..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi dünyadaki yaþam ýrmaðýdýr. -Henry Ward Beecher
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Aþk Romaný > Kemal Yavuz Paracýkoðlu




20 Aralýk 2012
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/15. )  
Kemal Yavuz Paracýkoðlu
Sahil yolu boyunca, yolun yarýsýný kat ettiklerinde Ümmühan onun elini tutup çekiþtirmeye baþladý, “Haydi koþ! Eve benden önce varabilirsen, bugün ne istersen iste yapacaðým…”


:IGA:
Sahil yolu boyunca, yolun yarýsýný kat ettiklerinde Ümmühan onun elini tutup çekiþtirmeye baþladý, “Haydi koþ! Eve benden önce varabilirsen, bugün ne istersen iste yapacaðým…”
Halil umutla atýldý, “Söz mü?…”
“Namus sözü!…”
“Aþk meþk diye kafa ütülemeyeceksin…”
“Tamam. Ama ben önce varýrsam, sen de benim isteklerimi yapacaksýn!”
Halil, kývýrttý. “Aaa… O, olmadý…Karþýlýklý iddia yok…”
Ümmühan, onu kandýrmak isteyerek, “Tamam,” dedi; “Senin bütün isteklerin, benim ise bir tek isteðim…”
Halil razý olmadý. “Sen bir tek istekle bile, þimdi, ilaný aþk ettirirsin bana!”
Ümmühan, “Yok, aþklý meþkli bir þey istemeyeceðim… Sadece bir þey yapmaný isteyeceðim…”
“Ne gibi?”
“Daha düþünmedim caným! Nasýl olsa sen kazanýrsýn. Ben kazanamam. Olur da, düþer, bacaðýný filan kýrýp koþamaz hale gelirsin de, ne bileyim, ya da bacaðýna kramp filan girip… Bir þekilde ben kazanýrsam… O zaman buluruz bir þey… Mesela, elliye kadar tek ayaðýn üstünde say, filan gibi bir þey yapmaný isterim senden…” Dilinin tam tersine, gözleri, oðlanýn baþýna açacaðý iþi düþündüðünü, tuzaðýný hazýrladýðýný söylüyordu.
“Tamam anasýný satayým!” diye atýldý Halil Kaya. Doktora yapmýþ, ama salaklýklarýndan kurtulamamýþ Halil Kaya! Gerçi, kýzýn, lisanslý bir atlet, þampiyon bir beþ bin metreci olduðunu hiç duymamýþtý ki, nereden bilsin! “Ev buradan ne kadar çeker, tahminin?” diye sordu.
“Bin metreyi az bir þey geçer herhalde…”
“Tamam… Haydi, koþmaya baþla sen!”
“Yok! Seninle ayný anda baþlayalým. Sonra, avans verdiydim de onun için, diye mýncýklarsýn belki!”
“Sen bilirsin!”
Ýkisi yan yana gelerek, start vaziyeti aldýlar.
“Haydi! Koþ!”
Hemen baþlattýlar koþuyu.
Ümmühan mahsusçuktan az hýzlýca baþlayýp Halil’in hýzlý tempo tutturmasýný saðladý, sonra yavaþ yavaþ kendisini geçmesine izin verdi. O, rölanti tempoda koþarken, oðlan alýp baþýný gitmiþti bile… Aralarý gitgide açýldý, açýldý… Yirmi metre, elli metre… Ýlk yedi yüz, sekiz yüz metre bittiðinde aralarýnda ki mesafe yüz metreye kadar çýkmýþtý. Halil arada bir geri dönüp bakýyor, aralarýný gitgide açtýðýný görerek koþmuyor, adeta mutluluktan uçuyordu… Ama, hýzý da o ilk anlarda ki hýzý kadar deðildi. Ýþte, bundan sonra Ümmühan temposunu arttýrdýkça arttýrdý. Yüz metre indi elli metreye, sonra yirmi metreye… Son yüz metrede, Halil’in az önce mutluluktan taktýðý kanatlarý, kýz, bacaklarýna taktý, yanýndan rüzgar gibi geçti, gitti. Kýz koþuyu tamamladýðýnda Halil, dili bir karýþ dýþarýda, adeta sürüne sürüne geliyordu.
Ümmühan, “Zürafanýn kocasý maymuna benzedin!” diye baðýrdý ona yazlýk dairelerinin bulunduðu apartmanýn önünde.
Halil’i beklemeden, apartmandan girdi, çantasýndan çýkarttýðý anahtarla yazlýðýn kapýsýný açtý. Evi, adeta ýþýk hýzýyla dolaþarak, bütün pencereleri açtý. En son açtýðý pencereden evin önüne baktý, Halil’in henüz geldiðini, bitap bir þekilde apartmanýn kapýsý önündeki eþiðe oturup (adeta yýðýlýp) kaldýðýný gördü. Sempatiyle baktý oðlana. “Haydi, içeri gel! Ýçerde dinlenebileceðin daha rahat yerler var,” diye seslendi.
Halil yorgunluktan nefesini toparlayýp cevap bile veremedi.
Kapýnýn önüne vardý, kolundan tuttuðu oðlaný çekiþtirerek ayaða kaldýrýp, içeri sürükledi. Getirdi, salondaki çekyatýn üstüne býraktý. Onu orada býrakýp, arka taraflara geçti.
Halil Kaya, nefesini bir düzene getirebilmek için epeyi uðraþtýktan sonra kendine gelebilmiþti. Avucuyla alnýndaki teri sildikten sonra, sesini duyacaðýný umarak Ümmühan’a seslendi. “Ümmühan! Ýnsan bir bardak su getirir, deðil mi?”
Ümmühan, salona dönüp gelerek, “bu vaziyetteyken su içmen sakýncalý; kendini toparlayana kadar bekle,” dedi. Üzerinde sarý kýrmýzý renkli, çiçekli bir bikini vardý. Halil, onun bu kýlýðý karþýsýnda biranda þaþkýnlýktan ne yapacaðýný bilemez hale geldi. Üstündeki çok seksi bir bikiniydi, ya da kýzýn vücut hatlarý çok seksiydi… Her neyse iþte! Seksle ilgili bir görüntü vardý ve Halil utanarak bakýþlarýný kaçýrmýþtý.
Ümmühan, elinde salladýðý þortu Halil’in suratýna savurdu. Þort gitti, oðlanýn yüzünü örterek yapýþtý. Ümmühan gülerek, “Kalk, giy o þortu! Denize gireceðiz…” dedi.
Halil þortu suratýndan çekerken, terlerini de bir güzel sildi onunla. “Yahu, bu yaptýðýn ne þimdi! Ne yapmaya çalýþýyorsun?”
Ümmühan gülerek, “Unuttun mu? Koþuyu ben kazandým… Ve, sen de sözünde dur… Ve, benim istediðimi yap… Ve, benimle denize gir…”
Halil, böyle bir istek ile karþýlaþacaðýný kýrk yýl düþünse aklýna getiremezdi ki… O, tek ayaküstünde elliye kadar saymakla kurtulabileceði bir iddiaya girdiðini sanmýþtý. “Bunu isteyeceðini söylememiþtin!…”
“Hiçbir þey söylememiþtim. Sonra, kazanýrsam söylerim demiþtim… Haydi, kalk!”
“Olmaz! Bu havada…”
“Havanýn nesi varmýþ. Günlük güneþlik…”
“Su soðuktur…”
“Soðuk su iyidir. Hadi, sözünde dur lütfen!”
“Olmaz! Baþka bir þey istersin sonra, yaparým. Bu istediðin olmaz…”
Ümmühan, “Kýncýkçý sende…” diyerek güldü. “Hadi mademki sahile gidelim, sen kumsalda otururken ben bir girip çýkarým… Sen, dinlenmeyi orada sürdür.”
