Paul'un Peter hakkýnda söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanýmamýzý saðlar -Spinoza |
|
||||||||||
|
Evet insan gerçekten biyolojik olarak, otomatikmen her an her türlü çirkefliði yapacak anatomiye sahiptir. Tüm bilimsel araþtýrmalar, insanda ilk önce en yüksek seviyede harekete geçen güdü çýkardýr der. Bu da doðrudan diðer tüm güdüleri esaret altýna alýp, insanileþmeyi engellemektir. Örneðin birbirimizi büyük küçük þekilde aldatmak, kýrmak, incitmek, oyalamak, aþaðýlamak, üstün görmek, dövmek ve öldürmek gibi fiiller, insanýn henüz insan olmadýðýnýn en açýk kanýtýdýr. Üstelik tanrýdan korkup, ona layýk olmaya söz verdiði halde, tüm ahlaksýzlýklar her toplumda yükselerek devam ediyor. Bilindiði üzere insaný, hayvanlardan ayýran tek özellik düþüme yeteneðiyle birlikte, bilgiyi hafýzada (Bilinçte) ölünceye kadar tutabilmesidir. Diðer tüm güdülerimiz hayvanlardaki güdülerle ayný özellikte olup, biraz daha geliþtirilmiþtir. Onun için düþünce yeteneðine sahip olmak, insan olmak deðildir. Ýnsan olabilmek için öncelikle her birey, en ufak komplekse düþmeden kendisinin çýkarcý bir hayvan olduðunu kabul edip bunu aþmayý ilke edinmelidir. Daha sonra herhangi bir maddi manevi gücün etkisinde kalmadan, özgür iradeyle düþünce yeteneðini tam kapasitede çalýþtýrmayý bilmelidir. Ve baþta kendi duygularý olmak üzere, çevreden gelen etki, ses, koku, korku, ýþýk, baský, aldatma gibi sinyalleri sorgulayýp, bunlarý bilinçte olumluya dönüþtürebilmektir. Yemek, içmek, korku, cinsellik ve çýkara dayalý sahip olma güdüsü yükseltilerek, bilim icat edilmiþ olsa bile düþünce yeteneði doðru ve yeterli kullanýlmýyor demektir. Tüm olumsuzluklar sýraladýðýnda, istisnalarýn dýþýnda çoðunluðun düþüme yeteneði egoetikçi ahlaksýzlýktýr. O zaman düþünce yeteneðinin neden biyolojik çýkarcý egoist güdü esaretinde kaldýðýný sorgulamak kalýyor geriye. Ýnsan beyni üzerine yapýlan son analizlerde, ortalama insan beyninde 86 milyar nöron bulunduðu tespit edilmiþtir. Dünyadaki canlýlar içerisinde, insana en yakýn canlý tür, 7 milyar nöronla maymunlardýr. Ýnsan 86 milyar nöron sayesinde diðer canlýlardan farklý birçok davranýþla, saniyeler içerisinde bilinçli, bilinçsiz tepkisel organize oluþu henüz tam olarak netleþmiþ deðil. Bu yüzden insan beyin yapýsý hâlâ birçok gizemi barýndýrmaya devam ediyor. Ýnsan beynindeki gizeme raðmen elde edilen net sonuç; insan isterse maddi manevi gücün etkisinde kalmadan sorgulayýp araþtýrarak, düþünce yeteneðini geliþtirip “Üst Ýnsan” olabileceðidir. Günümüzde her türlü modern teknik ve bilimsel eðitime raðmen, insanýn en büyük egosu olan çýkarýn, düþünce yeteneðini nasýl pasifize ettiðini þu örnekle açýklamaya çalýþalým. Gece açýk bir alanda çalýþmak ya da insanlarýn güven içerisinde dolaþmalarýný saðlamak amacýyla, projektör veya jeneratör gibi aydýnlatýcý araçlara ihtiyaç olduðunu düþünelim. Kaç km mesafeyi, kaç m2 alanýn aydýnlatýlmak istendiðine uygun cihazlar bulunarak ihtiyaç giderilmiþ olur. Bir bölgenin yeterli aydýnlatýlmasý, kullanýlan araçlarýn kapasite ve özelliklerine göre deðiþir. Eldeki projektörün 380 Voltla çevreyi aydýnlattýðýný varsayalým. Veya 600 amperlik jeneratörden yararlanýlýðýný kabul edersek, mevcut kapasitedeki araçlar ihtiyacý ya karþýlar ya da karþýlamaz. Þayet enerji ve araçlar yeterli deðilse, daha fazla enerji ve jeneratör gibi cihazlar, bilimsel çalýþmalarla büyütülmesi gerektiðini herkes bilir. Türkiye gibi geri, kaderci toplumlar, yalnýzca çýkarcýlýða dayanan ilkeyle asalak, hazýrcý ve taklitçi mantýkla, doðru düzgün bir þey üretmeden, ya mevcut olanla yetinirler veya baþkalarýnýn