Düşgücü güzelliği, adaleti, mutluluğu yaratır. -Pascal |
|
||||||||||
|
Yaşadığına şükretmek. Sevdiklerinin yaşadığına şükretmek… Bu sabah yatağımda, boncuk gözlü yeğenlerimin sıcacık bakışlarında asılı kalan mutluluğu ellerimle kavradığım an, bir kez daha anladım yaşamanın bir lütuf olduğunu. Pamuk elleriyle yüzüme dokunan iki küçük yüreğin bir an önce uyanmam için yatakta hoplamaya başlamalarına, yüksek sesle aralarında konuşmalarına kayıtsız kalamazdım. İşte, fındıklı kahve isteyen ve üç kere başarısız olduğumu düşünüp burun büken büyük yeğenimin kafama huni taktırdığı an. Bu arada zevkle takarım o huniyi. Söyleyeyim de! (Sıcak suya kahve paketini döker kaşıkla karıştırırsınız değil mi? Hayır. Öyle güzel olmuyor süt de koymalıyız. Sütün ayarını ona sormadan bardağa boşaltamazsınız; bir kaşık fazla olunca tadı kötü oluyor. Tamamı sıcak süt olsa? Hayır, öyle de güzel olmuyor! ) ‘Ama sen çocuksun daha halacığım, kahve çocuklara zararlıdır süt içsen? Zaten bak ben bir kahve yapmayı bile beceremiyorum.’ ‘Hani artık büyümüştüm! Biraz önce, kardeşini ağlatma abisi sen büyüksün ama ver o oyuncağı ona, diyen de sendin!’ ‘Ama o farklı bir konu hayatım.’ ‘‘Hayır, farklı bir konu değil, sen bana, büyüksün, dedin!’ ‘Dedim evet, o zaman bir defaya mahsus yapalım şu kahveyi.’ Kahve yapılır; beğenilir; içilmeye başlanır. ‘Hala kahvemi bitirdikten sonra bana ceviz kırar mısın?’derken kaşıkla kahvesini karıştırıp bir yandan boncuk boncuk bana bakan bir çift muhteşem göz... ‘Ama bak şu kavanozda kırılmışları var. Bunu yer misin bebeğim?’ ‘Hayır! Cevizin zevki kırılırken çıkarmış büyük anne öyle söyledi.’ Büyük anneeeeeeeeeeeeee! Ceviz kırılır; zevki çıkar; yenir. İçerden küçük yeğenimin ‘Çobamı halam içirsin işte! Halaaaaaaaaaaaaaaaaaaa!’diyen sesi Yettim minik kuş. Sabır güzel şey be kardeşim! Sevmek daha da güzel… Kış aylarında sinemanın müthiş bir etkinlik olduğunu düşünenlerdenim. Hele de günlerden pazarsa. Hele de yakışıklı babam çıkışa beni almaya geldiyse. Değmeyin keyfime. Minik sürprizlerdir insanı yaşama bağlayan. Küçük mutluluklar derler zaman zaman bunlara. Ne küçüktür mutluluğun boyutu ne de anlıktır oysa. Babam, elinde çiçekler beni almaya geldiyse bir pazar günü sinema çıkışına, o mutluluğun küçük olduğunu kim iddia edebilir? Her sabah mutfaktan gelen kızarmış ekmek kokusunu duyarak uyanmak, evden çıktığımda pencereden el sallayarak beni uğurlayan annemi görebilmektir mutluluk. Arkadaşlarıma, akrabalarıma ellerimle hazırladığım hediyeleri verirken ki teşekkür anında başlar mutluluk ve öylece kalır yüreğimin duygu deposunda. Mutluluk, dediğimde çağırıveririm o anları ve yeter sıkkınlığımı alıp götürmeye. Mutlu olmak ve mutlu kalmak için sarılın sevdiklerinize, şımarın ve şımartın onları. Uzaklardaki bir dostumun, İyi misin? Seni çok özledim, diyen ılık sesinde yer bulur bazen mutluluk. Balkona gelen güvercine onu ürkütmeden ekmek kırıntısı verebilme telaşında gizlidir mutluluk. Yaşamak için binlerce nedenim var benim. Mutlu olmak içinse milyonlarca…Bilmem anlatabildim mi?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © BİNNUR EDİSAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |