..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir kimse, neden oltasını, içinde tek bir balık olmadığını bildiği bir göle sarkıtır? -Adalet Ağaoğlu
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > eylül




25 Eylül 2015
Seçim  
eylül
Dışına çıkıp hayatın içindeki kendini ve geri kalan herşeyi seyretmek acı verir. Tarif edilmez bir acı. Sensin ve değilsin. Parçalanmış bir nesne veya boyut değiştirmiş olduğunu sanırsın. Fantastik bir filmin içinde olduğunu düşünürsün, oysa herşey çok gerçek. Hayat: acıtan, gerçek. Gazeteleri karıştırır, tv kanallarını zaplarsın ve sonuç: hüsran, umutsuzluk, isyan. İnsanlığından tiksinirsin. Öyle çaresizsin ki, çaresizliğinin ardından bakakalırsın. Yanıbaşındaki kederlere sadece gözlerin değil, yüreğin ağlar, derinden sarsılırsın. Yıkılır, yıkılır elinden gelmeyenlerin utancıyla yüzleşirsin. Her nefesinle, her an, her gün, Hayat, birşey olmamış gibi gülümser yüzüne, onlarca tuzak kurup seslenir, yakalanırsın. Yakalanmazsın...


:ACII:
Yazmak, hayatınıza anlam kattıysa eğer, diğer her şeyden önemliyse, kendinizi ifade etmek adına yazmaktan başka tüm seçenekleri elemişsiniz demek. Benliğinizin ortasına kurulan bir kelime panayırında cümlelerinizi bulup kah fısıldar, kah haykırırsınız demek. Mevsimler, duygular, sevinçler, acılar size özel birer gösteri ve siz, son nefesinize kadar, tüm prömiyerlerin müdavimisiniz. Yazmak; bazen çağlamak olur, durgun sulara kendini bırakıp sessizliğe varmak, bazen. Yazar için sessizlik, yavaş yavaş ölmek gibi. Düşünceler inanılmaz süratli-çıldırtırcasına-bilmecelere bölünüp geçer ve sessizliği seslendirmek isterken, yapamaz. Sadece beklemek olur, yaşamak.

Siyasi bir fikrin yazarı, o fikrin askeri olur, ne anlayışlı ne de insancıldır. Kriterleri, sınırları, bayrakları, ırkı ve rengi var onun. Yazmak değil, propagandadır yaptığı. Bu yüzden yazmak siyasetle bağdaşmaz, siyaseti yazanlar kelimeleri kullananlardır sadece. Onlar, aklımız, mantığımız, özgür irademize rağmen bizi oyuna getirir. Ne yazık, kirli, şeytani bir oyunun içinde bulur kendini çoğumuz. Yaz(l)anlardan dolayı...

Yaşam, benzersiz, kişiye özel kodlanmış bir program. Özel olmanın bencilliğine nasıl kapılır insan, bu da bir gizem olmalı. Anlaşılmak için çırpınırken ısrarla anlamamakta direniriz. Ego, insanı öyle bir provoke eder ki, akıl ve mantık işlevsiz kalır, ne yazık. Öyle bir durumda yazmak, sadece düşünce kirliliği olur. Konuşmak ise, satılık fikirlerin özürlü ifadesi.

Siyasetin olmadığı bir yaşamı hayal edin. İnsanların birbirileriyle yardımlaşarak kurdukları bir hayatı hayal edin. Sokağa çıkıp birbirinizi gülümseyerek selamladığınızı; renginiz, ırkınız, inancınız ne olursa olsun. Bunların yazıldığı gazeteleri hayal edin. Evlerinizi, okullarınızı, yollarınızı birlikte, el ele inşa ettiğinizi hayal edin. Gördüklerinizi adlandırmadan, Allah tarafından yaratılmış olan İnsan adına hayal edin... Çok mu zor? Hayal edin ve siyasi bir gömlek giydirmeye uğraşmayın. Yardımlaşmak solculuk değil, biat etmek de monarşi değil... Siz neyi nasıl görmek isterseniz o öyledir. Ah, akıl oyunu, ah. Birimiz yardım der, diğerimiz bağış anlar... Allahım, akıl verip fikri bize bıraktığını anlamak bu kadar zor mu?..

Yazanlar yazsın; insanı, duygularını, çıkmazlarını, hüznünü, sevincini ve asla(!) siyasi görüşünü yazmasın. Hırslarını yazmasın. Hayaller hep güzel olur, hırslar ise hayal değil. Hırslar, diğer insanları alt edip, onları ezmektir. Hırslar, hep daha çoğuna sahip olmaktır. Yazın, tarihi yazar gibi geleceği yazın. Titrek, umutsuz, solmuş geleceği yazın, ey yazanlar... Belki o vakit ayarsınız...

Yazmak, benim sırdaşım. Bazen isyanım. Asla mikrofonum olmadı. Kazancım, sermayem, zırhım hiç olmadı. Yüreğim yeter benim. Yazmak istedim hep, durmadan, çalakalem. Baktım ki, sadece güzeli yazasım var, onurum oldu. İnsan, hayat, bunlara dair her şeyi yazmak istedim, hala istiyorum, hem de durmadan. Yazmak isteğimin sebebini çok düşündüm, tek bir neden olduğunu kabullendim, her ne kadar imkansız da olsa. Kendimi bildim bileli, nefesimin bir sebebi olsun dilemişimdir. Ateş böceği misali olsa da yol göstermek istedim. Kolaylaştırmak istedim hayatı, benden başka canlar için. Acıların olmadığı, çaresizliğin bel bükmediği bir yaşam olsun istedim. El, ayak olmak istedim. Akıl, mantık olmak istedim. Kılavuzluk yapıp aydınlığa kavuşturmak istedim. Kısaca, hepsinden birazcık olmak istedim. Tüm bunların ötesinde Aşk'a sarıldım. Çağırdım onu, yazdım. Şiirlere döktüm Aşk çağrımı, hayatı ittim, bekledim. Bekledim. Bekledim. Aşk'a sarılıp onu gücüm ettim. Gücüm ettim. Yolum ettim. Yazdım.

Hayat, yazı yazmak gibi. Kimimiz satırlara döktük. O kadar çok yazdık ki, parça parça paylaşıldık. Uçuştu kelimelerimiz orada burada, anlayandan, anlamayandan. Bir seda olmak istedik, unutulmalık birkaç cümle olduk...

eylül



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hikayeler
Eksik
İnsan
Hayat/zaman
Eksik Olan
Eksik Olan
Sayfa Boş
Prologue
Kendini Nasıl Öldürürsün
Yol Bitene Kadar

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Hayat Nasıl Yaşan (Il) Maz
Araf’ta
Bir Hayat Nasıl Ysşanılmaz Kılınıri
Sonu Gelmeden İnsanlığın
Ruh Hali
Kimi Suçlayacaksın?
İnsanım Ben
Ruhun Yarası
İyilik Daima Kazanır
Otobüs

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Eylül [Şiir]
Şimdi Aşk [Şiir]
Bir Şey Daha... [Şiir]
Teselli [Şiir]
Derin Hikayeler, Kısa Karşılaşmalar [Öykü]
Yusuf'un Şarkıları [Öykü]
Gülümseme Çiçeği [Öykü]
Vurgun [Öykü]
Gecenin İçinden Gelen Sesler [Öykü]
Salkım Söğüt Hayat [Öykü]


eylül kimdir?

yolcu

Etkilendiği Yazarlar:
insan, hayat


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.