..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir kış sonsuza dek sürmüyor, hiçbir ilkbahar uğramadan geçmiyor. -Hal Borland
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Faik Murat Müftüler




2 Temmuz 2004
Mantığı Seviyorum  
Faik Murat Müftüler
Aşkın içinde mantık arayanlar , mantık foseptiğinde boğularak can verecekler . Ne yazık ki o lağımı yine kendileri dolduruyorlar .


:BIBH:
   Mantığı seviyorum. Çünkü hayatımı onun yüzünden mahvetmiş olmama rağmen bu gerçekten ancak onu kullanıyormuş gibi yaparak kaçabiliyorum.

   Aveya B, C’ye eşitse C ancak ve ancak A’nın değili ve B’nin değilidir. Kuşkusuz ve tartışılmaz. Somut mantık ne kadar güzel. Ancak ve ancak diyebiliyor ve yanılmadan sıyrılabiliyorum işin içinden. De Morgan’a hayranlık duyuyorum. Bolean’a da... Ne kadar yaralı olduğumu göremeyen dijital kafalı tüm ruhsuz mantıkçılara beynimin kapısı ardına kadar açık. Kalbimin değil. Allah hepsinin belasını versin .

   Sen ve ben çıkmazlara eşitsek çıkmazlar ancak ve ancak ağlamaklı bir boşluk oluyor. Ne bir ne de sıfır. Sadece bir boşluk. Sana “Seni seviyorum” dememdeki mantıksızlığı da seni sevdiğim kadar seviyorum. Çünkü daha söyleyemedim. Çünkü söyleyememiş olmamı aptalca bir mantığa büründürmekte hiç zorlanmıyorum. De Morgan! Bu işlemi çözebilir misin? Hiç sanmıyorum. Dijital kafalı ruhsuz herif . Allah belanı versin.

   Soyut mantık en çok zamanla savaştı. Hiçbir kahraman ona karşı gelmeye cesaret edemedi. Bir ve sıfırdan başka birşey bulmak dijital kafalı ruhsuzları ürkütür. Onlar aşkın içinde benim kadar cesur değillerdir. Zamanın içinde de. Alabilecekleri birleri ve sıfırları alıp karşıma dikilirler. Karşı konulmaz gerçekleriyle sinir bozucu haklılıkları nasıl da zavallı konumuna düşürür beni. Oysa tüm güçleri yandaşlarından armağandır ve çünkü soyut mantık yandaş arar. Tüm yasaları ve teoremleri yandaşlardan armağandır. Parayla tutulmamış, ikna edilmeye uğraşılmamış, doğuştan gelen öğretilerle biçimlenmiş gönüllü yandaş ordusu gözleri kapalı, kulakları tıkalı ama ağızları açık, karşımda “YANLIŞ!” diye bağırıyorlar. “Seviyorum çünkü....” diye başladığım sözlerimin ilk kelimesini duyup bağırmaya başlıyorlar. Nedenlerimi ve haklılığımı duymaktan ürküyorlar sanırım?

   Soyut mantık en çok zamanla savaştı; çünkü en savunmasız onu buldu. Hep  10 yıl toleransıyla yaşattı bizleri. Olduğumuzdan en fazla 10 yıl küçük olabildik. 10 yıl büyük olmamıza itiraz etmedi nedense. Kendimizden en fazla 10 yaş küçük olan kadını sevmemiz gerektiğini öğütledi. Daha fazlasını zor kabul etti. Herşeyin durulmaya başladığı 35 yaşa 10 kala evlenmemizden yanaydı. Tüm bu yazdıklarıma nasıl da kolayca yandaş bulabildi. Çünkü yandaş arıyordu soyut mantık ve 35 yaşında bir adama yandaşlarından farklı yaşamayı haram kılmıştı.

   Yandaşların hepsi kendilerine öğretildiği gibi evli ve çocuk sahibi. Tanrının insanoğlu için hazırladığı paket program kalplerinin ve beyinlerinin içinde çalışarak çocuklarına duydukları sevgiyi besliyor. Bunun ne büyük bir nimet olduğunu anlamak zor değil. Beyaz çiçekleriyle hoş kokulu sarmaşık o bahçeyi sardıkça gülleri, manolyaları, karanfil ve papatyaları öldürmese de, görülmez hale getiriyor. Hayatı anlamlı kılan tüm renkleriyle muhteşem bahar çiçeklerini örten sarmaşığın monoton yeşilliğine bakarken birbirlerine “Bak hayatım! Bahçemiz ne güzel oldu” diye seslenebiliyorlar bahçenin farklı köşelerinden. O yeşilliğin içinde birbirlerini göremiyorlar oysa. Bahçedeki sarmaşığı seviyorlar sadece; dikenleriyle dalanmış, hareketsiz ve yaralı… “Eşini seviyor musun?” sorusuna “Evet” diye cevap verirken aslında, çocuklarını ve aile hayatının akıl çelici monotonluğuyla hissettirdiği güven duygusunu sevdiklerinin farkında bile değiller. Sevilecek diğer tüm güzellikleri göremiyor olmaları ne büyük bir şanstır ve ne acı bir kayıptır.

