýkoðlu
Halil Kaya Ayvalýk’a döndüðünde sabah ezaný okunuyordu. Doðruca evlerine gidip, gürültü çýkartmamaya özen göstererek kendi anahtarlarýyla sokak kapýsýný açýp girdi.


:BCGF:
Halil Kaya Ayvalýk’a döndüðünde sabah ezaný okunuyordu. Doðruca evlerine gidip, gürültü çýkartmamaya özen göstererek kendi anahtarlarýyla sokak kapýsýný açýp girdi.
Nisa Kaya, sabah namazýný kýlmak için çoktandýr kalkmýþtý. Tam da namazýný tamamlayýp seccadesini topladýðý anda salona gelen Halil’i fark edince, bir an korkarak ona söylendi. “Hýrsýz gibi girmenin alemi mi var be oðlum? Korkuttun beni!”
Halil Kaya, ona sarýlarak yanaklarýndan öpmeye baþladý. “Ay, ay, ay, kýyamam ben anacýðýma!
“Hýrsýz sanýp kafana bir þey giydirmediðime dua et!”
Ayný durumda Cemal Kabaloðlu’nun doðrulttuðu tabancayý anýmsadý. “Tabanca da doðrultabilirdin. Hani, hoþ geldin filan?”
Oðlunun sevgi gösterisiyle sakinleþen Nisa haným da onu öperek karþýlýk verdi. “Ýnsanda akýl mý býraktýn, a oðlum? Hoþ geldin, hoþ geldin!” Birbirlerine sarýlmayý býrakarak oturmaya geçtiler. “Ne yaptýn Eskiþehir’de? Ýþlerin halloldu mu?”
“Eskiþehir’deki iþi soruyorsan, yattý o…”
“Tuh, tuh, tuh…”
“Ben de baþka bir iþ ayarladým.”
“Ne iþiymiþ o?”
“Yetiþtirme yurtlarýnda…”
“O da iyi…”
“Ýyi sayýlýr, ama ilk tayinimi Muþ’a yaptýlar. Bir hafta sonra gitmem gerekiyor.”
Nisa haným, oðlunun iþ bulduðuna sevinsin mi, uzak bir þehre tayin edildiði için üzülsün mü, bilemeden bakakaldý.
*
Halil Kaya, yol yorgunluðu ile odasýna çekilip derin bir uyku çekti.
Öðlen saatlerinde uyandýðýnda babasý Bedri bey onu güleç bir yüzle karþýladý; Halil Kaya’nýn tayini ile ilgili bilgiyi Nisa hanýmdan almýþ olduðundan geliþmeye dair memnuniyetini belirterek, “hayýrlý olsun oðlum!” dedi. “Oralarý da bizim memleketimiz. Oralarda hizmet etmek, buralarda hizmet etmekten kat be kat deðerlidir. Allah muvaffak etsin!”
Nisa haným da oðlunun mesleðini bulmasýndan dolayý memnundu. Onun sadece tek bir kaygýsý vardý. “Ya ailesi Ümmühan’ýn seninle gelmesine razý olmazlarsa?”
*
Bahri Soylu, kapý çalýndýðýnda antreye geçip, kapýyý açtý. Antreden “Haným!” diye seslendi; “Kýza haber ver! Niþanlýsý geldi!”
Ayþe Soylu, umursamayarak, “Haberi var! diye yanýtladý kocasýný; “Bir saattir pencere önünde, gelmesini bekliyordu…”
Halil Kaya, Bahri Soylu’nun yanýbaþýnda, elinde çiçeklerle içeri girdi; yanýnda getirdiði çiçek demetini Ayþe Soylu’ya götürüp verirken, kadýnýn elini öptü. “Merhaba, Ayþe teyze!”
Ayþe Soylu, “Merhaba, oðlum! Hoþ geldin!” diyerek elini öpen Halil Kaya’nýn elindeki çiçekleri alýp, mutfaða götürdü.
Bahri Soylu, karýsýna çýkýþtý. “Haným! Nereye götürdün o çiçekleri? Onlar, Ümmühan içindir!”
Halil Kaya, “Yo,yo,yo!” diyerek itiraz etti; “Sizin içindi, efendim!”
Ümmühan, “Hoþ Geldin, aþkým!” diyerek girdi salona, doðruca gidip, Halil ile yanak yanaða öpüþtü.
Halil Kaya, “Hoþ Bulduk!” diyerek kýza karþýlýk verdi.
Ümmühan, onun ellerinden çekiþtirerek oturmaya götürürken, “iki günlüðüne diye gittin, bugün dördüncü gün! Seni öldürmek için hazýrdým!” diye çýkýþtý.
Bahri Soylu, karýsýna, “hadi haným, gençleri baþ baþa býrakalým,” dedi. “Biz mutfaða geçelim. Bana þu yaptýðýn yemeklerden koy da yiyeyim.”
Halil Kaya hemen itiraz etti. “Bahri amca, sizinle konuþmak istediðim çok önemli bir þey var.”
Bahri bey þaþýrarak, “benimle mi?” diye sordu.
“Yok, yani hepinizle.”
Karý koca da geçip oturarak damatlarýnýn konuþacaklarýný dinlemeye hazýrlandýlar.
Ümmühan, cilveyle, “ya… gidip nikah muamelelerini baþlatacaktýk ya?” diye çýkýþtý.
“Ben de o konuda konuþacaktým.”
“Evlenmekten vaz geçtim, deme sakýn; yoksa, saçýný baþýný yolarým.”
“Sanýrým, konuþtuktan sonra sen diyeceksin öyle.”
Herkesin meraký arttý. Suskun kaldýlar.
Halil Kaya, devam etti. “Üniversitedeki iþim olmadý maalesef. Beni alacaklarýný umduðum kadroya bir baþkasýný atamayý uygun bulmuþlar. Bu benim için büyük yýkýntý oldu. Maamafih, bu kötü haberi alýr almaz Ankara’ya Saðlýk ve Sosyal Yardým Bakanlýðýna giderek, eðitimime uygun bir görev talep ettim. Eðitimim Yetiþtirme Yurtlarý üzerine olduðu için, beni Sosyal Ýþler Uzmanlýðý kadrosu boþ olan Muþ Bulanýk’a tayin ettiler…” Sustu. Gösterilecek tepkileri merak ederek sessizce bekledi. Ümmühan, þaþýrtacak biçimde sessizliðini sürdürmekteydi. Beklediði ses çýkmadý hiç birisinden, “demem o ki, oraya bir evlilik yaparak eþimi de taþýmam büyük haksýzlýk olacaktýr. Bu yüzükleri ailelerimiz arasýnda kimseye duyurmadan taktýðýmýz için, çýkartmamýz da sessizce olabilir.” Sözünü tamamladýktan sonra göz ucuyla Ümmühan’a baktý. Kýz, onu dinleyip dinlemediði bile belirsiz, sessizlik içindeydi.
Bahri bey, Ayþe hanýma dönerek, “kalk haným, karným acýktý, yiyecek bir þeyler koy bana,” diyerek ayaklandý. Halil’e, “bunlar Ayþe teyzeni ve beni ilgilendirmeyen konular, oðlum; konuþman gereken kiþi o,” diyerek Ümmühan’ý iþaret etti.
Ayþe Soylu ayaklanýrken, “sizin kararýnýz ne ise bizim makbulümüzdür. Aranýzda iyicene konuþun madem; biz mutfaða geçiyoruz,” dedi.
Onlar gider gitmez Ümmühan dillendi. “Konuþtuklarýn bittiyse, haydi, gidip þu nikâh muamelelerini tamamlayalým.”
Halil Kaya onun gene acele karar verdiðini düþünerek, “gideceðim yer mahrumiyet bölgesi ama, biraz düþünsen…” diyecek oldu; Ümmühan, onun sözünü keserek son noktayý koydu.
“Kapat çeneni! Mahrumiyet bölgesini bahane ederek, benimle evlenmekten kurtulabileceðini mi sanýyorsun.”
