..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir sanatçý baþarýsýz olamaz; sanatçý olabilmek bir baþarýdýr. -Charles Horton Cooley
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ortamsal > Seyfullah ÇALIÞKAN




18 Nisan 2019
Tek Taþ  
Seyfullah ÇALIÞKAN
Bu yýl sevgililer gününde ben de tek taþ istiyorum. -Ýki tane alsam olmaz mý? -Ben çok ciddiyim. -Ben deðilim. -Herkes sevgililer gününde hediye alýyor. -Ben de alýrdým ama sevgilim yok. -Ben neciyim? Sevgilin deðil miyim? -Otuz yýllýk karýmsýn. -Eee -Sevgilim deðilsin.


:AACD:
TEK TAÞ
Memleketimin düðünlerini severim. En çok ta keþkeði… Düðün zaten keþkekle baþlar. Köyün küçük meydanýnda gidilir. Belinden demir bir çemberle baðlanmýþ dibek taþýna… Önde davul zurna peþinde gençler. Çuvallardan keþkeklik buðday dökülür. Tokmaklar ortaya çýkar. Bu iþler lafla anlatmak kadar kolay da deðildir. Dibeðin baþýna bir ya da iki yaþlý kadýn gelir. Dibeðin ne kadar dövüleceði o kadýnlarýn ustalýðýna baðlýdýr. Arada bir tokmaðý durdururlar. Avuçlarýna buðday alýp bakarlar. Devam edin derler. Baþlarýný sallayýp, devam edin… Sonra davul çalar, zurna yýrtýnýr. Ezgiler eski kerpiç duvarlarda yankýlanýr. Arabacý Sami, kalfasý ve çýraklar çekiçlerini, balyozlarýný býrakýr. Örs susar, körük durur. Önce damat ve saðdýcý, peþinden akrabalar, hýsýmlar, komþular ve misafirler… Tokmak bir iner bir kalkar. Arada buðdaylar yukarý sýçrar… Bunlar kuþlarýn hakkýdýr, dokunulmaz. Dibeðin kenarýnda kalanlar yeniden içeri süpürülür. Ve tokmak durmadan inip kalkar. Gençlerden bazýlarý keþkek döver, ötekiler de harmandalý oynar.
Þimdi artýk o köyler çok deðiþti. Arabacý Sami’nin at arabasý tekeri tamir eden dükkâný kýrk sene önce kapandý. Ekmeðine salça sürülen çocuklar elli yaþýný aþtý. Onlarýn torunlarý artýk fýndýk ezmesi ve çikolata sürüyorlar. Sadece çocuklar deðil gençler de deðiþti. Artýk kimse Ýspanyol Paça yüksek belli pantolon giymiyor. Saçlarýný uzatan falan da kalmadý. Tek tük saçýný uzatanlar da baþýnýn ortasýnda baðlayýp atkuyruðu yapýyor. Sadece gençler deðil kadýnlar da deðiþti. Artýk bakýr tencere veya kazan isteyen kalmadý. Çamaþýrlarý makine yýkýyor. Köylü kadýnlarý deyip geçmeyin. Hepsinin televizyonda takip ettikleri en az beþ dizileri var. Sosyal medya hesaplarý, akýllý telefonlarý da…

-Bu yýl sevgililer gününde ben de tek taþ istiyorum.
-Ýki tane alsam olmaz mý?
-Ben çok ciddiyim.
-Ben deðilim.
-Herkes sevgililer gününde hediye alýyor.
-Ben de alýrdým ama sevgilim yok.
-Ben neciyim? Sevgilin deðil miyim?
-Otuz yýllýk karýmsýn.
-Eee
-Sevgilim deðilsin.
-Beni hiç mi sevmiyorsun?
-Seni seviyorum. Karým gibi seviyorum.
-Ýnsan kimi severse sevgilisi odur iþte.
-Arkadaþým Ömer’i de seviyorum. Bu onu sevgilim yapar mý?
-Biz de bir zamanlar sevgili olmuþtuk.
-Haklýsýn ama bu tam otuz yýl önceydi.Ben altmýþ kiloydum, sen kýrk beþ… Ben yakýþýklýydým sen de çok güzel bir kýzdýn. Þimdi dön de halimize bak. O yakýþýklý adam ile güzel kýz þimdi neredeler?
- Sen dalga geç bakalým. Bunun da sýrasý gelir. O zaman sana gününü göstermezsem.
Adam kadýnlarýn öfkesi ciddiye almasý gerektiðini bilecek kadar aklý baþýnda biriydi. Çünkü kadýnlar aðýzdan dökülen her sözcüðü anýmsarlar. Günü gelince de adamýn canýna okurlar. Asýl sorun karýsýna tek taþ alýp almama meselesi falan deðildi. Televizyonda gördüklerine özeniyor, haline, yaþýna bakmadan sürekli bir þeyler istiyordu. “Söz yüzüðümüz var, niþan yüzüðümüz, hatta evlilik yüzüðümüz bile. Küpeleri var, kolyesi, bilezikleri de. Tek taþýn da olmayýversin,” diye düþünüyordu. Bu düþüncesinin bir deðeri olmadýðýnýn da farkýndaydý. Çünkü karýsý bir kere kafasýna takmýþtý. O tek taþ eninde sonundaalýnacaktý. Asýl sorun ansýzýn ortaya çýkan bu gereksiz harcamayý karþýlamaktý. En azýndan ellerine para geçinceye kadar bekleyecekti. Belki gönlü geçer, aklý baþýna gelir, diye umuyordu. Böylesi ne güzel olurdu. Güzel düþler genellikle gerçekleþmeden uçup giderlerdi.
Fazla söze gerek yok. O tek taþ alýndý. Sevgililer gününde alýnmadý. Evlilik yýldönümünde alýndý. Çok ertelense belki doðum gününe sarkardý. Almasa piþman olacaðýný biliyordu. Her bahanede, her fýrsatta lafý dönüp dolaþtýrýp bu konuya gelinecekti. “Kýrk yýlýn baþýnda senden bir þey istedim almadýn da, ben evime ve çocuklarýma saçýmý süpürge ettim de, bunu hak ettim de, bir türlü layýk olduðum deðeri göremedim de, koca evinde yüzüm gülmedi gitti de…
Tek taþ alýndý. Öyle ucuz yollu da geçiþtirilmedi. Kesenin aðzý sonuna kadar açýldý. Tamý tamýna iki bin yedi yüz lira sayýldý. Koca da kendince kurnazdý. Eþine fark ettirmeden yüzük ölçüsünü gizlice almýþtý. Olmadý, geri götür, deðiþtir gibi sýkýntýlar hiç yaþanmadý. Kadýn sevincinden uyku uyuyamadý. Gece uyanýp uyanýp yüzüðüne baktý. Eþine sevgisi yeniden tazelendi. Ona bir sürü güzel laf söyledi. Bazen öküzlüðü tutsa da kocasý yine iyi adamdý. Günler sonra parmaðýna takýp komþularýna caka sattý. Sadece düðünlerde takýyor eve gelince hemen çýkarýyordu. Zamanla hevesi azaldý. Parmaðýndan hiç çýkarmaz oldu. Önceleri bulaþýk yýkarken tencerelere sürtülür, eskir, çizilir diye endiþelenirdi. Hepsini unutup gitti.
Memleketimin düðünlerini severim. Çok sýk gidemesem de göremesem de severim. Yeni gelinler düðünde takýlan bütün altýnlarýný takar takýþtýrýr. Dosta düþmana gösterir. Kaynanasýnýn gölgesi altýnda bekâr kýzlara caka satar. Ayný mahalleli ahretlik kýzlar ayný renk, ayný desenden elbiseler giyeler. Hiçbir þeyleri benzemese bile yelekleri aynýdýr örneðin. Eþarplarý ya da… Kýz kardeþler, gelin görümce, eltiler de bazen öyle giyinirler. Delikanlýlarýn aklý karýþýr. Bunlardan hangisi benimkiydi? Kýzlarýn kýnasý parmaklara, avuç içlerine vurulur. Delikanlýnýn ki baþparmaktan avcun ortasýna doðru uzar. Tetik parmaðý sakýn kýna olmasýn, derler. Askerde silah atamaz. Delikanlýnýn bütün itibarý uçuverir. Askerliðini yapýp gelmiþ olanlarda gelenek nasýl uygulanýyordu. Hiç dikkat etmemiþim.
Düðün yemeklerinde keþkek olmazsa olmaz. Peki ya zerde? O olmasa olur mu? Etli nohudu bunlarýn dýþýnda tutmak ayýp olur. Pilavýn yeri de bir baþka. Þimdi artýk çorbayla baþlanýyor. Belki yanýlýyorum ama galiba eskiden çorba olmazdý. Çabuk yemek, masadan kalkmak lazým... Ayakta sýrasýný bekleyen bir sürü insan var. Hadi elleri çalýþtýralým abiler. Þimdi armut toplamanýn zamaný deðil. Ama sakýn aç kalkmayýn ha… Utanmazsanýz beþ çanak daya zerde isteyin. Veya etli nohut… Kimse gýkýný bile çýkarmaz.
Memleketimin düðünlerini severim. Karakaþlý, kara gözlü kýzlarýný. Yeþil gözlü mýsýr püskülü gibi sarý saçlý olanlarýný da... Bir taraftan yemek servisi yaparken bir yandan bulaþýk yýkayan teyzeleri… Kazanýn altýný zeytin dalýyla besleyenleri, ateþe üflerken gözlerine duman kaçýp aðlýyormuþ gibi görünenlerini de… Damat týraþý yapan berberin havalý duruþunu severim örneðin. Sanki dünyanýn en önemli iþini yapýyormuþçasýna takýndýðý ciddi yüz ifadesini severim. Damadýn yakasýndan sarkan paralarla ortaya çýkýp oynamasýný, eve giren gelinin önünde kýrýlan testiyi, saçýlan nar tanelerini, þeker ve bozuk paralarý… Bunlara serçeler gibi koþan çocuklarýn yarýþýný severim.