icatlarýna sürekli muhtaç, edilgen þekilde yarým, eksik, kaos, karmaþa içerisinde yaþayýp mutlu olduklarýný düþünürler. Böylece düþünce yetenekleri çýkarcý egonun esaretinde kalmaya devam ederken, bunun hiçbir zaman bilincinde olmazlar. Ýnsanýn beynini bir jeneratör düþünelim. Beyin biyolojik bir jeneratör olarak, çevreden ve doðadan gelen tüm enerji akýmlarýný depolayan, istenildiði kadar iþleyip, yararlý yarasýz hale getiren sýnýrsýz deðiþim dönüþüm özelliðine sahip canlý dinamik bir makinedir. Bu beyin yapýsýnýn bebeklik, çocukluk ve olgunlukta farklý kapasitelerle çalýþtýðýný hepimiz biliyoruz. Olgunlaþmýþ ortalama beyin yapýsýna sahip bir insanýn, düþünce yeteneðini hangi ölçü ve amaçta kullanýp kullanmadýðýný þu olaylardan anlayabiliyoruz. Doðuþtan düþünme yeteneðine sahip insan doðru, gerçek eðitilmezse edim, edilgenlik, bencillik, korkaklýk, saldýrganlýk, ukalalýk gibi çýkara dayanan hazýr güdüyle yaþarken, düþünce yeteneði direkt bu egonun esaretinde kalýr. Düþünce yeteneði maddi manevi çýkarcý ego esaretinde kalan kiþi veya kiþiler, en yüksek bilimi icat etseler de egonun hizmetine olacak þekilde bunu gerçekleþtirirler. Hazýrcý, asalak, çýkarcý iradeyle hiçbir insanýn düþünce yeteneði özgürleþmez. Düþüncenin özgürleþmesi demek asalak, çýkarcý güdüyü yok edeceðinden, basit ve beleþçi karakterin iþine asla gelmez bu. Çünkü çalýþarak yaþamak zorunda kalacaktýr. Yaþananlardan anlaþýlacaðý gibi, insanda temel iki farklý karakter gerçekliði ortaya çýkýyor. Birisi her zaman kolaycý ve sýnýr tanýmayan en etkili çýkarcý ego, diðeriyse büyük bir irade göstererek sorgulayýp tüm egolarý terbiye edip frenleyen karakterdir. Özet olarak þu içeriðe sahiptirler. a) Düþünce Yeteneði Çýkarcý Egonun Esaretinde Olmak: Bu karakterde olan kiþi ve kiþiler, her zaman çevresindeki insanlarýn en zayýf güdülerini kullanarak basit, beleþçi ve hiçbir emek harcamadan, kolay yoldan yaþamayý ilke edinen “Üst Hayvanlardýr”. Söz konusu karakter yapýsý, yalnýzca elde edeceði çýkarcý deðere bakýp, onun dýþýnda baþka bir þeyle ilgilenmez. Maddi manevi çýkarýn arkasýndan gitmek her zaman kolay, basit, çekici olduðundan, her insan için ilk tercih edilen yoldur. Doðuþtan var olan bu karakter, diðer insanlarýn hakka sahip olmasýný asla düþünmediði gibi, onlarý kullanmaktan büyük zevk alan egoetikçi, irrasyonel sadist kiþiliktir. Dünya insanlýðý henüz yaþama bu temelden baktýðý için, ahlaksýzlýklar diz boyu ve egemen durumdadýr. b) Düþünce Yeteneðini Çýkarcý Ego Esaretinden Kurtarmak: Bu biraz da zahmetli ve zoru seçmektir. Devlet yönetimlerinden insanlarýn büyük çoðunluðunun düþünceleri, çýkarcý ego esaretinde hareket ettiðinden, insana yakýþmayan her türlü ahlaksýzlýklar meþru ve yüce gösterilmiþtir. Düþünce yeteneðini biraz zorlayýp çalýþtýran kiþiler, bu yaþananlarýn insan ve düþünceyle baðdaþmadýðýný görüp, ideolojik bilgilenmeyi de aþan sorgulama iradesi gösteren karakterdir. Bu karakterdeki kiþi maddi manevi hiçbir gücün etkisinde kalmadan baþta kendisini, doðayý, çevreyi sorgulayýp eðitilen, eðiten insandýr. Ne yazýk ki, bu insani ölçü ve karaktere sahip kiþiler, günümüz dünya toplumlarý içinde %1 oranla en az ve istisnadýr. Bunun sonucudur ki, her türlü modern teknik, bilimsel imkana raðmen çevre, doða ve canlýlara zarar verilirken, servet, lüks, efendilik peþinde birbirini kullanýp öldürmek, Üst Hayvaniliðin” bir eseridir. Mevcut sözde insan yapýsý bu noktadayken, kendisinin insan olduðuna inanmak, her tülü ahlaksýzlýðý kutsayýp yüceltmekle mümkündür. Baþta türlü asla yer edinemez. Cemal Zöngür
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |