..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Konuş ki seni göreyim. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Simten K. Ataç




6 Şubat 2002
İnadına Zamanı Yaşamak  
Simten K. Ataç
dakikaların saniyelerden , saatlerin dakikalardan , günlerin saatlerden ve bir ömrün sadece zamandan oluştuğunun unutulduğu bir yüzyılın umursamazlığı üzerine


:BHFC:
Bazı güzel şeyler çabuk biter , bizler zamanı durdurmak istesek de bu bir hayalden öteye gitme şansına zaten sahip değildir... Her şey boşadır , kulağımıza saniyenin o çıldırtan sesi oturmuştur bir kere , ister milyon tane yılımız olsun isterse bir kaç dakikamız.

Gelen tüm fırsatlar heba edilmiştir üzerinde hiç gerçekten düşünmeden ve geleceğe ümit bağlanmıştır , nedeni hiç bilinmeden.

Gidiş yolunda etrafımızı seyretmeyiz , nasılsa dönerken keyif alırız diye. Bineriz bir otobüse ve gözlerimizi kapatır , yolun sonu gelsin bir an önce diye uykuya bırakırız kendimizi. Halbuki belki de daha önce hiç gitmediğimiz şehirlerdir geride kalan yolun üzerinde bıraktıklarımız. Veya hiç görmediğimiz kuşlar vardır yolun kenarında ki tarlalarda. Mevsimin elbisesini giymiştir yollar üzerlerine , bazen rengarenk , bazen kahve tonlarında ve bazen de alabildiğine beyaz. Ama olsun , biz hep sonuna dikeriz gözümüzü , yol bir bitse..... diyerek.

Yanımızda ki koltuğa gözümüzün ucuyla bakarız , keşke orada kimse oturmasaydı da şöyle rahat rahat ayaklarımızı uzatsaydık yakınmasıyla. Yanımızda oturanında bize göz ucuyla bakarken böyle düşündüğünü bilmenin rahatsızlığı belli belirsiz geçer beynimizden. Dert etmeyiz , yolun sonuna çok yoktur nasılsa. Yapayalnız bir hayata sahip olmanın ne demek olduğunu bilmediğimiz için , herkes yabancıdır bize.

Aslında bir güvenin temeli çoktan atılmıştır şoförle aramızda ama onunda yüzüne bile bakmayız. Kimdir bu adam hiç ilgilendirmez bizi . Halbuki tanımadığımız kimsenin arabasına binmemeye şartlanmışızdır çocukluğumuzdan beri. Bu büyük bir emanettir aslında , hem inandığımız doğruları ters çevirmiş , hem de kalbimizi eline hapsetmişizdir o şoförün ama umurumuzda değildir. Parasını ödediğimiz her şeyin bize yeterince güvence verdiğine inanmaktan midir bu , hiç bilinmez.

Birde yanlış yapma korkusu vardır , planları ertelememek uğruna. Binmeden önce aracın sefer sayısı kontrol edilir , sonra bir kez muavine sorulur soru ve sonrada şoföre doğrulatılır. Garantide olmalıdır yolun sonunun neresi olacağı.

Gitmişizdir , dönmekteyizdir hatta , ama bir kez bile gidisin tersini yapmadan. giderken bir kez bile ilgilenmediğimiz manzara bile tanıdıktır sanki, tekrar vakit harcamaya gerek yoktur ki. Alışkanlıklarımız vardır bizlerin, prensiplerimiz vardır. Yetişmemiz gereken yerler ve bitirmemiz gereken işler. Biraz daha vakit dileriz , bir gün otuz saat olsaydı deriz.

Hep kendimize , hayatımıza bizim istediğimiz renkler girsin diye bekleriz . Mutluluğu tarif ederken , yeşili , pembeyi , sarıyı , turuncuyu sıralarız da üzerimize siyah ve lacivert giymeyi adet ediniriz. Beyazı özel günlere saklarız , nede olsa kirlenmek en çok beyaza yakıştırılmıştır.

Hadi bugün hep birlikte , alışkanlık dediğimiz saplantılardan uzaklaşalım ve gelen günleri birer birer kabullenelim. Yarını beklemeden , yolun sonuna gelmeyi istemeden. Zamanı beklentisizce , geride bıraktığımız saniyeyi sadece nefes almak için harcamadan geçirelim. Şoföre sıcak bir gülümseme hediye etmekten mutlu olmayı öğrenelim. Ve bir kez daha düşünelim gerçekten en çabuk kirlenen renk midir beyaz yoksa dürüst olmak erdemine mi sahiptir ?



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Otogar Hikayeleri
Önyargıların Gölgesinde
Kar Tanesi
Yalan
Eski Sevgili
Eksik Parça
Pandora'nın kutusu
Hayatımızı daire kılmak
korkularla yaşamak
70'lerin çocukları

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gönülsüz Gidişler
Mutluluk Kaçınılmaz
Dostluk Gönüldedir
Nereye Kadar?
Benim Küçük Kadınım
Kaybolan Yıllar
19 Ocak 2007 - Hrant Dink Cinayeti
Cehennem Artık Sevmemektir
Yalancı Çoban
Sevgi ve Özür

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Lanet [Şiir]
Bazı Anlarımdayım [Şiir]
Dönme Dolap [Şiir]
Hoyrat [Şiir]
Şehir&dağ [Şiir]
Tualin Düşü [Şiir]
Günebakan [Şiir]
Hayat Denklemi [Şiir]
14 Şubat Öyküsü - 4 [Öykü]
Pegasos'un Kanatlarında Yaşamak [Öykü]


Simten K. Ataç kimdir?

bence , hayatlarımızın sorumluluğunu elimize aldığımız andan itibaren , suçlayabileceğimiz kimse kalmamış demektir. Sizce?


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Simten K. Ataç, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.