Erkekler keþkek kazanýný meydana taþýdýlar. Damat olacak delikanlý keþkek karýþtýrýrken kazana dikildi. En yakýn saðdýcý, teyzesinin oðlu, kayýn peder ve sýrasýyla bütün komþularýn oðullarý. Kazana dikilenlerin cebinden kazana bozuk para düþtü. Kimisinden çakmak ve sigara… Bazen anahtarlýk da düþüyordu. Hem ucunda arabanýn kontak anahtarýyla beraber… Kolaysa gel de yeni anahtar yaptýrmadan o arabaya bin… Bir düðünde misafirlerin birinin belinden keþkek kazanýna tabanca bile düþmüþtü. Kara, parlak, ýþýl ýþýl bir þeydi. Temizleyin bir þey olmaz. Makine gibi çalýþýr, demiþlerdi.
Gelenek yerine getirilip davul zurna sustu. Sonra iri yarý erkekler kocaman keþkek kazanýný saya altýna taþýndýlar. Misafir kadýnlar uzun saplý karýþtýrýcýlarla keþkek tanelerini hamur haline getirmeye baþladýlar. Becerikli ve elinin ustalýðý bilinen kadýnlar her iþin ucundan tuttular. Bu telaþ içinde keþkek karýþtýran Necmiye Haným’ýn tek taþý parmaðýndan usulca kayýp kazana düþüverdi. Kadýncaðýzýn ruhu bile duymadý. Sadece düðün günü deðil, düðünden günler sonra bile tek taþýnýn parmaðýnda olmadýðýnýn farkýna varamadý.
Keþkek yerken Meryem Haným’ýn aðzýnýn içinde bir þimþek çaktý. Acýdan yerinden hopladý, beyni sallandý. Ayýp almasýn diye kendini topladý. Kimseye fark ettirmeden aðzýndaki keþkeði elindeki kâðýt peçeteye tükürdü. Peçeteye tükürdüðün þeyin ne olduðunu anlayamadý. Keþkek ve kanla kaplý küçük metali yavaþça cebine koydu. Sofra baþýndakiler karnýný doyurup kalkýncaya kadar oyalandý. Sonra gitti aðzýný yýkadý. Diþlerinin arasýnda kocaman bir boþluk vardý. Aðzýndaki köprüleri birbirine baðlayan kýrýk kaplama diþler, pýrlanta taþlý yüzük peçetenin içinde duruyordu. Düðün evinde onlarý cebinden çýkarýp bakamadý. Aðzýnýn kanamasý duruncaya kadar tekrar tekrar çalkaladý. Çektiði acý hiç azalmýyordu. Düðün akþam eðlenceleri hazýrlýðý için durgunlaþýnca evine gitti. Mendili açýp içine baktý. Kýrýk diþleri ile birlikte tek taþý gördü.
Meryem Haným diþlerini kýran yüzüðe öyle çok kýzdý ki onu ayaðýnýn altýn alýp defalarca çiðnedi. Onlarca kez yerden yere vurdu. Ama deðerli bir þey olabilirdi. Ve kaybolmasýna da gönlü razý olmadý. Deðerli eþyalarýný sakladýðý bez torbasýnýn içine koydu. Sana ne oldu, diyen eþine yaþadýklarýnýn çok azýný anlattý. Diþimi kýrdým, dedi. Hem de keþkek yerken. Adam güldü, geçmiþ olsun, dedi. Baþka bir þey söylemedi. Aklýna þu bilindik söz geldi. “Tanrý sevdiði kulunun mermere geçirir çürük diþini, sevmediði kulunun muhallebi yerken kýrar çürük diþini.” Bu diþ iþi onlara pahalýyla patlayacaktý. Daha önce zaten eþinin diþleri için bin liradan fazla para harcamýþtý. Kocasý parayý düþünürken Meryem Haným acýsýndan dolayý o geceyi uykusuz geçirdi. Tek taþ yüzüðe o kadar çok kýzdý ki sahibini aramayý aklýnýn ucundan bile geçmedi. Onu acýsýnýn bedeli olarak rehin tutacaktý.
Memleketimin düðünlerini severim. Davul, zurna önde düðün alayý arkada kýz evine doðru yürüyüþe geçen kalabalýðý da… Arabalara sýkýþ tepiþ doluþmuþ akrabalar can sýkýntýsýndan patlarlar. Çünkü ne düðün alayý yürüyebilir, ne de davul zurna. Zarflar tükenir, tavuklar ve rakýlar biter ama gençler býrakmaz ki… Kavga çýkmasý an meselesidir. Oradaki herkes bunu bilir. Sabýrlar tükenmiþtir. Sonra bir küfür duyulur “ananý. avradýný…” Bardak düþen son damla ile taþmýþtýr. Bütün eski hýnçlar, öfkeler ortaya saçýlýr. Tekme, tokat, yumruk, kafa… Düðünlük kýyafetler toz toprak içinde. Burunlar