Halil, mutlu oldu, “Hah, iþte bu! Hep, böyle anlayýþlý bir kýz olsan, o kadar çok sevimli olursun ki…”
Ümmühan, “kes, kes yalakalýðý…” diyerek onu elinden tutup evden çýkarttý. Kumsala ulaþtýklarýnda denize doðru koþmaya baþladý. Deniz kumsalý, evin hemen yanýndaki yolun öbür tarafýndan baþlýyor elli metre kadar sonra da deniz suyuna ulaþýyordu. Yazlýk, denize çok yakýndý. Ümmühan deniz kýyýsýna ulaþtýðýnda, tekne baðlanmak için yapýlmýþ eðri büðrü iskelenin üzerinden, beklemeden atladý denize. Bir balýk kadar iyi yüzüyor, dalýyor, çýkýyor, arada bir kumsala oturup ona bakan Halil’e el sallýyordu…
Bu hareketliliði on dakika kadar sürdürdü. Sonra?… Sonra, Halil’e kurduðu tuzaðýn uygulamasýný baþlattý :
“Ýiimdaaat!…” diye baðýrmaya, suya dalýp çýkmaða baþladý.
Halil Kaya duydu onun baðýrdýðýný, dalýp çýkmalarýný da gördü. Baþladý gülmeðe. Kendi kendine, “ Yemezler, güzelim! Salaksak, o kadar da deðil…” diye söylenerek, soðukkanlýlýkla bakmayý sürdürdü denize doðru.
Ümmühan, ona doðru bir bakýyor, oðlanda bir kýpýrdama bile görmeyince sesini iyice yükseltiyordu: “ÝMDAT!…”
I-ýh! Týnmýyordu oðlan. Yedirememiþti. Son bir umutla çýðlýðýný yineleyip derin bir nefes alarak daldý denizin dibine, dipten baþladý açýk denize doðru yüzmeye…
Bir dakika… Ýki dakika… Halil kýzýn bu kadar uzun süredir su yüzeyine çýkmayýþýndan dolayý tedirgin olmaya baþladý. Daha dikkatle bakýp, kýzýn az önce bulunduðu yerden onbeþ- yirmi metre ileride su yüzeyine çýktýðýný görünce iyice tedirgin oldu, ayaða kalktý… Ýskeleye koþturdu, iskele üzerinden, “Ümmühan, býrak þýmarýklýðý da gel artýk!” diye azarladý kýzý.
Ümmühan, “Kramp girdi bacaklarýma… Yardým et…” diyerek tekrar daldý suya. Suyun altýndan iskeleye doðru yüzdü, yüzdü… Halil için bu kadarý da fazlaydý, tam da suya atlamaya karar verdi, suyun dibinde kýzýn görüntüsünü arayarak, inanmakla inanmamak arasýnda biraz daha tereddüt yaþayarak az daha oyalandý, derken, kýz iskelenin önünde su yüzüne çýkýnca, denize atlamaktan kurtulduðuna sevinerek, “Uzat elini… Tutayým seni, uzan!” diye seslenip kýza doðru uzanmaya baþladý. Kýz ayný numaralara devam ederek, (çýrpýnarak) tuttu onun elinden, kendisini oðlanýn güçlü ellerine býraktý çekmesi için, ne kadar rahat çekerse o kadar tedbiri elden býrakacaðýný hesaplayarak, hiç zorlanmadan çekmesini saðladý ve onun boþ bulunduðu aný iskelenin kýyýsýna geldiðinde yakaladý, ayaðýný iskele aðacýna dayayýp kuvvet aldý, olanca kuvvetiyle çekti denize. Halil balýklama uçtu…
Su gerçekten buz gibiydi. Halil, çýldýrasýya sinirlenerek, iskeleye doðru yüzmeye baþladý. “Yeteeer! Bu kadar þýmarýklýða katlanmak zorunda mýyým be!…Býktým senden yahu…” Ýskeleden tutunup bacaðýný yukarý attý, kendini tam dýþarý çekecekken, kýz belinden sarýlýp dengesini bozarak yeniden ‘cup’ diye suya çekti. Suyun içinde, suya düþürdüðü oðlanýn omuzlarýna tutundu, suyun içine iyice bastýrarak oynaþmaya baþladý. Halil, kurtardý kendini, o sinirle kýyýya doðru yüzmeye baþladý, ama Ümmühan son anda ayaklarýndan öyle bir yakaladý ki, o kulaç attýkça geri geri gelebiliyordu sadece, bir türlü ileri doðru yüzemiyordu. Boðuþmalar, itiþip kakýþmalar, düþüp kalkmalar, batýp çýkmalar… Halil’in vücudu da alýþtý soðuk suya böylece, galiba biraz da hoþuna gitmiþti! “Öyle mi? Senin canýn oynaþmak mý istiyor? Gel mademki…” diyerek kýzý tuttuðu gibi kaldýrdý, batýrdý, uzun süre suyun yüzeyine çýkmasýna izin vermedi.
