..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir kış sonsuza dek sürmüyor, hiçbir ilkbahar uğramadan geçmiyor. -Hal Borland
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Politika > Ahmet Zeytinci




10 Ağustos 2020
Holywood Neden Hep Felaket Tellallığı Yapar  
Ahmet Zeytinci
Her ne kadar gerçek hayatın içinden hikayelere yer verse de Amerikan Sineması absürt de diyebileceğimiz saçma sapan filmlerin senaryolaştırılıp çekilmesine, bu filmlerin dünya piyasalarında boy göstermesine her zaman fırsat vermektedir. Tabi bu filmlerin arasında bir sürü subliminal mesajlarda seyredenlere pompalanmaktadır. ABD'nin yegane güttüğü bir siyaset olan vahşi kapitalizm ve devamında da emperyalizmin sürdürülebilmesi için bu filmler ile dünya gençliğinin beyinlerinin yıkanması ve dumura uğratılması planlanmaktadır...


:AHFA:
Amerika'nın ve Dünya Sinemasının kalbi durumunda ki Holywood'da her sene yüzlerce film çevriliyor. Bu filmlerde sayısız artist ve figüran rol alıyor. Tabi sadece onlar değil, ışıkçısı, senaristi, set işçileri, daha bir sürü insan buradan geçimini temin ediyor, evine ekmek götürüyor. Bunlara tabi ki bir itirazımız yok. Yalnız dikkat edin bir çok Holywood filmin de felaket senaryoları var. Dev cüsseli korkunç yaratıklar, gezegenimize saldıran acayip kılıklı, ne idüğü belirsiz canlılar. Devasa dalgalara maruz kalan şehirler, dünyanın şimdiye kadar hiç görmediği depremler, durmadan abartılan, abartılan tabiat olayları...


Bu konuda Gümüşhane Üniversitesinden Barış Tolga Ekincinin tespitlerine yer verelim.. ''Sinema her dönem toplumsal enerjileri harekete geçiren bir sanat olmuştur. Özellikle Holywood sineması, temsil edilen egemen kültürün ideolojisinin belirlenmesinde önemli ipuçları vermektedir. Dahası toplumsal tarihteki güçlerin şekillenme sürecinde Holywood sinemasının etkisi göz ardı edilemez. Toplumsal ile ilgili en çarpıcı filmler felaket konulu olanlardır. Felaket konulu filmler, değişen egemen yapılar açısından temsil edilen dünyanın birer yansımaları olarak incelenebilir. Bu filmlerde toplumsalın ve kültürel sorunların meşrulaştığı bir dönemin dünyası yansıtılmaktadır.''


Her ne kadar gerçek hayatın içinden hikayelere yer verse de Amerikan Sineması absürt de diyebileceğimiz saçma sapan filmlerin senaryolaştırılıp çekilmesine, bu filmlerin dünya piyasalarında boy göstermesine her zaman fırsat vermektedir. Tabi bu filmlerin arasında bir sürü subliminal mesajlarda seyredenlere pompalanmaktadır. ABD'nin yegane güttüğü bir siyaset olan vahşi kapitalizm ve devamında da emperyalizmin sürdürülebilmesi için bu filmler ile dünya gençliğinin beyinlerinin yıkanması ve dumura uğratılması planlanmaktadır...


Çocuklara yönelik çevirdikleri bir çok çizgi filmde bile şiddet ögelerine fazlasıyla rastlanmaktadır. Yetmişli yıllarda cadılı diziler, olağan dışı yaşanılanların dizilerde de gösterilmesi toplumun bilinç altına bir sürü saçmalıkların pompalanması haliyle insanların hayatlarını, ruhsal dengelerini de alt üst etmektedir.


Yakın zamanlarda çevrilen Jurassic Park filmi görsel olarak belki çok ilginç ve de gişe getirisi olan bir film olmuştur lakin orada yaşananların bir hayal ürünü olduğu ve Amerikalı senaristlerinde bu senaryoları yazarken, bu filmlerin eğlendirici olduğu kadar toplumlara zararları da olabileceğini göz önünde bulundurarak öz eleştiri yapmaları da lüzumludur. O zaman da gerçekçi bir sonunca varırlar ise, film yapımcılarının ve filmde katkısı olanların haliyle milyon dolarlarda ceplerine giremeyecektir...


Böyle felaket senaryolu filmler çevirdiklerinde, filmin ilki tuttuğu zaman da haliyle ekonomik olarak düşünüp bunları seri halinde çekmeye devam ediyorlar tıpkı Rambo gibi, Yıldız Savaşları gibi, Süpermen gibi... Ekonominin mantığı açısından bakarsak doğrudur yaptıkları yalnız burada toplumun iç dinamiklerinin de göz ardı edilmemesi lazım. Acaba bu filmleri izledikten sonra dünya da ve Amerika'da kaç insanda davranış bozuklukları ve şiddet eğilimleri baş göstermektedir. Bunu saptayacak bir mekanizma da yok tabi ki...


Amerikan Sineması ve Holywood bütün dünyaya bu dev bütçeli sıra dışı filmler ile kendi kültürlerini, yaşam biçimlerini dikte etmeye çalışmaktadır. Daha sonra sıradan ve gelişmekte olan ülkeleri boyunduruk altına almak kolay olacaktır. Şimdiden bakın çocuklarınıza, kot giymeyen çocuk var mı? Ya da şu fastfood zincirlerine gitmeyen çocuk. Onların çizgi filmlerini seyretmeyen çocuk var mı? Konuşurken bile onları taklit ediyor çocuklarımız. ''Hey adamım'' ya da ''Hey dostum'' veya ''Lanet olsun.'' bunlar hep onların hitap tarzları, tarzları idi, şimdi bizim çocuklarımızda benimsediler. Hangi ülkenin sineması olursa olsun kaliteli filmlere evet, lakin bize filmlerde saçma sapan sıra dışı davranışlar ve kendi kültürlerini empoze etmeye çalışan filmlere hayır. Çocuklarımızı ve kendimizi koruyalım bunlardan. Hepinize en derin sevgi ve saygılar...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politika kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bende Seçimin ve Siyasilerin Nabzını Tuttum
Seçim Vaatleri
Filmlerde Dünyayı Kurtaranlar Gerçekte Dünyanın İçine Edenlerdir
Emperyalizmin Oyunları
Soğuk Savaşta Kimler Donar
Türk Toplumuna Türk İnsanına Geri Zekalı Muamelesi Yapmayın
Kim Bu Zbigniew

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ah Beee
Eşkıya Ekranada Hükumdar Olmamalı
Pireyi Deve Yapanlar
Şiddeti Körükleyin Bakalım
Bazen Kafayı Yer İnsan
Marsa Bir İki
Uyku Problemi Olanlar
Noktalı Virgül
Virüs Sonrası İnsan Tipleri
Terörün Zararı Kime Faydası Kime

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Papatyaya [Şiir]
Babam Eve Her Döndüğünde [Şiir]
O Zamanda Bir Leştiniz [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.