..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi en azgýn yüreði uysallaþtýrýr, en uysal yüreði azdýrýr. -Alexis Delp
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Aþk Romaný > Kemal Yavuz Paracýkoðlu




28 Aralýk 2012
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/22. )  
Kemal Yavuz Paracýkoðlu
Telefonun zili birkaç defa tekrarlayarak çalýnca, Nisa haným mutfaktan söylenerek geldi: “Kýçýnýzý kaldýrýn da, telefona bir bakýverin Bedri Bey!” Verdiði ültimatoma raðmen kendisi açtý yine de;


:IDB:
Telefonun zili birkaç defa tekrarlayarak çalýnca, Nisa haným mutfaktan söylenerek geldi: “Kýçýnýzý kaldýrýn da, telefona bir bakýverin Bedri Bey!” Verdiði ültimatoma raðmen kendisi açtý yine de;
Bedri bey, “Halil ile sohbet ederken fark etmedim…” diyerek savunma yapmaya baþlamýþtý ki,
Nisa haným, “Alo?” diye sorduðu alýcýda ki sesten, Ümmühan olduðunu öðrenerek, “Halil mi, Ümmühan’ çýðým?” dediði an, Halil, yýrtýna yýrtýna yok demesini iþaret etmeye baþlamýþtý bile. Nisa haným, “Yokmuþ Ümmühan’cýðým…” dedi dalga geçerek. Karþýsýnda ki sesin söylediði birkaç þeyi dinledi, “Tamam kýzým!” diyerek kapattý telefonu.
Halil sinirinden köpürüyordu, annesinin aðzýný yansýtarak, “Yokmuþ, Ümmühancýðý… Pes yani anne! Açýk açýk söyleseydin: Yok dememi iþaret ediyor Ümmühancýðým, diye… Pes! Þikenin bu kadarý da fazla!... Seninle anlaþmadýk mý? Beþ gün rahat býrakmasýný saðlayacaktýn beni, bu mu senin verdiðin sözde duruþun. Daha üçüncü günde su koyuverdin!”
Nisa haným, “Beðenemediysen, telefonlara kendin bak bundan sonra…” diye söylenerek mutfaðýna döndü. (Halil’in laf bombardýmanýndan kaçtý…) Mutfaktan baðýrdý: “Buraya geliyor! Gelince, yüzüne söyle, seninle görüþmek istemiyorum, diye…”
Halil, hemen hareketlendi, annesine, “Sanki çok anlýyor da!” diye cevap vererek, odasýna gitti.
Bedri Bey, mutfaða doðru, “Buraya geleceðini söylemeseydin bari! Evden kaçmak için giyinmeye gitti oðlun!” diye seslendi.
Nisa haným mutfaktan çýkýp, gelerek, “ Mahsus öyle söyledim,” diye fýsýldadý. “Geleceði yok… Bizim ki, evde týkýlýp kaldý. Çýksýn diye…”
Halil, giyinmiþ, çýktý geldi. “Ben gidiyorum… O kýz ile görüþmemek uðruna evimde de oturamayacaðým iþte… Sað ol anne(!).” Babasýný, annesini sýrayla öpüp arkasýndan bir kovalayan varmýþçasýna çýktý, gitti.
Bedri bey, “Senden korkulur, haným! Vallahi korkulur!” diye gülerken;
Nisa haným, “Ümmühan dedi,” dedi.
Bedri bey anlamadý. “Neyi?”
“Böyle yapmamý… Üç gündür evde týkýldý kaldý, Ümmühan geliyor, de de, kaçsýn, çýksýn evden biraz, dolaþsýn, dedi.”
Bedri bey, þaþkýn, “Ümmühan? Böyle mi dedi?” diye sordu. Sonra da, “Bu kýzýn üniversiteyi niye kazanamadýðý belli… Kafasý hep þeytanlýða çalýþýyor da ondan…” diye söylenerek, baþladý düþünceli düþünceli gülümsemeye.
*
Bora ile Hülya, Hülya’nýn odasýnda, yatakta uzanmýþlardý. Hülya uyku halindeyken Bora’nýn gözleri aralýktý ve düþünceler içindeydi.
Cemal, odasýnda, bir masanýn baþýnda oturmuþ, sesini iyice kýstýðý radyodan müzik dinlerken önündeki kitabý okumaktaydý.
Döküntü 124 Murat, ýssýz caddede oldukça yavaþ ve sessiz bir halde ilerlemekteydi. Arabanýn arka koltuðunda oturan bir karaltý yol boyunca pür dikkat evlere bakýnýyordu.
Yolun sað tarafýndaki üç katlý bir evin önünden geçerlerken, arka koltuktan uzanýp þoförün omzuna dokunarak, baþýyla saðdaki evi iþaret etti.
Otomobil evin az ilerisinde durdu. Otomobilden arkada oturan, etrafa dikkat ederek indi ve eve doðru sinerek ilerledi. Doðruca evin pencerelerinden birine sokuldu. Cemal’in odasýndan yayýlan hafif müzik sesini iþitti. Belinden silahý çekerek, sesin duyulduðu pencerenin önünde mevzilendi ve penceredeki perdenin aralýðýndan içeri görmeye çalýþtý.
Cemal odasýndaki masada kitap okumayý sürdürürken penceresi dýþýndaki hareketliliði hissederek okumayý kesti ve pencereye doðru dikkat kesildi.
Bir süre baktýktan sonra kalktý, odanýn ýþýðýný söndürdü, masanýn çekmecesinden silahýný aldý, aðzýna kurþun verdi, duvar dibinden sinerek pencereye yaklaþtý, perdeyi aralayarak dýþarýya baktý.
Adam perdenin aralandýðýný fark ettiði an, gördüðü karaltýya doðru silahýný ateþlemeye baþladý.
Pencerenin camý þangýrtýlarla un ufak olurken, ortalýðý silah seslerinin týnlamasý sardý. Ýçerde gördüðü karaltý kývranarak yere düþerken tutunduðu perdeyi de çekti, düþürdü.
Hülya’nýn odasýndaki Bora kurþun sesleriyle irkilerek ayaða fýrladý, onun ani hareketiyle Hülya’da korkuyla uyanarak ayaklandý, ikisi birden odadan dýþarý koþtular.
Bora silah seslerinin duyulduðu odaya daldý. Pencerenin dýþýndaki karaltý, onun geliþiyle ateþi kesip, kaçarak uzaklaþtý. Bora, dýþarýdan ulaþan hafif aydýnlýkta Cemal’in kanlar içinde yere devrildiðini görerek, baþýna koþtu, bir an onunla ilgilendi, sonra ani bir kararla yere düþmüþ olan silahý kaptý, Cemal’i orada, öylece býrakarak, odadan fýrladý, çýktý.
Holden dýþ kapýya doðru koþarken Hülya önüne atladý, “Hayýr Bora! Yalvarýrým çýkma!” diyerek tutmak istedi, ama o, kýzý silkeleyip düþürdü.
Hülya, düþtüðü yerden oðlanýn bacaklarýna sarýlarak engellemeye çalýþtýysa da Bora, ondan kolayca kurtularak dýþ kapýyý açtý.
Hülya, hala onun arkasýndan baðýrmaktaydý. “Bora!... Hayýr...”
Evin dýþ kapýsý açýldý, Bora dýþarý çýkar çýkmaz kaçan adamýn peþinden koþmaya baþladý. Yolun az ilerisinde duran otomobile doðru koþmakta olan karaltýya doðru seri bir þekilde ateþ etmeye baþladý.
Evden doðru Hülya’nýn çýðlýklarý yankýlanmaktaydý. “Yapma Bora! Ellerini kanlama Bora! Hayatýný karartma!”
Bora arabaya girmek üzere olan adamý tam arabanýn kapýsýný açmýþken vurdu.
Araba cayýrtýlar çýkartarak aniden harekete geçti, hýzla uzaklaþmaya baþladý. Bora son mermilerini de arabanýn arkasýndan sýktý. Otomobil kayýplara karýþtý. Bora Kavak otomobilin hareket ettiði noktaya ulaþtýðýnda yerde yatan genç adamýn yakasýndan yapýþtý, onu tanýyarak büyük bir þok geçirdi. “Metin!...” Vurduðu adamýn Cemal’in ve kendisinin sýnýf arkadaþý Metin olduðunu gördü. Metin son nefesini vermek üzereydi,“neden? Neden, Metin, neden saldýrdýn Cemal’e, neden?...” Metin’in öldüðünü gördü. “Önce babamý! Þimdi de arkadaþýmý! Lanet olasýcalar, ne istediniz bizden! Ne!... Ne yapmaya çalýþýyorsunuz, ne?...”
Onu orada býrakýp eve doðru koþtu.
Bora karanlýk odaya girdiðinde hemen ýþýðý yaktý, pencerenin önünde, yerde kýpýrdayarak yatan Cemal’in baþýna çömeldi.
Cemal acýlar içinde gözlerini açtý, yardým diler gibi baktý.
Bora adeta bilinçsizlik içindeydi. Cemal’i kucaðýna aldý, odadan koþarak çýkardý. Hülya çok aðýr bir þok halinde holde yere kapaklanmýþ durmaktaydý.
Bora, oraya ulaþtýðýnda, kýza, “Hülya! Kalk Hülya, ambulans çaðýr. Kalk! Çabuk!...” diye seslendi.
Bora sokaða çýkarken, Hülya, aniden ayaklandý, telefon etmek için salona gitti.
Bora kucaðýnda zorlanarak taþýdýðý Cemal ile caddenin ortasýna kadar geldi. Gelip geçen tek bir vasýta dahi yoktu. Çok geçmeden, yolun baþýndan sirenlerini yakarak bir polis minibüsü belirerek geldi, önlerinde durdu.
Bora hemen minibüsün kapýsýna koþturarak Cemal’’i minibüse bindirmeye yeltendi. Minibüsün içinden çýkan polisler onu engelledi.
"Ne yapýyorsun sen kardeþim? Doktor gelinceye kadar, yaralýyý, yerinden kýpýrdatmaman gerekirdi!"
Bora, çýrpýnarak, "O, hemen hastaneye yetiþtirilmeli. Lütfen yardým edin. Lütfen... Kanamasý var, lütfen!" diye yalvardý.
"Tamam, tamam, yardým edeceðiz; önce þurada temizce bir yere yatýralým onu." Yardým ederek kucaðýndaki yaralýyý kaldýrýma, yere uzattýlar, birkaç polis de öteki adamýn baþýna gittiler. "Yaralýnýn kanamalý yerlerine tampon uygulayalým. temiz, ýslak bir bez getirin. Çabuk!"
