..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Anılar > İnci Fügen Yılmaz




17 Ekim 2001
Vapurlar Benim İçin Geçiyor...  
İnci Fügen Yılmaz
Biliyormusunuz? Akşamları deniz kıyısında; gezerken vapurlar, ışıl ışıl geçiyorlar ya. Hani, ışıkları suya vuruyor, allı yeşilli.. Ben ilk günler, onların da benim için geçtiklerini sanıyordum.


:BGBF:
Hani insan birine aşık olunca; onun hayatındaki herkesi tanımak ister ya...Ben de öyleyim. Ben İzmir’e aşık oldum ya, artık konusunu komşusunu tanımak isterim. Önce, yakın çevreyle başladım dolaşmaya. Foça, Kozbeyli ve Çeşme’ye gittim. Çiçekli Köyde piknik yaptım.

Foça’da güneş batarken, denizin ve göğün rengi muhteşem bir kızıla döndü.Beni etkilemek için gösteri yaptı diye, sevindim. Aslında böyle ikramlara gerek bile yoktu. Zaten çok beğendim. El değmemişliği, masumiyeti, doğallığı sarhoş etti beni.

Biliyormusunuz? Akşamları deniz kıyısında; gezerken vapurlar, ışıl ışıl geçiyorlar ya. Hani, ışıkları suya vuruyor, allı yeşilli.. Ben ilk günler, onların da beni mutlu etmek için geçtiklerini sanıyordum. Arkadaşım ‘’ Yok yahu, sana öyle gelmiş. Saat başı geçiyorlar, hem de senelerden beri ‘’ Dedi.. Ama laf aramızda, ona inanmadım. Ben, hala gemilerin benim için geçtiklerini düşünüyorum. Kime ne zararı var ki?...

Çeşmeyi daha tam tanıdığım söylenemez. Dalyan köyü, az biraz gezdim. Balıkçı Hasan’ın yerinde hayatımın ilklerini yaşadım. Balık Kebabı ve Sakızlı muhallebi yedim. Parmak uçlarımda biraz eksilme var ama olsun. Değdi....

Yemekten sonra şömine başında sakız likörü içerken ki keyfimi görmeliydiniz. Şöminenin üzerinde, Atatürk’ün siyah beyaz, bir fotoğrafı var, İlk defa görüyorum. Bir kır taburesine oturmuş, önünde biri siyah beyaz, ikisi siyah köpek yavruları kıvrılmış yatıyorlar. Nasıl sevimliler..Atam da nasıl şık, nasıl yakışıklı ve mağrur görünüyor.

Restaurantın duvarına, parasız kalmış bir romen, yediklerinin içtiklerinin karşılığı olarak resim yapmış. Hasan anlattı... İyi ki de parasız kalmış diye düşünüyor insan. Dalyan’ı ve nefis
bir yelkenliyi resmetmiş...

Bu arada çalan müzikler de içime işledi. Önce Hello.. sonra Rain.. I’ve just call to say I love you da... yeter artık dedim.. Bu kadar romantizm insanı ağlatır. Gözyaşlarım şömineyi söndürmesin diye kalktık. Güzel bir gündü... Zaten, yaşamak nedir? diye sorulacak olursa, ben; ‘’anı bırakmaktır.’’ derim... Güzel anın çoksa, güzel yaşamış, kötü anın çoksa, kötü yaşamışsın demek.

Bu şehirde, yani İzmir’de, bir iki akrabam yaşıyordu benim. Bir iki de dostum. Akrabalara da dostlara da eklemeler oluyor ben geldiğimden beri. Dayım Ayhan, yengem Rafet, on yıl önce geldiler İzmir’e. Kuşadası’nda, Derya Motel adında küçücük, şirin bir motel işletiyorlar. Yazın ada, kışın İzmir, mutlu mesut yaşıyorlar.. Allah uzun ömürler versin.

