Şiir, tarihten daha felsefidir ve daha yüksekte durur. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Bazı kahramanlıklar vardır ki ne kelimelerle anlatabilirsiniz Ne cümleler taşıyabilir onların hikayesini.. Bu kahramanlığı en güzel mısralarla gönül atlasımıza sunan Büyük Şairimiz’in başka bir mısrasında dediği gibi : -Ağlarım ağlatamam hissederim söyleyemem Dili yok kalbimin ondan ne kadar bîzârım.. Duyguların ebkem Dillerin lâl olduğu yerdir onların zaman ve mekan ötesi duruşları.. Evet, her sene 18 Mart’ta anlattığımız, anlatmaya çalıştığımız Çanakkale Destanımızı da duygulardan kelimelere dökmek , onu layıkıyla tasvir edecek cümleler kurmak o denli zor.. Dünyanın dört bir yanından gelmiş , en modern silahlarla teçhiz edilmiş ordularına karşı tüm varlığını arkasında bırakmış ,yokluğu yüreğine sırtlamış, vatanperver cengaverlerin destanıdır o.. Karşılarındaki toplara, mermilere, mayınlara sinelerini açan ve özlemlerini Toprağa bırakan Yüreklerin hikayesidir o.. 250 kiloluk top mermisini sırtına vuracak kadar zırhtan bir heyecan, çelikten bir cesaret kuşanan yiğitlerin kahramanlık manifestosur o.. Bedir’deki mücahidlerin.. Malazgirt’teki Gazilerin.. İstanbul surları önündeki Fatihlerin Çanakkale’ye aksetmiş nurdan ruhlarıdır o.. Elleri kınalı , dudakları dualı anaların toprağa düşmüş umut kokulu hasretleridir o.. Ayakları nasırdan çatlamış babaların omuzlarında taşıdıkları gurur apoletidir o.. Ve bir Milletin ‘Dünya Tarihi’ne çivilediği bir Kahramanlık tablosudur o.. Peygamberinin ismini askerine veren dünyadaki Tek Milletin.. Küçük Muhammed ya da Mehmedlerinin kanla yazdıkları bir destanın adıdır o.. Pakistanlı İslam Şairi Muhammed İkbal’in rüyasında kendisine : -Bize ne getirdin İkbal?.. diye soran İslam Peygamberi’ne : -Size Çanakkale’de şehit düşen varisleriniz Memedlerin kanından getirdim.. diyerek sitayişle bahsettiği yüreklerin kahramanlık abidesidir o.. Evet, dedik ya; Onların öyle yalın kelimelere ve cümlelere sığdırılması, hele bizim gibi modern dünyanın eşyası ve kalabalığı içinde kaybolmuş duygu fakiri ruhların ifade etmesi çok zor.. Galiba yine onları Milli Şairimiz merhum Akif’in ‘Çanakkale Destanı’ndaki son dizeleriyle anmak ve tarif etmek en doğrusu olacaktır.. -Tüllenen mağribi akşamları sarsam yarana Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.. O aziz şehitlerimiz ve gazilerimizin Mukaddes ve müberrâ ruhları önünde saygıyla eğiliyor, Onlara milletimiz adına minnetlerimizi ve şükranlarımızı arz ediyoruz.. Ruhlarınız Şâd.. Makamlarınız âli olsun..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © lütfi akarçay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |