..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ağlamak da bir zevktir. -Ovidius
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Kent > Aysel AKSÜMER




8 Ekim 2022
Hayat Kısa, Yollar Uzun  
Aysel AKSÜMER
Kendim ettim, kendim buldum.


:IBA:
Bir insanın evinin iş yerine veya okuluna uzak olmasını anlayabilirim belki tercih meselesi belki de şartlar gereğidir. Peki ikamet ettiğiniz binanın kapısından, daire kapınıza gidişiniz de maceralıysa ve mesafesi uzunsa buna ne demeli? Cevap vereyim : "Kendim ettim, kendim buldum".


Gözü yükseklerde bir kişiliğim yok. En tepede ben olmalıyım, üstümde kimse olmasın demedim hiç bir zaman. E mübarek o vakit 11. katta ne işin var? demezler mi hiç. İzninizle anlatayım hikayemi. Kendi evimiz gibi oturduğumuz evin sahibi bir gün gayrimenkulünü satmak istedi. Kendince de makul bir sebebi vardı. Biz de bunca güzel yılın hatrına eyvallah, dedik. Allah var adam mülayimdi. Evime iyi sahip çıkıyorsunuz, deyip zam bile yapmadı dört yıl boyunca. "Emlakçılara bildirdim talep oldukça evi göstermeye gelecekler", dedi. Tamam, dedik

Sonrasında yaşadıklarımıza gelince; arkadaş "Satılık" yazılı dev afiş sadece bir gün asılı kalır mı balkonda. Aynı gün eve bakmaya gelenler akşamına karar verip satın aldım, der mi Allah aşkına? Vallahi dediler. Ertesi gün "Nereden, nasıl ev bulacağız bize verilen bu kısa sürede", diye düşünürken hemen yanımızdaki sitenin en üst katında kocaman bir "Kiralık" yazısı gördük. Diyeceğim o ki "satılık" yazılan satıldı, "kiralık" yazılan tarafımızca tutuldu! Ettiğim dualar beklediğimden çabuk gerçekleşti ve bu topraktan bayağı uzak, gökyüzüne yakın evin kiracısı oluverdik.

Manzarası muhteşem. Güneşin doğuşu, batışı, bulutların süzülerek geçişi, şimşekler, yağmur, ilkbaharı, sonbaharı, hele her taraf karla kaplıyken kuşbakışı izlemenin seyrine doyum olmuyor. Anlayacağınız pencerem anlık değişen en gerçekci tablo gibi. Fakat sıkıntılı tarafları da az değil.

Taşındığımız günün ilk sabahı tıkırtı sesleriyle erkenden uyandık. Meğer en üst katın üstünde de komşularımız varmış. Kimler mi? Kalabalık bir kuş ailesi. Yumuşak tabanlı ev terliği yok ayaklarında sanki yüksek topuklu ayakkabıyla dolaşıyorlar. Çatı oluklarından girip yuva yapmışlar kendilerine. Bir süre sonra alıştık bu seslere. Arada yuvadan gelin edip uçurdukları var sanırım ama yeni yavrularıyla tekrar baba ocağına dönüveriyorlar.

Bir kere asansörde kalmışlığım var neyse ki 15 dakika sonra kapıyı site görevlisi açmıştı da kurtulmuştum. Fakat dün sabah 2 saat süren elektrik kesintisi beni resmen eve hapsetti. Dizlerimden yana sağlık problemlerim olduğu için merdivenleri de kullanamadım. Dört gözle beklediğim elektrikler gelince sevinçle attım dışarı kendimi. O da ne, asansör devre dışı. Bir süre daha evde mahsur kaldım. Önce elektrik ardından asansör arızası derken şükür yarım saat sonra havadan, karaya tahliye oldum ama içinde kalır mıyım diye korkmadım desem yalan olur. Bu kadar adrenal yeter ben yaştakine.

Şayet bir gün yeni bir eve taşınmamız gerekirse büyük konuşmayım ama kendime koyduğum kota en fazla üçüncü kat. Ya da jenaratörlü bir ev.


Hayat kısa ama yollar çok uzun; git git, çık çık bitmiyor.

Kalın sağlıcakla...













Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın kent kümesinde bulunan diğer yazıları...
Asansördeki Kadın
Düşme Sanatı
Anılara Yolculuk
Muamma
Yola Çıktık Bir Kere (3) (Son)
Yola Çıktık Bir Kere (2)

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Görmek ve Bakmak
Keşke!
Depresyon - 2 (Son Bölüm)
Depresyon - 1
Yola Çıktık Bir Kere (1)
Küçük Anların Büyüklüğü
Kayıp Düşler
Yalnızlık Meskeni
Garip Bir Talep
Hayat Perdesi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayat Bu Ölüm Bu [Şiir]
Global Yalnızlık [Şiir]
Deliksiz Suskunluk [Şiir]
Gelişi Güzel [Şiir]
Kırık Bir Aşk [Şiir]
Yürekten Dökülen Dostluk Tanesi [Şiir]
Doğaya Karışmak İstiyorum [Şiir]
İstanbul Düşü [Şiir]
Bohçadaki Sözler [Şiir]
Erik Ağaçları [Şiir]


Aysel AKSÜMER kimdir?

Halkla İlişkiler mezunuyum. Devlet memuru emeklisiyim. 2 evlat sahibiyim. Ankara'da yasiyorum. Bir Oyku Kadar Kisa Bir Roman Kadar Derin Hayatlar isimli oyku kitabinin yazariyim.

Etkilendiği Yazarlar:
Orhan Veli KANIK, Reşat Nuri GÜLTEKİN, Anton Çehov


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Aysel AKSÜMER , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.