Ümmühan, baþlarda umursamadan kaldý suyun altýnda ama, süre uzadýkça o da sýkýþmaya baþladý. En son tahammül noktasýnda bir iki çýrpýndý, baktý salmýyor oðlan, tuttu ayalarýndan, sýktý, Halil’in onu öyle bir býrakýþý vardý ki! Suyun yüzeyine çýkar çýkmaz derin derin nefeslenen Ümmühan, Halil’i (biraz da abartarak) iyice korkuttu. “Boðuluyordum! Mahsus mu yapýyorsun? Benden böyle mi kurtulacaðýný sanýyorsun?…”
Halil Kaya, O’nun ayalarýndan tutuþuna kýzamamýþtý, lafýný bile edememiþti. “Boðuluyor numarasý yaparken bunun iki misli kalmýþtýn suyun altýnda!”
“O baþka, bu baþka!”
“Nasýl baþka?”
“Þimdi senden dayak yemeden yumurtalarýný kýrmam için boðulmam gerekiyordu!”
“Allah seni…” Halil, hemen toparlanýp, kýzýn üstüne atýldý. Kýz kaçmaya çalýþtýkça yakalýyor, batýrýyor, kýz sýyrýlýp kurtuluyor, o, onu batýrýyor… Çýldýrasýya eðleniyorlardý… Böyle bir eðlenceye ihtiyacý vardý Halil’in… Uzun yýllardan sonra ilk defa bu kadar þýmarabilmiþ, böylesine çocuklaþabilmiþti. Galiba bu kýzda þeytani bir taraf vardý, bir tüy dahi olsa, þeytani bir þeyler vardý üstünde, gerçekten vardý…
Halil, nihayet, “Haydi, tadýnda býrakalým…Çýkalým artýk!” diyerek kýyýya doðru yüzmeye baþladý. Ümmühan, yetiþti onun arkasýndan. Sahilin sýð yerine gelen oðlan ayaða kalktýðýnda, zýpladý, bacaklarýný beline dolayarak bindi sýrtýna, oðlan sýrtýndan atmaya çabaladý kýzý bir iki kez ama, bir türlü ne beline dolanan bacaklardan, ne de boynuna dolanan kollardan kurtulamadý. Çaresiz sýrtýnda taþýyarak evin yolunu tuttu… Ümmühan arada sýrada, “deeeh!” diye sesleniyordu.
*



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk romaný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/40)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/37)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/36. )
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/10. (1. Bölüm Sonu)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/39)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/35. )
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/38)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/34. )
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/32. )
Mevsim Gülbahar (2. Bölüm/7. )

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bizim Köyün Ayýlarý
Paþazade... 2
Paþazade…1.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/1.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/9.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/3.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/4.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/2.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/8.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/6.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Part - Time Seviþmeler [Þiir]
Bir "Hiçbir Þey" Olmak [Þiir]
Deliler Bayramý [Þiir]
Nazlý Nazlý Karýlar... [Þiir]
Gülbahar'ým; Can Çiçeðim! [Þiir]
Ýkimiz Ýçin [Þiir]
Hayatým [Þiir]
Halepçe [Þiir]
Senden Önce, Sensiz [Þiir]
Çapkýn Kýz... [Þiir]


Kemal Yavuz Paracýkoðlu kimdir?

Okur yazar, okuduðunu anlar, yazdýðý okunur, emekli büro memurluðundan devþirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiþtir, kendine özgü bir yazý dili kullanýr...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.