kanamýþ, yüzler sýyrýk içinde… Gömleði yýrtýlanlar olurdu genellikle, paçasý dize kadar sökülenler. Kimse tabanca çekmezdi veya býçak… Yediðin dayak herkesin yanýna kar kalýrdý. Hatýrlý büyükler araya girip kavgayý yatýþtýrýrlardý. Ve davul zurnalý düðün alayý yoluna devam ederdi. Kavgadan önceki gibi… Aðýr, aksak, kör, topal… Gün akþama kavuþmadan az önce gelin arabasý avlu kapýsýndan içeri girerdi. Ve þükür, derlerdi. Alnýmýzýn akýyla da bu iþin üstesinden de geldik ya… Bundan sonra bize havada, karada ölüm yok artýk.
Necmiye Haným, eþine yalvar yakar aldýrdýðý tek taþýn keþkek kazanýna düþtüðünü hiçbir zaman bilemedi. Günler sonra parmaðýnda olmadýðýný fark etti. Evin içini, dip, köþe, bucak aradý. Parmaðýndan çýkarýp çýkarmadýðýný bile anýmsamýyordu. Onun asýl sýkýntýsý baþkaydý. Kocasý yüzüðü sorarsa ona ne diyecekti? Adam yüzüðü hiç sormadý. Karýsýnýn saðý solu belli olmazdý. Parmaðýndan çýkarýp bir yerlerde saklamýþtýr diye düþündü.
Meryem Haným, uykusuz gecenin sabahýnda kan çanaðý gözlerle þehirdeki tanýdýk doktora gitti. Elbette yalnýz baþýna gitmedi. Kocasý gelmeden hayatta olmazdý. Özgür sadece tanýdýk bir doktor deðildi. Diþ sorunu olan köylülerin þehirdeki tek adresleriydi. Baþka bir diþ hekimine gitseler ayýp olurdu. Köylerinden yetiþmiþ bu genç hepsinin gurur kaynaðýydý. Genç adam onlara hizmet vermekten mutluydu. Ama çok fazla da sýkýntý yaratýyorlardý. Örneðin hiç randevu almazlardý. Gelir gelmez sorunlarý çözülsün isterlerdi. Her þey ayaküstünde o an olsun. Günlerce gelip gitmesin isterlerdi. Apseli diþi çekmediðinde darýlýrlardý. Kesinlikle diþlerini fýrçalamazlardý. Ve sabah bol sarmýsaklý ve sirkeli iþkembe çorbasý içmedin gelmezlerdi. Çünkü köyde iþkembe çorbasý yapan kimse yoktu. Þehre gelince bu keyiften mahrum kalmayý hiç istemezlerdi.
Özgür, önce Meryem Haným’ýn aðzýndaki iki kýrýk kökü çekti. On beþ gün sonra gel dedi. Aslýnda yirmi gün demesi gerekiyordu. Ama darýlýrdý. On beþ gün sonra diðer diþlerini kontrol ette. Birkaç diþi dýþýnda hepsi sallanýyordu. Ýki ay içinde iki kýrýk kök ile birlikte tam on sekiz diþini çekti. Yeniden kaplamalar yaptý. Köprüler taktý. Bu diþler onu en az on beþ yýl idare ederdi. Fýndýk, ceviz veya badem kýrmaya kalkýþmazsa tabi… Tedavi bütün indirimlere raðmen üç bin iki yüz lira tuttu. Kadýnýn çektiði eziyet yanýna kar kaldý. Ama asýl büyük sürpriz diþ hekimi Özgür’ün Necmiye Haným’ýn oðlu olmasýydý. Günlerce tedavi ettiði diþleri kýran tek taþ yüzüðün annesine ait olduðunu elbette bilemezdi.
Memleketimin düðünlerini severim. Düðün mevsiminde bulut gibi sýðýrcýk sürüleri köyün üzerinde uçardý. Ve yaðmurlar baþlardý. Hava güneþli bile olsa insanýn içine iþleyen bir ayaz olurdu. Bedenlerini rakýya teslim olmuþ gençler bunu hissetmezlerdi. Þimdi olduðu gibi düðün için yeni kýyafetler alýnýrdý. Ayakkabýlar ýsmarlanýrdý. Sinekkaydý týraþ olunurdu. Bir kýzý bin kiþi ister ama bir kiþi alýrdý. Bazen gelin olacak kýzýn eski bir yavuklusu olurdu. Bir þekilde nedendir bilinmez sevip de alamayaný. Bütün köy bunu bilirdi. Kýzýn eski yavuklusu düðüne gelecek mi acaba? Merakla beklenirdi. Gelirse mutlaka kavga çýkacaktý. Beklentiler çoðunlukla boþa çýkardý. Düðüne gelmek yerine bir tenhada kendini rakýya vermiþ olurdu. Kýz ona neden darýlmýþ? Neden bu oðlanla evlenmeyi seçmiþ? Her kafadan bir ses çýkardý. Dedikodusu sel olup kulaktan kulaða akardý. Gökten düþen üç elmanýn kimin baþýna denk geleceði belli olmazdý.

Seyfullah- Ýzmir
Aralýk 2018



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn ortamsal kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kadýnlar Denizi
Tacizci
Gökçeada 2

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tabanca
Saman Altýndan Aþk Yürürse
Raký Þiþesine Ejderha Olduk
Gökçeada 3
Ben Ýþin Kitabýný Yazmýþtým
Sokarým Seni Þalvarýma Çýkarýrým Tozpembe
Nataþa, Mavra ve Raký
Öyle Pat Diye de Ölünmez ki
Güvercinli Yazý - 1
Çaki, Çakmak, Býcak, Tarak

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Baþka Türlü Bir Þey [Deneme]
Canan [Deneme]
Aþký Anlatmak Haksýzlýktýr [Deneme]
Zaman Sen Yalansýn [Deneme]
Nisan"ýn Þuçu [Deneme]
Bahar, Badem, Çocuk [Deneme]
Sonbaharý Hüznün Rekleri Boyar [Deneme]
Mevsim Türlüsü 2 [Deneme]
Bir Fýrtýna Tuttu Bizi [Deneme]
Delikanlýyý Bozan Yazýlar [Deneme]


Seyfullah ÇALIÞKAN kimdir?

Ben yazar falan deðilim. Yazma eðilimli biriyim. Durumum henüz tedavi gerektirecek kadar kronik hale gelmedi. .

Etkilendiði Yazarlar:
Bilmiyorum,


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.