Siyah beyaz film gibi biraz... Þarký devam ettikçe içimdeki renkler karýþtý gitti birden. Ýçindeki en duru rengi çýkartýp almak istedim heyecanla...
Beyaz evet beyazý kurtarabildim sadece... Öyle saf, öyle masum, öyle çekici ki onu kirletmemek adýna kendimle yarýþýyorum adeta... Duygularda zamanla kirlenir mi acaba? diye düþündüm birden. Öyle ya, hiçbir þey eskisi gibi kalmýyor ki... Bembeyaz bir düþ gibi baþlayan sevdalar zamanla griye, sonunda da siyaha boyanýyor binbir acýyla... Siyah sevda ve duygularýn arasýnda saklý olan tek gerçek, gözyaþlarý oluyor. Her damlada müthiþ bir çaba, büyük bir emek ve tarifi imkansýz, alev alev yakan sevdanýn izleri gizli... Aktýkça insanýn içini ürpertiyor, kalbini acýtýyor, yüreðini parçalýyor... Ýnsan aþýk olunca, gözleri gökkuþaðý gibi rengarenk, kalbi demet demet sevda yüklü ve bedeni terli bir yaz gecesi gibi sýmsýcak oluyor...
Çoðu zaman saf bir papatya gibi narin, çoðu zaman da limana demirlemiþ gemi gibi fýrtýnalý... Ama her daim çok ama çok mutlu...Dilerim ki herkes, grisiz, siyahsýz, katýksýz ve duru aþký yakalar ve sonsuza dek yaþamayý baþarýr...