Oyun þuydu. Ýnsan emek gücü sahibiydi. Üretim nesneleri ve mal mülk te ancak emek gücünün çalýþma ve iþlemesiyle ortaya konabiliyordu. Emek gücü üretiyor ve üretiklerine karþýlýk diðer farklý kullanýmlý ürünlerle deðiþime konu oluyordu.

Öyle ise emek gücü sahibi insan, doðuþtan takdirle mal mülk sahibi efendilere; yine doðuþtan takdirle köle olmalýydýlar. Köle sahibi olan efendi, köle üzerinde gerçekletilen nesnel oluþa da sahiplikti. Ýþte bu kurnazlýkla efendinin mal mülk sahipliði, meþruiyet ligin kaynaðý gibi görünmeye baþlamýþtýr.

Yine zenginliði yaratan þey, totem meslekli kiþisi emekler gücüydü. Meþruitetliðin temeli bencillikti. Bu ana geri beslenim referansýydý. Kiþi bu meþruiyetlikle çalýþýp çabalayýþla garetlere ve iþ birliði içine giriyordu. Bir tekil irade varsa, iþte bu bencilliði korunan esas yasa kýlmakla ortayaçýkmýþtý.

Bencilliði koruyan yasa ancak totem alan içinde ortaklaþan yasa olmakla geliþmenin dinamosu oldu. Bu nedenle ortaklaþtýrmayý sürü için ortaya koyamayan süre yaþam çok çok yavaþ geliþiyordu. Esasen sürü yaþam bu ortaklaþtýrmayý öbek alanlarý dýþýnda ortaya koyamazdý da.

Buna istinaden totem dönem ve ön ittifaklý komündü dönemden beri ana ilkeye göre toplumsal olarak üretiyordunuz. Ne var ki köleci dönemle birlikte keyfi takdirce tutum içinde ortak kýlan bir anlayýþ olmaz tasarrufun tahakkümüyle sürecin ezeni ezilenleri olmakla payýnýzý tüketiyordunuz. Olan biten buydu.

Bu köleci tutumlu çeliþki, totem mana gücünün ortaklaþmasýný ne yapsa da dýþlayamýyordu. Ama tekil takdirli güün aðzý, ortaklaþtýran totemi ilah manalý gücü yadsýyor ve takdirde ortaklýðý þirk görüyordu.

Totemi güç olan bencildi meþruiyet ligin referans ana mana ilkesinin iþlerliði olan; zenginlik, servet ve mal-mülk gibi ortam çevrimleri seçilmiþlerin eline geçmiþti. Seçilmiþlerin eline geçen gruba dek sahiplik olucu bu mana, totem mana içerenle mutlaktý.

Þu farklarla ki, köleci yapýda bir katakulli yapýlýp sistemin dönüþtürücüsü oluþla totemi mana üzerine mutlak bir keyfi takdirin provokasyonu modüle ediliyordu. Bu provokasyon kendi alanýnda hiç ortak tanýmýyordu.

Kendisi efendiye mal mülk vererek, efendinin durumunu insanlar karþýsýnda meþru kýlmýþtý! Efendi de isterse malýndan mülkünden elinin altýndakilere (kölelere) sadaka, yardým, inaye olarak verebilirdi! Bu takdir; insaný da, insanýn emeðini de zenginin malý mülkü yapmýþtý. Bu bir kýsým insanýn mutluluðu Mamon zulmüydü. Zenginliðe sahip olan o kiþi de o totem soyun (kölenin) temsilcisi olan soyluluktu.

Bu nedenle yoksulluðu inþadan gelen zorunluluðun derdine derman olmayan tekil takdirli Mamon’cu irade gücünün üzerine, yeni inþa oluþla kodladýlar. Yeni inþa devlet örgütlenmesiydi.

Efendilerin eline geçen totem meslekleri; efendilerin mana gücü Mamon üzerinden devletin (yöneten gücün) eline geçti. Devlet mülktü ve mülkün takdirce yönetimiydi.

Devlet te, doða ve evren karþýsýnda; üreten toplumla ve toplumun teknolojik gücüyle sýnýrlýydý. Yeni süreçte üretme iþinin ana belirleyeni teknolojiydi. Ýnsan teknolojiyle ilk kez doðal hayat hilafýna doðayý iþgal etmiþti.

Devlet birçok kendi olumsuz yansýma ve sapmalarýnýn enfeksiyonca olmasýyla, tiranlýklarýný oluþacaktý. Ama konumuz geri beslenimli yasanýn ne þekille nasýl ekleme çýkartmalarý içinde olmakla sosyo öznel genetik ligi ile sürdüðünü takip etmektir.

Devlet, köleci yapýnýn yeni olan üretim iliþkileri üzerine inþa oldu. Kuþkusuz ki diðer bir yansýmasýyla devlet, zor kullanmaktan doðmuþ bir köleci devlet olmanýn nevi þahsýna münhasýrdý. Devlet köleci emeðin toplumsal üretimli gücünden gelen ve totemi ilahi mana gücünü de cem ediyordu.
Bu nedenle devlet, tekil mutlaktý takdirce olan mana gücünün üzerinde de yer aldý. Devlet tüzeli olmakla tarihsel olaný da temsil ediyordu. Oysa efendi tarihsel olaný temsil etmiyordu. Devlet, ezen ezilenin sentezini, bu tür özel alan olanýn yanýnda; paylaþtýran, ortaklaþtýrma olacakla; emeklerin karþýlýðýný esas almada en az durumu gözetecekti.

Devlet totemi ilah geri beslenmeli mana iliþkisiyle devamla mülkiyeti esas alan Mamon’cu mana iliþkisini üzerine almýþtý. Devlet, yeni bir mana anlamasýyla süreci devralýp, yeni süreç içinin ana karakteri olmaya devam edecekti.

Devlet, kendisinden öncesinin bir sentezi ve þimdideki sürecin de evrimiydi. Devlet mülkü, totemi yapýlarla, ilahi yapýlarýn devri olan Mamon’cu tasarruflarla bir kullaným olmanýn kullanýmdý patenti oluþuyla, devletin düzenlediði hem ortaklaþtýran; hem de özel kýlan kullaným olacaktý.

Devlet, yoksulluðu paylaþtýran deðil; çeliþkiyi ortalamaya yaklaþtýrma ortaklýðý ile özel mülkün korunumu ile bir paylaþtýrma olacaktý. Þimdiki paylaþtýrma devletin gücü olmadan olanaksýzdýr. Etnik oluþun it totemdi kültürü üzerinde; uzaya giden sentezin devlet oluþumuna gelen süreçleri görmeyen tarih bilmezlik içindeki devlet, ne ananýn dili, ne etniðin kültürüydü. Devletin dili de halkýn dili deðildi.

Ama devlet seçilmiþ kullarýn (efendilerin) ortaklaþtýramadýðýný; ortaklaþtýrmak istemediði süreçleri ortaklaþtýran bir mana gücü oluþuyla da inþa olmuþtu. Kiþilerin emek eksenli paylaþmasýndan doðan haklarý, kýsmen de olsa kiþilere devlet eliyle, gerçek oluyordu.

Devletin geri besleniþi de: 1-totem meslekli emekleri. 2- Totemi ilahlarla ortaklaþtýran iradenin kararý oluþuyla (bencilliðe hitabýyla) ilahtý daðýlýmý. 3-Ýttifaký toplumun kendi zenginliklerini ittifakýn kendi gruplarý üzerindeki patentiyle, grubun kiþi emekleri üzerine, emek eksenli paylaþtýrmasýný yapacaktý.

Ýttifaklýn olan toplumun zenginlik ve servetini; ayrýcalýklý seçilmiþ birkaç kiþiye Mamon vermiþti. Bu birikmiþ serveti Mamon denen tekil bir iradeye keyfi mal mülk daðýtýlmasý olmuþtu. Ortam mamon’cu tekil takdirle zengin yoksul olma süreçlerine parçalandý.

Yeme, içme, barýnma, savunma, cinsellik, düþünme karar verme gibi bencillikler ekseninde meþruiyet oluþun, meþruiyetlik kaynaðý hiçbir zaman tek ve mutlak olamaz. Ancak her yeni sentezci düðümlerle teklik algýsý ve bu teklik algýsý üzerinde niceleniþle de yeniden çokluk olmak zorundadýr.

Köleci yasalar köle için meþruiyet kaynaðý deðildir. Yasalar bencillikleri saðlayan süreçler oldukça getirileri bencilliði saðlatma yapýþla, ancak meþruiyetlik kaynaðý olurlar. Deðilse adaleti mülkün altýnda koyup ezen, Baalci anlayýþ ve yasalar; egemen sýnýf için meþruiyet iken ezilen sýnýf için meþruiyetsiz oluþtur. Mamon’a varan doðru yol neydi? Takdirle verilmiþ mal mülk oluþun kaderine razý olmak ve bu uðurda yürümekti. Yoksulluðun tanrýsý doðuda Bimbogami, Yunan da Limos oluþla süreçlenecekti.