..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamın her anı hakkını ister. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > eylül




18 Ağustos 2005
Sonunda Gülümseme Olan Bir Oyun  
eylül
Yazmak; düşünceleri ortalığa salıvermektir... Bir kelime, belki bir şarkının içinden kulağa gelen bir söz ne hikayeler yazdırır... Bir günbatımı, bir yağmur damlası ne şiirler döktürür.


:BHID:


Sonunda gülümseme olan oyun...

Bazen, "konuşmak boşuna" diye düşünürüm ve suskunluğumun ne kadar gürültülü olduğunu
görüyorum. Bazen ise söylediklerimin havada kalmalarının hayal kırıklığını sessizliğimde
saklama telaşında olurum. Hayal kırıklığı... Neyin hayali ki ve nasıl kırılır? Zaman zaman
düşündüklerime şöyle bir baktığımda "Bunların hepsi laf kalabalığı" demek gelir.
Düşünmek, düşünmek... Aklımı zorlayarak, beynimi patlatırcasına düşünmek ve her şeyin
ne kadar basit, ne kadar anlaşılır ve ne kadar anlatılır olduğunu anladıktan sonra aslında
hiç bir şeyi anlamadığımı görmek... En baştan başlamaktır, düşünmeye... Hiç bitmeyecek, hiç
sona ermeyecekmiş gibi. Her yeni başlangıçta küçük, lakin şaşırtan ipuçları bulmak. Kendine
dair, hayata dair... Herhangi bir zamanın değil, tüm zamanların şairleri, yazarları bunları
şiirlerde, hikayelerde açık etmeye çalışmış, bir gerçeğin farkında veya ona aldırmaksızın.
Sadece onların düşünceleri ve onların ipuçları oldukları... Belki de bunların farkında olan
sadece okuyanlar. Veya olması gerekenler onlar.

Okuduğum pek çok kitabı düşündüm. Önce ilk okuduklarımı hatırlamak istedim, sonra hepsini birden. Masallar, hikayeler, romanlar, şiirler vs. vs... Gecenin sessizliğinden kaçmak, karanlığı ışıklarda boğmaktı yatağın içinde kıvrılıp okumak. Sayfaların hışırtısı bile farklı, gizemli oluverir. Eğer okuduklarım beni yakalayıp peşinde sürüklerse ne gecenin karanlığı kalır ne de uykunun sabırsız bekleyişi son bulur. Kitaplar, içlerindeki öyküler, içlerindeki insanlar... İmkansız hikayeler, gerçek üstü, basit, yalın hikayeler. Bir okuduklarıma baktım bir de etrafıma. Kimi zaman karşımda oldu okuduklarım, kimi zaman ise okuduklarımdaydı gördüklerim. Ve bütün bu kitaplar dünyasına ait bir kahramanın acaba yerinde olmak isteyip istemediğimi diye düşündüm. Hiç olmadı bu. Ne özenti duydum ne de kendimi onlardan birine benzetmeye kalkıştım. Bana göre onlar çok, ama çok farklıydılar. Nedense çoğu zaman yazılanlarda az da olsa bir abartı sezinlerdim. Kahramanların davranışlarını az da olsa uçuk bulurdum. Önyargı desem, haksızlık etmiş olurum kendime. Sanırım, sık sık kendime sordum: "ben yapabilir miydim" diye. Yapamayacağıma inanmışım peşinen üstelik...

Kitaplar da nereden geldi aklıma? Şüphesiz, düşünmekten... Kızgınlık duyacak kadar düşünceleri sardığımda beynime kendimle yüzleşirim, acımasızca. Nedir, derim kendime, nedir bu altında yok olduğum baskı? Nedendir bu kimin veya neyin çizdiği belirsiz sınırların içinde sıkışıp kalmak. Neden belli şekilde davranıp düşünme kalıpları içinde ezildiğim fikrine kapılmaktayım... Neden kendi isteklerimin ardında duramadığım fikrine kapılmaktayım. Neden kırılmak için bekliyorum. Neden kırılmayı bir saplantı haline getiriyorum... Neden Ben Beni saklıyorum... Düşünmekten başlayıp düşündüklerim kitaplar oldu, kim bilir belki onların arkasında gizlendim. Aralarında saklandım. Ne içlerindeki dünyalara ait oldum ne de fiziksel olarak bulunduğum dünyaya ait olamadım. Hangi normların ortasında şekil aldığımı çözemedim bir türlü. Özgürlüğümü nerede kaybettiğimi bulamadım.

Düşünceler... Seslendirildikleri zaman ne kadar farklı ve anlamsız olabilirler. Diğer bir
olasılık ise daha anlamlı ve şaşırtıcı olmaları... Beynimin içinden geçenleri anlayan aklım,
ruhum ve yüreğim iken neyi ve neden söylediğimi sadece ben bilirim. Söylediklerimi duyanın
tercümanı ise kendi aklı, ruhu ve yüreği. Konuşmak bu yüzden önemli diye düşünüyorum.
Konuşabilmek ise çok farklı... Ne muhteşem kelimeler ne de düzgün cümleler, bunların hiç biri ifadeleri çok daha anlamlı kılamaz. Etkileyici olurlar, sadece etkileyici. Etkilemek geçicidir, etkilenmek gibi. Eğer beyinde yanan bir ışığın ardından aklın kılavuzluğunda gidilirse er geç varılacak yer etkilenmenin,etkinin sonudur. Bu sebeple konuşabilmek de önemli. Kim bilir, belki okuduğum bunca kitabın içlerindeki kahramanların bunu oldukça rahat yapabilmelerinden onları uçuk bulmuşum. Söyleyemediklerimi söyledikleri, yapamadıklarımı yapabildikleri için. Bir nebze dahi de olsa yazarların eserlerini yaratırken yaşadıkları ve yaşattıkları etkilenme ve etkilenmedir sonuçta. Hoşa gitsin veya gitmesin diye yazmak, konuşmak istemiyorum; içimden gelenleri yazıp konuşmak istiyorum. Hoş veya değil, iyimser veya karamsar, her ne ise. Ağlamak ve gülmek gibi doğal olmak, yazarken ve konuşurken. Özürsüz, bahanesiz, takıntısız.

Yazmak; düşünceleri ortalığa salıvermektir... Bir kelime, belki bir şarkının içinden kulağa
gelen bir söz ne hikayeler yazdırır... Bir günbatımı, bir yağmur damlası ne şiirler döktürür.
Sadece yazmak ile olmuyor bütün bunlar; görmek, dokunmak, hissetmek, yürek olmak gerek.
Hissetmek... Bu yüzden başkaları gibi hissedemem, başkaları gibi yazamam, başkaları gibi
yaşayamam... Belki bu yüzden düşüncelerimin her biriyle tek tek yüzleşirim, hislerimle
gerçeklere ulaşmak için... Uzun zaman öncesinde okuduğum bunca kitabı düşündüğümde
belli isimler, belli hikayeler, satırlar gelmiyor aklıma. Hatırladığım tek bir şey olur; bir oyun.
Amacı olmayan, hırsı olmayan, kazananı kaybedeni olmayan çocukça bir oyun. Kendimi iyi
hissetmediğim, düşüncelerin içinde bunaldığım zamanlarda oynadığım... Düşünceleri kendimi
tutmadan, Beni tutmadan haykırdığım bir oyun. Sonunda gülümseme olan...


eylül



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hikayeler
Eksik
İnsan
Hayat/zaman
Eksik Olan
Eksik Olan
Sayfa Boş
Prologue
Kendini Nasıl Öldürürsün
Yol Bitene Kadar

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Hayat Nasıl Yaşan (Il) Maz
Araf’ta
Bir Hayat Nasıl Ysşanılmaz Kılınıri
Sonu Gelmeden İnsanlığın
Ruh Hali
Kimi Suçlayacaksın?
İnsanım Ben
Ruhun Yarası
İyilik Daima Kazanır
Otobüs

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Eylül [Şiir]
Şimdi Aşk [Şiir]
Bir Şey Daha... [Şiir]
Teselli [Şiir]
Derin Hikayeler, Kısa Karşılaşmalar [Öykü]
Yusuf'un Şarkıları [Öykü]
Gülümseme Çiçeği [Öykü]
Vurgun [Öykü]
Gecenin İçinden Gelen Sesler [Öykü]
Salkım Söğüt Hayat [Öykü]


eylül kimdir?

yolcu

Etkilendiği Yazarlar:
insan, hayat


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.