..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Roman yazmanın üç kuralı vardır. Ne yazık kimse bu kuralların neler olduğunu bilmiyor. -Somerset Maugham
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Aysel AKSÜMER




5 Kasım 2024
Görmek ve Bakmak  
Aysel AKSÜMER
Geç bulan çabuk kaybetmek istemez.


:ADC:
GÖRMEK VE BAKMAK

Herkese verdiğim önem, çalıştığım yerlerdeki disiplinim, saat mefhumu tanımayan iş ahlakımın özel hayatımla tamamen ters orantılı olduğunu çoğunuz bilmez. Kendimi sevmiyor muyum? Alakası yok ama özellikle sağlığım konusunda hiç duyarlı değilim. Çok zorda kalmadıkça hastaneye gitmeyi sevmem. İyi bir huy değil kabul ediyorum fakat böyleyim işte.

Çocuklarım benim adıma randevu alır çoğu zaman, hatta götürürler. Bir de söylenirim yok bir şeyim ama vardır genelde. Mesela iki kaşımın tam ortasında bir benim vardı oysa Hintli de değilim. Umursamıyordum hiç yaşayıp gittim ta ki kızım beni Plastik Cerrahın koltuğuna oturttuğu güne kadar. Doktor hazır bunu almışken iki tane daha ilerde sorun yaratabilecek beniniz var deyip kurtardı beni benlerimden. Laf aramızda üç bende de renk değişikliği, büyüme gibi haller olmuştu. Patoloji sonuçlarım şükür temiz çıktı.

Yalnız patoloji sonucunu alma sırasında bir hasta beni öyle bir karamsar havaya sokmuştu ki hiç unutamıyorum. Bana neredeyse vasiyetname yazdıracaktı o derece yani.

Gelelim benim miyop hallerime. Yıllardır ileri görüşlü bir insan olup uzağı göremeyen gözlerimle garip bir tezat halinde yaşar giderim. Yakını iyi gördüğüm için takmadım bu sorunumu kafama ve dolayıyla da gözlük de alıp takmadım burnumun üstüne. İnsanları boyu posundan, yürüşünden falan tanıyordum bazen de tanıyamıyordum. Tek kötü yanı bazen bana küsenler olurdu selamlarını almadım diye oysa ben net görmüyorum ki gel de anlat. 2012 yılında bir aydınlanma geldi aldım uzak gözlüğü. Bir ay sonra bir arkadaşım gözlüğü boynuma asmam içim ip hediye etti. Çok büyük kolaylık, tak çıkart boynumda hep, üstelik hiç aramıyorum koyduğum yeri. Bir gün koptu ip ama ruhen buna kendimi alıştırmadığım için ip var sanıp bıraktım. Sonuç tuzla buz oldu tabi. O günden sonra ne göz doktoruna gittim ne de gözlük aldım. Yarı kör, topal idare ettim. Ta ki geçen hafta durakta numaraları zar zor okumam yüzünden göz görmeye görmeye otobüs kaçırışıma kadar. Yıllar sonra göz doktorundan randevu aldım ve muayenemi oldum.

Optikçideki muhabbetimiz yazmazsam olmaz türdendi.

- Hanımefendi en son 2012 de gözlük almışsınız.

- Evet doğrudur.

- Çerçevenizi alayım.

- Yok efendim kırıldı camla beraber.

- Nasıl da başınız ağrıyordur sizin.

- Anlamadım neden?

- Uzağı göremeyenler gözlerini kısar, kaşlarını çatar ya. Bir de astigmatınız var bulanık görüyorsunuzdur ondan.

- Yoo. Bana gördüğüm kadarı yetti hiç zorlamadım dediğiniz gibi.

- Gerçekten mi çok ilginç.

- Gözlerim uzağı görmüyor ama ben hayata hep pozitif bakarım.

Görmek ve bakmak hikayesine bu da benden bir bakış açısı nasıl ama. Ayseller biraz çılgındır. Optikçiyi güldürdüm bayağı.

İyi bir örnek değilim biliyorum. Sizler kendinize her daim çok iyi bakın. İhmal etmeyin sakın. Gözlüğüme bu defa ip takmayacağım. Geç buldum çabuk kaybedemem.

Kalın sağlıcakla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Garip Bir Talep

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Asansördeki Kadın
Düşme Sanatı
Hayat Kısa, Yollar Uzun
Anılara Yolculuk
Muamma
Keşke!
Depresyon - 2 (Son Bölüm)
Depresyon - 1
Yola Çıktık Bir Kere (1)
Küçük Anların Büyüklüğü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayat Bu Ölüm Bu [Şiir]
Global Yalnızlık [Şiir]
Deliksiz Suskunluk [Şiir]
Gelişi Güzel [Şiir]
Kırık Bir Aşk [Şiir]
Yürekten Dökülen Dostluk Tanesi [Şiir]
Doğaya Karışmak İstiyorum [Şiir]
İstanbul Düşü [Şiir]
Bohçadaki Sözler [Şiir]
Erik Ağaçları [Şiir]


Aysel AKSÜMER kimdir?

Halkla İlişkiler mezunuyum. Devlet memuru emeklisiyim. 2 evlat sahibiyim. Ankara'da yasiyorum. Bir Oyku Kadar Kisa Bir Roman Kadar Derin Hayatlar isimli oyku kitabinin yazariyim.

Etkilendiği Yazarlar:
Orhan Veli KANIK, Reşat Nuri GÜLTEKİN, Anton Çehov


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Aysel AKSÜMER , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.