   Elindeki sayısal loto kuponunu yatırmayı unutan bir insanın o haftaki sonuçlara bakmaması gibi birşey bu. Ne kaybettiğini bilmezsen mutlu olmaya devam edersin.

   Soyut mantığın istendiğinde pekala delinebilecek gizli bir mutabakattan başka bir şey olmadığını kaç kişiye öğretebilirim ki? Umutsuz çırpınışlarla gerekçelerimi insanlara anlatmaya çalışarak ve mantıksız davrandığımı kabul ederek onu sevmeye devam edeceğim galiba. Dijital kafalı ruhsuzların dünyasında sevgimle kulaklarımı ve gözlerimi kapatmalı, yalnız ölmeliyim. “Merhumu nasıl bilirdiniz?” sorusunu cevaplarken kafalarının içinden ne geçerse geçsin, hayata söyledikleri yalanlar gibi imama da “İyi bilirdik” yalanını uyduracaklar nasılsa.

   Göremediğiniz kayıplarınızı, yaralarınızı, geceleri rüyalarınıza giren yalanlarınızı, çatışmalarınızı, kaçışlarınızı, yorganınızı ısırarak bastırmaya çalıştığınız arzularınızı, utanç verici şehvetinizi sevin. Hem sevin hem korkun. Görülmemeleri için yeşil ve arsız sarmaşığınızın altında kalan bahçenizde saklayın hepsini. Arzularını gizlemeyenlere duyduğunuz sahte nefreti ise bahçenizin en görülür yerine kusun ki insanlar sizi güzel ahlakınızdan dolayı takdir edip sizin gibi olmaya çalışsınlar. Hem yandaş hem de hasım olun soyut mantık üretmedeki yarışınızda. Rekabetiniz ahlaki yapımızın temeli olacaktır.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: takipçinizim...
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
9 Aralık 2004
Merhaba; Sürekli ve zevkle izleyeceğim bir yazar bulduğum( geç de olsa ) için mutluyum.Çünkü ben, okuduklarımla kendimi büyütüyorum....Teşekkürler........Sevgiyle kalın....Kâmuran ESEN

:: ..
Gönderen: Meryem Uçar / İzmir/Türkiye
25 Kasım 2004
Merhaba Murat; Bunca aradan sonra tanıdık ve sevilen bir yüzü görmek çok güzel. Yazına gelince; sanırım en güzeli, en eftal olanı mantık ve duygu dengesi. Biri olmadan diğeri yıkıcı oluyor bana kalırsa. Ne salt mantık, ne de salt duygu.. Yolun yarısına kadar illa ki mantık diye tutturan ben, yolun yarısına geldiğimde birden "duygu" dedim. Ehh, aldım da ağzımın payını laf aramızda:) Ve gördüm ki denge olmalı. Tabii ki aşkın içinde mantık arıyor değilim. Az da olsa var olmasına rağmen.. Sevdim yazını. Eline, yüreğine ve beynine sağlık.. sevgilerimle Meryem




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Buğulu Camın Ardındaki
Söz - Anlam
Beş Kere
Bungee Ayrılık
Boyama Kitabı
Aramak Üzerine
Popüler Optimist
Ya - Sa
Rüya
F (X) =?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Matematik [Şiir]
Mahkeme [Şiir]
Sevda Sıçradı [Şiir]
Boşluk [Şiir]
Concerto Grossi No: 1 B Minor Opus: 37 [Öykü]
Altını Çizmeden Okumak [Öykü]
Mutlak Sözcük [Öykü]
Şans [Öykü]
Aşkın Perspektifi [Öykü]
Siyah - Beyaz [Öykü]


Faik Murat Müftüler kimdir?

Profesyonel hayalperest , amatör yazar

Etkilendiği Yazarlar:
Orhan Pamuk'u çok beğenirim . Etkilenmeye çalıştım , beceremedim . Taklit bile edemem .


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Faik Murat Müftüler, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.