Yeğenlerim Ayşegül ve Yaşar, Alsancak’ta bayanları giydirmek için gün boyu koşuştururlar. Küçük bir butikleri var. Sapsarı, cici bir butik. Yaşar evlendi, dünya tatlısı bir İnci aldı. Ayşegül’ün de bir nişanlısı var. Adı, Burak benim de dostum oldu. Gördünüz mü? Nasıl çoğalıyoruz?.

Halamın kızı Nihal de bu şehirde yaşıyor yıllardan beri. Belki çoğunuzun öğretmeni olmuştur. Kızı Burcu, psikoloji okudu... O, benim ücretsiz danışma hattım, sorun çözme ve rahatlama merkezim olarak faaliyetine devam ediyor. Henüz bekar.

Alev... adı gibi, alev gibi bir arkadaş. İzmir’e gelmemde başrol oyuncusu oldu. Canyoldaşım, sırdaşım keyifdaşım. Dostluk, arkadaşlık öyle güzel ki... İnsanı tanımadan, yaşamı tanımanın imkanı yok diye düşünürüm ben. Her insan ayrı bir renk... Her insan ayrı bir hikaye... Yaşam da işte bu hikayelerden ve renklerden oluşur. Oku oku bitmez bu insanoğlu... Şehir de gez gez bitmez. Tanıyamazsın her sokağını her köşesini. Koca bir mağazaya girer de hiçbirşey bulamazsın da, sokak arasında, küçücük bir dükkanda rastlarsın aradığına.. Bir de üstüne üstlük, orta şekerli bir kahvesini içersin dükkan sahibinin, sıcacık bir sohbetle, yeni bir yaşam hikayesi daha dinlersin.

Arkadaşım Alev, beni arkadaşlarıyla tanıştırdı. Kıbrıs asıllı minyon güzel Rima, buzluk diyeceğine; buz yeri, diyor. Süheyla, dünya tatlısı bir çılgın.. süslenip, püslenip ‘’Yine size güzel görünmek için kırdım kendimi ‘’ diyor. Çimen, evde çalışan kadının taklidini yapıp bizi gülmekten yerlere yatırıyor. ‘’Çimen apla evde değil.. biz de moniğnen oturduk, evde onu bekliyoz’’ diyormuş.. Monik, Çimen’in köpeği...

Her insan eşşiz ve tek. Tanımak emek istiyor insanları. Dinlemek lazım... Biri konuşurken dinlemez ve konuşma sırası, bana ne zaman gelecek? Diye düşünürsen, hikayeleri kaçırırısın.

Bir şehri tanımak da emek istiyor. Gezmek yetmiyor, dinlemek lazım şehri.. Ege beni bekliyor dostlarım gezmeli, dinlemeli ve gördüklerimi, duyduklarımı size anlatmalıyım..

Fügen Yılmaz
01.11.2000





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anılar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Anılara Uçmak
Mutlulukla İlintili Şeyler
Niyetin Ciddiyse Evet De...
Şiirler, Şairler, Ben...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hergele Meydanı
İki Sevgili
İyiliğim Kötülüğüme Denk Mi?
Kendimi Oldukça Güzel Buluyorum
Yalnızlık
Hayallerinizin Resmini Çizin...
Öğrencinin Kulağı Kapalı Olamaz
Renkler Ruhumda Böyle Yansır
Ah Başım, Vah Boğazım...
Bir Şehri Tanımak Bir İnsanı Tanımak Gibidir...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Masal [Şiir]
Dört Erkek Bir Böcek [Öykü]
Hayalde Aşk [Öykü]
İlk Kitabım Tüm Kitapçılarda [Öykü]
Babadan Oğula Atatürk Sevdası [Öykü]


İnci Fügen Yılmaz kimdir?

Araştırarak, gözlemleyerek ve deneyimleyerek yaşadıklarımı, düşünce duygu ve anılarımı yazıp biriktirmeyi seviyorum. Birike birike bir gün taşacakları günü hayal ediyorum. Umarım olur.

Etkilendiği Yazarlar:
Türk edebiyatından etkileniyorum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © İnci Fügen Yılmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.