..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Prensiplerden hoşlanmam. Önyargıları yeğlerim. Daha içtenler. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




2 Haziran 2023
Totemi Dil 5  
Bayram Kaya
Yani totem alan içinde totemilerin duyguları da yalıtıma edilmişti (tecridiydi). Duygularınız sadece gruba ait olanlara gösterilen bir alakaydı. Grubunuz dışındaki hemcinsleri avlayıp yiyebilirdiniz!


:BHD:
İşin tuhafı insanlar üreten bir kolektif alanda insan olduğu halde, insanlar kolektif akıl ile kolektif özne olarak düşünüp davrandığı halde kolektif bilgiyi, kolektif bilinci anlam olarak ne bilirler ne söylerler ne kategorize ederler. Kolektif bilinç bileşenlerine bile ayıramazlar.

Adeta kolektif olana sosyal bir içgüdüsel tepkileri vardır! Bunu da anlamak hiç de zor değil. Bu günkü kişisel servet ve zenginlikler kolektif emeğin ve kolektif kapasitenin sömürülmesiyle vardı.

Bu sömürücü ve gaspçı sistem dünden bugüne kolektif alanı ve kolektif alan çağrışımlı geri beslenme bilgilerini yok saymak, unutturmak, bu konuda bilgisi sizliğin karanlığını oluşturmak için dini ile imanı ile ideolojisi ile hani az uğraşmadı.

Totem alanla birlikte izole olma anlayışı ön plana çıkmıştı. İzole alan duygudaşlığı, TOTEM KARDEŞLİKTİ. Totem kardeşliği içinde kendinizmiş gibi totem kardeşlere de empati yapmak esastı.

Yani totem kardeşliği içindeki tutumunuz bencil olmak yerine özgecil olmaktı. Tarihte ilk kez özgecilik totem kardeşliği içinde belirdi. Totemi alan sadakalık bir ortam öngöremediğinden, sadaka da yoktu.

Totem alan içinde olanlar birbirinin kendisi gibilerdi. Totem kardeşliği özgecilik gibi manaca bir ayrıntı ortaya koyma işiydi.

Totem kardeşliğinin mana üzerinde ayrıntıya doğru gitmesi dil sel öğelerin gelişmesini ve geleceği zorlayacak olmanın bir intibak süreciydi.

Totem alanın duygudaşlığı; sürüye bağlılığı değil gruba ait olmanın bağlılığıydı (totemi aitlikti). Dolaysıyla da totem duygudaşlığı totem kardeşlere bağlılıktı.

Yani totem alan içinde totemilerin duyguları da yalıtıma edilmişti (tecridiydi). Duygularınız sadece gruba ait olanlara gösterilen bir alakaydı. Grubunuz dışındaki hemcinsleri avlayıp yiyebilirdiniz!

Totem dili içindeki mana yüklemelerinde acıma, şefkat, merhamet, bağışlama gibi "aynı Tanrı'nın kulu olma" fikri de yoktu. Zaten olamazdı da. Bu tür mana içinde olmamaları barbarlıklarında değildi.

"İhsan ettim, bağışladım, merhametim öfkemin önüne geçti" türünden özel mülkü kutsayıcı bu tür ayrıntıları ile gönüllere korku salan bu gibi argümanlar ortada yoktu. Şeytan bu tür söylemler ayrıntısında gizliydi.

Bu türden mana düşüncelerinin ve mana dilinin ortaya çıkması için "mülkün sahibi o" denen bir zaman ile "mülkümden dilediğime dilediğim kadar verdim" denen zemin, henüz ortada yoktu.

Dahası Avcı toplayıcı bir totem alanda ne mülk vardı ne mülk biliniyordu ne de mülk sahibi biliniyordu. Mülke de ihtiyaç yoktu çünkü üretemiyorlardı. Kolektif yaşama alanı denen bölgeyi savunma vardı.

Uygun zaman ve zeminin olmadığı ortamda da o türden zamanı ve zemini güden mana düşüncesinin değil kendisi, eser miktar düşüncesi bile olamazdı. Şartlar hiç mi hiç uygun değildi.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 2
Ölçü 1
Ölçü 4
Hemcinslerin Tarihi 11
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Ölçü 3
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.