Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
bu gün duyduklarım karşısında, bu atasözünü hatırlayacağımı düşünmemiştim doğrusu!..ama hatırladım işte!.hatırlar hatırlamaz, dikildim yılanın girdiği deliğin başına!.ne olur, ne olmaz diye de, lastik çizmeleri geçirdim ayağıma, soktum paçalarını içine!..sekiz karışlık bir sopa da kaptım, kızılcık ormanından; kavimi kavi!.vurduğum her şeyi halleder valla!.bahar geldiğinde yatak, yastık bile kabartırım onunla artık!..ne gerek var yani öyle hallaca mallaca de mi!.böyle bir sopan varsa eğer, istediğin gibi kullanırsın, kime ne!.ister fasulyeye kazık yaparsın, ister kapı arkasına dayak!.daha da olmadı, köpek kovalar( kıyamam onlara), yılanın başını ezersin!.😀 dedim de; ah canım, yılana kıyamaz tarafın varsa eğer, başka bir yöntem bulursun kendine...yani tatlı tatlı dil dökersin ki; böylece, yılanın da yaşam hakkı olduğunun bilincine erişirsin...aynen atasözünde değinilen tatlı dilini çıkarıp, tatlı tatlı konuşmaya başlarsın!..e yani, tatlı dilli olabilmek kolay iş değildir!.tatlı dilli olabilmek için tatlı yemelisin değil mi!.😀mübarek, tatlılar olmuş altın!..tatlı almak, tatlı yemek, tatlı dilli olabilmek mümkün değil artık!.bu nasıl pahalılıktır beh!..madem ki tatlı bile alamıyoruz,ben yeni bir moda yaratılsın istiyorum...yok yok, modalar yaratılsın!. bakarak doyma modası ile çıplak gezme modası!. bak, şaka falan değil bu moda çeşitlerini istemiş olmam; sahiden istiyorum... of yaaaa!.gene başladım, saçma sapan şeyler konuşmaya!.huyum kurusun, ben de kuruyayım, he valla!..zaten ben kurumadan, ıslak kalmayacak hiç bir şey!.. ne diyordum; yılan ve sopa değil mi!o halde hemen başlıyorum”yılanı deliğinden çıkarma seansına”!.tatlı değilse değil tatlı yiyememiş dilim;başlıyorum konuşmaya: canım, camımın içi, canımın dışı, canımın yan tarafı, canımın altı üstü, canımın yorganı atağı,canımın tavanı tabanı, canımın suyu havası, canımın cananı, canımın gülü bülbülü çık dışarı diyorum!.sonra susuyorum bir müddet; beklemedeyim!.hem de ne bekleme!..elimde kızılcık sopası, ayağımda lastik çizme!dört açmışım karanlığa baka baka kısılan gözlerimi; dikmişim bakışlarımı deliğin ağzına, bekliyorum işte!.beklemek iyidir, siz bilmezsiniz!.beklemek umudu doğuran anadır;babası belli olmayan!..beklemek, kendini yeme işidir bir de!. vay beh!.amma laf ettim gene!.olur olmaz düşünürler korksun benden!..bir açtımmı bayramlık ağzımı, kapat kapatabilirsen!.mengenin gücü bile yetmez dermişim!.. ne mi oldu yılana!.bekle bekle çıkmaz deliğinden!..ya benim laflarımı beğenmedi yada sağırdı!..belki de sopamı gördü çıkmadı, belki de kafası çok kocamandı çıkamadı!..bu ihtimallerin dışında bir olasılık daha var ama: belki de kuyruğu dikin biriydi!.. ne bileyim ben yahu!. sonuçta, şu bayram günü, tatlı yiyememiş tatlı dilim ve döktüğüm dille kaldım!. sık bakalım elimi!.😀😀😀
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Tayyibe Atay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |