..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Roman yazmanın üç kuralı vardır. Ne yazık kimse bu kuralların neler olduğunu bilmiyor. -Somerset Maugham
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




11 Ocak 2024
Hemcinslerin Tarihi 7  
Bayram Kaya
Kulluk sistemi içindeki uygulamalarla sürecin kolektif sahiplikteki anlam gibi bir anlam olmadığının anlaşılması ile işin rengi giderek değişmişti. Bu değişim köleci sistem içinde büyük bir hayal kırıklığı TRAVMA olacaktı. Travmanın tedavisi de yine imandı!


:BDH:
Bir pekiştireç anlamı ortamdan veya söylemden çektikten sonra bile pekiştireçteki anlam pekiştirilende sürüyorsa, buna şartlı öğrenme dendiğini hep biliriz.

Kolektif sahiplik pekiştireniyle belirtilen "mülkün sahibi söylemli" bağlamdaki, kolektif sahiplik pekiştirileni çekerseniz; pekiştirendeki geçişen anlam pekiştirilen "mülkün sahibi" kavramında kalır.

Sürekli belirttiğiniz "Deli Murat" söyleminde deli lafzını çekip sadece Murat deseniz bile her Murat dediğinizde, Murat'ın deli olduğu hep aklınızda olacaktır.

Kolektif sahiplikteki söylem, anlam, ihtişam, baskı ve basınç aynen mülkün sahibi gibi bir pekiştirilen söylemle yansıyıp devam ediyorsa bu pekişmeli koşullu öğrenmedir.

Köleci sisteme kadar zihinlerde uygulama ve görüntü olarak somut bir kolektif sahiplik imge ve imajı vardır. Böyle olmasaydı henüz ortamda uygulama somutluğu olmayan mülkün sahibi söylemini anlamanız olanaksız olurdu.

Pekiştiren imlemdeki öğrenme izlenimlerin aynısını, pekiştirilenin söylenmesiyle, pekiştirilen de tıpkı pekiştiren gibi süreci benzer anlamla devam ettirir.

Bir öğretmen söz vermek istediği oturan öğrenciye "sen kalk" derken aynı anda bir eli ile elini aşağıdan yukarı doğru "sen ayağa kalk" sözü ile birlikte kullanmış olsun. Ve bu uygulamayı gün boyu söz almak isteyen diğer öğrencileriyle de devam ettirmiş olsun.

Bir süre sonra ya da birkaç gün sonra gayri ihtiyari olarak öğretmen "sen ayağa kalk" demeden elini aşağıdan yukarı doğru hareket ettirse, hareketin kendisine yapıldığını gören çocuk; "sen ayağa kalk" denmediği halde "ayağa kalkacaktır".

Daha henüz kolektif alan içinde düşüncede olanı dile getirirken mülkün sahibi söylemindeki Malik söyleminin içi tam anlamıyla doldurulmamıştı.

Mülkün sahibi söyleminin oluştuğu dönemde "Mülkün sahibi" denen söylemle herkes yine zımnen kolektif gücü ve kolektif sahipliği, kolektif yapabilirliği anlıyordu. Mülkün sahibi söylemi, belirsizleştirilen kolektif sahiplik üzerinde belirlenmeydi.

Zaten bu çaba tuzaktı. Mülkün sahibi yerine koyacağınız her sözcük, kolektif sahiplik anlamı içinde geçişen mıknatıstı bir manyetik alan etkisiyle kolektif gücün anlamını taşıyacaktı.

Burada anlamca dolu olan kolektif sahiplik söylemidir. Anlamca bilinmeyen içi boş olan sözcük ise "kişisel sahipliği" belirten "mülkün sahibi" söylemidir. Dolu olandan boş alana doğru anlam eğimi (enerji eğimi) fiziksel ve zihinsel bir potansiyel aktivitedir.

Kolektif sahiplikteki anlamın mülkün sahibi söyleminde de sürecek olması, ikisinin birlikte ve bir arada kullanılmasıyla zaten kişisi anlayışlara zım edilmişti.

Zamanı gelince bu tür zım edişteki anlam geçişinin sahneye konup uygulanmasıyla kulluk sistemi doğdu (köleci sistem doğdu).

Kulluk sistemi içindeki uygulamalarla sürecin kolektif sahiplikteki anlam gibi bir anlam olmadığının anlaşılması ile işin rengi giderek değişmişti. Bu değişim köleci sistem içinde büyük bir hayal kırıklığı TRAVMA olacaktı. Travmanın tedavisi de yine imandı!

Kolektif güç ile kolektif sahiplik; mülkün sahibiyle birlikte anılırken şartlı öğrenme yoluyla kolektif güç ve kolektif sahiplik, mülkün sahibi söylemiyle eşleşecekti.

Pekişen, anlamı bilinmeyen söylem; ancak kolektif sahiplik sözüyle anlaşılır olacaktı. Pekişen mülkün sahibi söylemiydi. Pekiştiren de zaten anlamı biliniyor olan inşacı kolektif sahiplikti.

Pekiştirenin pekişenle birlikte söylenir olmakta çekilince; pekiştirilen, pekiştirendeki anlamı zımnen ve yansıma olarak üslenir. Bu nedenle pekişen, pekiştiren yerine geçer. Mülkün sahibi söylemi bu aşamada kolektif sahiplik söylemi yerine geçen ve pekişendi.

Pekişeni, pekiştiren yerine kullandığınızda zimden atıfla (üstü örtülü geçişen atıfla) pekişen içini siz anlamca istediğiniz gibi doldurursunuz.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 4
Ölçü 3
Ölçü 1
Hemcinslerin Tarihi 11
Ölçü 2
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.