Ellerinde bez parçalarýyla birlikte bir kaç komþu, ayný anda koþarak geldi.Polis memuru, alýþýk olduðu bir iþi yapýyormuþcasýna, aldýðý temiz bezlerle kanamalý yerleri kapatmaya baþladý.
Çalýþmalara nezaret etmekte olan bir Komiser Yardýmcýsýnýn elindeki telsizin mekanik sesi susmaksýzýn týnlýyordu. "4519...Olay yerine gecikmeden bir ambulans yollanýlsýn! Tamam..."
"Merkez... Anons yapýldý. Tamam..."
"Olay Yeri Ýnceleme geliyor. Tamam..."
" Çevre güvenliðini saðlayýn. Tamam..."
"4519...Olay yerine bir cenaze aracý gönderilsin. Tamam...
Polisler, alýþkýn hareketlerle yapýlmasý gereken tüm eylemleri yerine getirmeye baþladýlar. Olay yeri, izlerin ve delillerin korunmasýný saðlamak üzere þeritlerle ve levhalarla çevrildi.
O arada ambulans ve hemen arkasýnda cenaze aracý siren sesiyle ýþýklar saçarak geldiler, ambulansýn arkasýndan indirilen sedyeyle beraber gelen beyaz giysili görevliler Cemal’i sedyeye çýkartýrken, baþka birkaç görevli az ilerdeki ölünün baþýna ulaþtýlar. Bora ile konuþan Komiser Yardýmcýsý ve bir polis memuru onu alýp polis minibüsüne doðru itekleyerek götürdüler. Cemal’i almýþ olan ambulans hareket etti.
O uzaklaþýrken, bir polis otomobili daha geldi, minibüsün az önünde durdu. Ýçinden inen sivil kýyafetli polisler, minibüsün baþýndaki Komiser Yardýmcýsý ile uzun uzun konuþarak bilgi aldýlar.
Bora minibüsün içinden pijamalarýyla, gecelikleriyle, korkudan sokaðýn bir yerlerine sinmiþ meraklý seyircileri gördü. Onlarýn önünden Cemal’in siren sesleri ile uzaklaþan ambulansla götürülüþüne baktý. Sonra baþýný eve doðru çevirdi.
Hülya hala þok halinde kapýnýn önünde neler olduðunu anlamak ister gibi bakýnmaktaydý. Sonra koþarak geldi, minibüsün dýþýndaki polislerle bir þeyler konuþtu; sonra da, o da minibüse bindi, Bora’nýn yanýna oturdu. Olanlarý anlayamamýþ, inanamamýþ bir haldeydi, “Ne yaptýn Bora? Neden... Neden...” diyerek oðlaný azarlamaya baþladý.
Öteki adamýn ceset torbasýna konulmaya baþlanýldýðý sýrada polis minibüsü hareket ederek uzaklaþtý. Bora baþýna gelen þu olaylarýn anlamýný yorumlamaya çalýþarak baþýný eðip düþüncelere daldý.
*



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk romaný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/40)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/37)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/36. )
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/10. (1. Bölüm Sonu)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/39)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/35. )
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/38)
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/34. )
Mevsim Gülbahar - (2. Bölüm/32. )
Mevsim Gülbahar (2. Bölüm/7. )

Yazarýn roman ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bizim Köyün Ayýlarý
Paþazade... 2
Paþazade…1.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/1.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/9.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/3.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/4.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/2.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/8.
Mevsim Gülbahar - 1. Bölüm/6.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Part - Time Seviþmeler [Þiir]
Bir "Hiçbir Þey" Olmak [Þiir]
Deliler Bayramý [Þiir]
Nazlý Nazlý Karýlar... [Þiir]
Gülbahar'ým; Can Çiçeðim! [Þiir]
Ýkimiz Ýçin [Þiir]
Hayatým [Þiir]
Halepçe [Þiir]
Senden Önce, Sensiz [Þiir]
Çapkýn Kýz... [Þiir]


Kemal Yavuz Paracýkoðlu kimdir?

Okur yazar, okuduðunu anlar, yazdýðý okunur, emekli büro memurluðundan devþirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiþtir, kendine özgü bir yazý dili kullanýr...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.