Nikâh muamelelerini yaptýracaklarý günün erkeninde baþlayan telefon seslerinin ardýnda hep Ümmühan’ýn sesi vardý. “Haydi, uyansýn artýk!”, “Duþ yapmaktan vazgeçip elini yüzünü lavaboda yýkasýn!”, “Haydi, bitirsin artýk kahvaltý etmeyi!”…
Halil Kaya için bu baskýlar, biraz da gerekiyor muydu, ne? Kýzcaðýz, pencerenin önünde kukuman kuþu gibi pineklemiþ, niþanlýsýnýn, sokaðýn kenarýna park edilmiþ arabaya gidip binmesini beklerken, niþanlýsý sallandýkça sallanýyordu. Nisa anne olmasa öðlene kadar da zor çýkardý evden; kadýncaðýz Ümmühan’ýn telefon talimatlarýný aldýkça dikiliyordu oðlunun baþýna. “Haydi, uyansana artýk be oðlum!” “Býrak þimdi duþ almayý, lavaboda yýkayýver elini, yüzünü!”, “Haydi, bu kadar yediðin yeter, kalk da giyin!”
Halil Kaya, evden en nihayet ite kaka çýkartýldý. Arabasýna bindi, çalýþtýrdý; hemen iki ev ötesine kadar rölantide sürerek götürdü.
Ümmühan, “nihayet gelebildi!” diye söylenerek ayaklandý. Gitti, niþanlýsý için kapýyý açtý. Kendini tuttu, çabucak gelmediði için azarlamadý onu. “Hoþ geldin, sevgilim!” diyerek yanaklarýndan öptü. “Bu gün müracaatýmýzý yapabileceðiz, deðil mi?”
Halil Kaya, elindeki evraklarý gösterdi. “Nikah formlarýný doldurdum.”
“Ýyi madem, gidelim hadi! Ben hazýrým.”
“Bahri amcayla Ayþe teyzeye bir merhaba deseydim…”
“Sonra dersin, haydi, geç kalmayalým!”
Halil Kaya, çaresiz, “Çýkalým, o halde,” diyerek kapýya yöneldi.
Ayþe Soylu, müdahale ederek, “Bu ne acele? Biraz otursaydýnýz da…” dedi.
Halil Kaya, Ümmühan’ý suçlamayarak, aceleciliðin suçunu üstlendi. kadýnýn sözünü keserek, “Bir an önce baþlatalým muameleleri Ayþe teyze. Ne olur, ne olmaz! Bir an önce nikahýma alayým bu kýzý da, baþkalarý kapmasýn…” dedi.
Ayþe Soylu gülerek, “Hanginizin hanginizi aldýðýna aklým ermedi benim,” dedi.
Ümmühan, annesine, “Ben onu alýyorum,” diye karþýlýk verdi.
Halil Kaya, Ümmühan’a, “Hayýr.Ben seni…” diyerek laf yetiþtirdi.
Ayþe Soylu, “Haydi, yine kavgaya baþlamadan gidin de, iþlerinizi takip edin bir an evvel,” diyerek onlara yol verdi.
Halil ve Ümmühan, evden çýktýlar. Bahri bey ile Ayþe haným pencere önüne giderek, pencereden genç niþanlýlarý, elele tutuþarak Halil’in arabasýna kadar yürüyüp, arabaya binerlerken seyrettiler.
Bahri Soylu, “Bak þu kýza! Nasýl da mutlu,” diyerek gülümsedi.
Ayþe Soylu, kocasýný tasvip etti. “Ýstediði þeye kavuþtu. Mutlu olmasýn mý?”
“Allah, sonlarýný hayýr etsin!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk romaný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/37)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/36. )
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/10. (1. Bölüm Sonu)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/39)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/35. )
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/38)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/34. )
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/32. )
Mevsim Gülbahar (2. Bölüm/7. )
Mevsim Gülbahar (2. Bölüm/6. )

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bizim Köyün Ayýlarý
Paþazade... 2
Paþazade…1.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/1.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/3.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/9.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/4.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/2.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/8.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/6.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Part - Time Seviþmeler [Þiir]
Bir "Hiçbir Þey" Olmak [Þiir]
Deliler Bayramý [Þiir]
Nazlý Nazlý Karýlar... [Þiir]
Gülbahar'ým; Can Çiçeðim! [Þiir]
Ýkimiz Ýçin [Þiir]
Hayatým [Þiir]
Halepçe [Þiir]
Senden Önce, Sensiz [Þiir]
Çapkýn Kýz... [Þiir]


Kemal Yavuz Paracýkoðlu kimdir?

Okur yazar, okuduðunu anlar, yazdýðý okunur, emekli büro memurluðundan devþirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiþtir, kendine özgü bir yazý dili kullanýr...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.