İnsanlığı tanımak insanları teker teker tanımaktan kolaydır. -La Rochefoucauld |
|
||||||||||
|
durup durup böyle seslenmek istiyorum nedense!..kime, neye, neden sorularını hiç sormayın diyerek hem de!..kimeyse kime, neyeyse neye,nedense neden yanıtını alırsınız; uyarmadım demeyin sakın!.ters bir insanım ben yahu!..ne zaman, nasıl hareket edeceğim, ne zaman nasıl konuşacağım hiç belli olmaz!.resmen devrik cümleye benzerim; öznesi sonda olan!..yüklemimi yuvarlar giderim, cümlenin ortasına ki; hiç bir şey anlayamaz okuyan!..dedim de, gerçekten insanoğlu karmaşık yapıda bir varlıktır...dışına bakar içini görmez; içine bakanın kim olduğunu bilmez!.amma laf ettim beh!..tam bir arapsaçı!.. biliyorsunuz, adı arapsaçı olan bir çiçek bile var...insan şaşırıp kalıyor; arapların saçı olur da, neden yoktur Türksaçı diye!? kel miyiz neyiz, anlamadım gitti...hani şöyle, yeni bir jenerasyon sonucunda Türksaçı çiçeği de oluverse ya; yok!..bu çiçeği elde etmek için çiçeklerin genetiğini değiştirmek gerekiyor; o da bu eğitim çıkmazında mümkün görülmüyor!.yani diyorum ki; saksılarımızda kıvır kıvır Arapsaçı çiçeği büyütmeye mecburuz!.. geçen gün hastaneye gittim; tansiyonla ilgili raporumu yeniletmek için...randevum olmasına rağmen, sıra numarası aldım, sıramı beklemeye başladım..muayene odasının karşısında bulunan sandalyelerden birisine oturdum, monitörü izlemeye başladım derken, hemen yanımda bulunan iki sandalyeye iki kadın oturdu. kadınlardan birisi, oturur oturmaz telefonunu açtı, başladı ekranındaki yazıları yukarıya kaydırmaya...arada bir tıklıyor, kaydırmaya devam ediyor...göz ucuyla bir bakayım dedim, ne görsem beğenirsiniz? telefonun ekranı boydan boya Arapça!.. oh ha dedim, bu kadınlar herhalde oralardan geldiler!..değilmiş meğer!..çünkü; yanındaki kadınla çok düzgün olarak Türkçe konuştular!.. eeee...diyeceksiniz şimdi, ne var bunda!? ne var bunda olur mu hiç, çok şey var aslında!.. özetle; dilimiz işgal halindedir!.. özetle; geleceğimiz arapsaçına dönüşmektedir!.. işte böyle efendim, böyleee!.. günaydın Türkiyem, günaydın!...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Tayyibe Atay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |