Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
Alanı daha çok “yüzey gerilmesi olan fiziki biçimlerle” tanıyoruz. Ama bir elektriksel alanı, bir düşünsel alanı, bir ışınsal ve manyetik alanı, bir doğrultu sal alanı, bir frekanslar alanını, bir yükler ve gerilimler alanını bir nükleer alanı vs. pek pek biçimsel olmakla aracı durumlarla bakmak dışında somut olarak tanıyamıyorduk. Fiziksel alanlar düz, yatay, düşey, kıvrımlı, eğri vs. ATIMLARLA vardı. Kuantum alanlar yük, renk tayfı, spin gibi parçalı boyut gerilimleriyle vardı. Her etki, kendi alanın sürdürücüsüdür. Her etki, kendi alanın devam ettiricisidir. Alan etki ile etki de alan ve boyutsal girişmeli atımlarla vs. kesikli sürekli oluyordu. Alan etkiyi doğuruyordu. Etki de her bir alan ile vardı. Alan belirliyordu. Ve alan da “etki alanı ile sınırlı” olmakla belirleniyordu. Alan en-boy gibi fiziksel ölçülü iki boyut yüzey girişmesinin yanına yükseklik veya derinlik dediğimiz üçüncü bir boyutla alan hacim girişmesi olan gerilimler alanına dönüşüyordu. Alan ve parçalı alan etkileri birbirini hem belirliyordu. Birbirini hem belirliyordular. Hem de belirlediğiyle belirleniyorlardı. Örneğin, yük hareketi bir elektrik sel hareketti. Elektriksel alan manyetik alanla belirip, belirleniyordu. Manyetik alan da elektriksel alanla beliriyor ve belirleniyordu. Atımlar veya vuru, nabız, ımpuls, pals vs. dediğimiz parçalı durumlar belirledikleriyle belirlenmeydi. Böylece alan belirlediği ile belirleniyordu. Yine masa yüzeyi gibi hareketler alanı en, boy gerilmesi ile düzgün veya pütürlü bir yüzey sahip olma veya olamama gerilimleriyle beliriyor ve belirleniyordu. Düşünsel alan analitik olup olmamakla, tarihsel olup olmamakla, kolektif olup olmamakla vs. türü boyutları içinde, pek çok parçalı durumlarıylaydı. Kolektif alan, kişi-kişiler paydaşlı girişimin bağ enerjisiyle ortaya çıkan, parçalı bir kolektif etkiydi. Kolektif alan kişiler girişmeliydi. Kişilerin temel ihtiyaçları olan bencillikleri kadarla boyut ilişkileriydi. Kolektif bağ enerjisi kolektif birim zaman çevrimiyle katlamalı bir sinerjiydi. SİNERJİ; BİLGİ GİBİ, BESİN GİBİ, ARAÇ GEREÇ GİBİ, TEKNOLOJİLER GİBİ BİRİKİMLİ VE DEPO EDİLEBİLİRDİ. Sinerji kolektif bir enerjiydi ve kolektif alan içinde sektörlerle parçalı bir kolektif etkiydi. Sinerji kolektif bir girişme sonunda kolektif bir enerji olarak ortaya konuyordu. Sondaki kolektif depolu kapasiteye sahip sinerji bir çevrim üzerinde tekrar başlangıca etki etmekle “kolektif sistemi çevrimli yapar”.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |