"Usun ve deneyimin aksaçlılarınki gibi, ama yüreğin masum çocuklarınki gibi olsun." -Schiller |
|
||||||||||
|
eğer tutup tutup böyle seslenmeye başlamışsam; söyleyecek şeylerim var anlamına gelir!.evet, aklımdan geçenleri kelimelerim yakalarsa eğer; yakaladıklarımı yazıya dökme olanağım da olacaktır...tam da şu an, aklımdan geçen şey tavuklar ile hayat pahalılığı!.biliyorum, ne ilgisi var pahalılıkla tavukların diyeceksiniz...haklısınız ama ben de haklıyım!..ikisi arasında ilgi var diyorsam eğer; kesinlikle vardır!..inadım inat, vardır işte!.. anlatayım mı: ne güzeldi yaz günleri!..sıcacık!..hiç üşümüyorduk...canımız hangi odada yatmak, hangi odada oturmak istese; sereserpe yatağımıza uzanır, yayıla yayıla oturuyorduk!..hatta, evimizi serinletmek için kapıları bacaları açıyor, pencerelerden gelecek rüzgarı bekliyorduk...daha dahası serinlemek için yelpaze kullanıyor, onu bir sağa bir sola sallıyorduk...odamızın o sıcak durgun havasını hareketlendirmek için teknolojinin hediye ettiği klimayı kullananlarımız bile vardı...bile dedim; bu alete ancak zenginler, milli gelirin kaymağını yiyenler sahiptir çünkü!..öyle herkesin evinde klima falan yoktur; bu gidişle olması da mümkün değildir!.. uffff...yine dağıldım beh!..😀yaz dedim, klimaya yapıştım!..en iyisi mi, yazı bırakıp kışa dalayım!..nasılsa yaz bitti...biten şeyleri konuşmanın, onu dile getirmenin yoktur faydası!.geçmişten don diksek, sığmaz kıçımıza!..de mi yani!.. sahi nerde kalmıştık: biten yaz sonrası gelen kışta!..sonbaharı atladın demeyin sakın; sonbahar benim hayatım!.. kış gelir, üşürüz!..kar, fırtına, buz, yağmur yağış, ayaz esir alır hayatımızı, üşürüz!.ısınmak için sıkı sıkı giyinir, evlerimizi ısıtmak için soba ve kaloriferlerimizi yakarız. evet yakalım da, ne oile yakalım!? kömür yüzde yüz, doğalgaz yüzde elli pahalandı!..zam zam üstüne!..el insaf yani!..dedim, tavuk olasım geldi!..tek çare tavuk olmak gibi geldi bana yani!..ne çok yani dedim, özür dilerim!..e yani, özür dilemiş olmam, sizin beni bağışlamış olmanız, ne benim yani dememe, ne de tavukların yaşadığı hayatı özlememe engel olamayacaktır bu kış!.. hepsi üşümemek için!.. önce tek odalı, tavuk kümesi kadar büyük bir ev yapacağım!..hem de Saray’a benzeyecek; hiç şüpheniz olmasın!..sarayımın temek bir penceresi, sığabileceğim büyüklükte gıcırdayan bir kapısı, saman(!) karışık çamur sıvaları, çalı çırpı yakacak ocağı, kalem kalınlığında bacası olacak!..içine kuracağım yağ tenekesinden bozma soba, kişi sayım kadar üst üste koyduğum tahta yataklar olacak!..yere halı sermesem de olur!.. evim tamam, biz ise hem tavuk, hem horoz, hem civciv hayatımızı bu sarayda üşümeden, üşütmeden kışı yaşar, bahara erişiriz artık!.. ne kömüre, ne de doğalgaza ihtiyaç duyarız!..birbirimize sürtüne sürtüne ısınır, sobamızda ölümüzü yakarız!.. böylece mezarımız da olmaz, mezarcımız da!..hatta talkım veren imamımız da!..olmasın zaten!..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Tayyibe Atay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |