..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her devrim yokolup gidiyor ve peþinden yalnýzca yeni bir bürokrasinin artýklarýný býrakýyor. -Kafka
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Tezler > Bülent Efe




18 Haziran 2006
Ýnsanlýk Anaerkil Bir Dönem Yaþadý mý?  
Bülent Efe
Toplumsal düzlemde sýnýflar oluþmadan beliren temel çeliþki kadýn-erkek arasýnda yaþanmýþtýr. Kimi araþtýrmacýlar tarihöncesi topluluklarda anaerkil bir düzenin hakim olduðu savýndadýrlar. Anadolu da bu araþtýrmacýlarý destekleyen buluntularý barýndýrýr, ancak tanrýçalar kültü, kadýný özne alan sanat eserleri bu savý doðru kýlabilir mi? Bu yazý iddaalarý tersren okumaya çalýþýyor ve kadýnlarýn geçmiþe deðil geleceðe bakýp umutlanmasýný doðru buluyor.


:FJGC:
Ýki ayaðý üzerinde dikilen yüksek omurgalý memeliler, doða güçlerinden korunabilmek ve üremek için bir arada toplanmýþtý. Bu topluluk oluþturma sürecinde doða ile düþülen çeliþkinin yaný sýra cinsiyet farkýndan doðan kadýn-erkek çeliþkisi ortaya çýkmýþ olmalýdýr. Peki, aile modeli nasýl þekillendi? Güç odaðý hangi eþeyin elindeydi?

Olasýlýkla tarihöncesi çaðlarda insan diðer memelilerin çoðunda olduðu gibi yýllýk bir kýzýþma dönemi yaþamýþtýr. Cinsel davranýþýn temel amacý üreme olduðundan diþilerin gebe kaldýktan ancak ortalama bir yýl sonra üremeye elveriþli konuma gelebilmesi bu görüþü destekler gözükür. Günümüzde baskýn olan tek eþli aile modelini ilk aile sistemi olarak kabul edersek, cinsel yaþamýmýz bu belirli bir aylýk döneme sýkýþýp kalmalýydý ama bugün insan türünün erkek eþeyi yýlýn tüm günlerinde milyonlarca, diþisi ise yalnýzca ‘bir’ yavrulama potansiyeline sahiptir. Diþi atlatabildiði ölçüde yýlda on iki kez bu üreyebilme çevrimini geçirirken, erkek bu sayýnýn yarýsýna bir günde bile ulaþabilir.

Farkýn kökeni nedir? Erkek organizmasý yýllýk kýzýþma dönemine sýkýþan kýsýr cinsel aktifliðinden böylesine büyük potansiyeline nasýl ulaþmýþtýr? Kuþkusuz diþilerin yardýmýyla! Kýzýþma dönemlerinde diþiler, doðacak yavrularýnýn ve hamilelikte edilgenleþeceklerinden kendilerinin bakýmýný üstlenecek güçlü-baþarýlý erkekler etrafýnda toplanmýþ olmalýlar. Amaçlý eþ seçimi, tek erkekli çok diþili haremlerin oluþmasýna, bunun yaný sýra haremler etrafýnda cinselliði yaþayamayan doyumsuz bekâr erkek çetelerine neden olur (Lângurlar ve Babunlar bu model etrafýnda örgütlenmelerine devam eden maymun türlerindendir). Harem içinde doðan yavrulardan diþiler tutulurken, oðullar babanýn egemenliðini yýkabileceðinden dýþlanýr ve onlar da bekâr çetelerinde yer bulur. Yeni ayrým büyük bir geriliminde oluþmasýný saðlar. Haremaðalarý ile çeteler arasýndaki eþ kapma yarýþý diþilerin eþ deðiþtirebilmesi ya da harem liderinin öldürülmesi ile sonuçlanabilir. Yaþlý kuþaðýn genç kuþak erkeklerle çatýþmasý Yunan mitolojisinde Uranus-Kronus, Kronus-Zeus savaþýmýna yansýmýþtýr. Ayrýca Freud Totem ve Tabu’da öldürülen babanýn klanlarca tabulaþtýrýlmasýna iþaret eder.

Harem olgusunun yol açabileceði sonuçlar; erkek cinselliði çok diþiyi dölleyebilme yeteneðine doðru evrilir, diþi cinselliði de ‘gözde’ olabilmek için yýllýk tek dönemden tüm günlere doðru geliþir. Ýktidar savaþýmý erkekler arasýnda tüm þiddetiyle hissedilir. Bu sürece denk toplumsallaþma alet kullanýmýnýn yaygýnlaþmasýyla karmaþýklaþmýþ, insan türünün kendi içindeki çeliþkisi baþka bir yönde derinleþmiþtir. Bunalýmý aþabilecek bir akit yapma zamaný gelmiþtir. Oðullar haremden artýk kovulmaz, liderlerin kendi içinde oluþan çatýþmalarýnda soysal birlik kurulur, ama tek þartla; babanýn eþlerine dokunmamak. Oðullar için ensest yasaðý konmuþtur. Kýz kaçýrma dönemi baþlar. Eþ kapma yarýþý biçim deðiþtirmiþtir ve bu gerilim yeniden kopuþlara ve kavgalara nedendir. Ýnsan insanýn çoktan kurdu olmuþtur, aþiret yapýsý belirir ve çaðlar boyu sürekli yenilenen toplumsal uyuþmalar arama dönemine girilmiþtir. Aile açýsýndan, babalar da kýz eþlerinden vazgeçer, soylar arasý eþ deðiþimi törensel-büyüsel bir eðlenceyle onanýr. Düðün olgusu yerleþir.

Ayný süreçte geliþen düzeli avlar, üretim üzerine düþünmeler, tüketim toplumundan üretim toplumuna geçiþi saðlar. Tarým icat edilir ve yeryüzüne yayýlýþ da hýzlanýr. Ýhtiyaç fazlasý ürün, ticareti doðurur, yerleþik yaþamda bitmeyen çeliþkiler görülür, sýnýflar ortaya çýkar, köleliðin tohumu topraða atýlýr. Kuþaktan kuþaða aktarýlacak buna uygun ahlak kavramý da gündelik yaþama yerleþir.

Peki, öngörüldüðü gibi tarihin bir döneminde kadýn toplumsal erki ele geçirebilmiþ midir? Mümkün gözükmüyor; özellikle tarým döneminde cinselliðini iþgücü üretmek için kullandýran kadýn, silahý kimliðiyle özdeþleþtirmiþ olduðunu bildiðimiz erkeðe nasýl üstünlük saðlayabilir? O dönem buluntularýnda ok uçlarý, býçak gibi silahlar erkek mezarlarýndan çýkarken, kadýn mezarlarýnda obsidyen ayna ve takýlara rastlanýr. Kadýn egemenliðinin ve anaerkil aile biçiminin göstergesi sayýlan 25 bin ila 30 bin yýl önce yapýlmýþ ve üst örneðine M.Ö 6 bin yýlýn yarýsýnda rastlanan doðurganlýðý, bereketi ve bunun etrafýndaki dinsel alaný simgelediði düþünülen Ana tanrýça figürleri nasýl yorumlanmalýdýr? Bu yontular mobildir, taþýnabilir, büyük göbekli, iri göðüslü, geniþ kalçalýdýrlar, basit birer cinsel meta olabilecekleri gibi gerçekten analýðý ve anaçlýðý da simgeleyebilirler. Söze ve büyüye açýk eski toplum içinde doðurganlýk muskasý iþlevini de görebilirler. Kutsanýp, yüceltilebilirler, ama sihirsel din anlayýþýnda tek ve üstün öðe deðillerdir. Erkekliðin simgesi sabit boða baþlarý da kültsel alanlarda bulunmuþtur ve toplum düzeninde temel erkin kimin elinden olduðu konusunda en az ana tanrýça figürleri kadar kanýt sayýlabilirler.

Bir an Avrupa’da, özellikle de Anadolu topraklarý ve çevresinde kadýnlar egemenliðinin olduðunu kabul edelim. Bu egemenliði yýkacak -ki yýkýldýðý kesindir- büyük bir toplumsal dönüþümün izlerini sürmemiz gerekir. Geliþen ve karmaþýklaþan meta ticareti olabilir mi? Kentsel birliklerin kurulmasý ya da imparatorluklarýn ortaya çýkýþý kadýný ikinci plana itebilir mi? Üretimin tarýma dayalý olduðu bir dönemde gücü eline geçiren kadýn, ticaretin ve devletin yine tarým üretiminde þekillenen kurumsallaþmasýnda nasýl gözden düþmüþ, sadece doðurganlýðý o da iþgücü üretimi açýsýnda önemsenmiþ, tek tanrýlý dinlerde ilk günahýn nedeni olarak horlanmýþ ve Ortaçað’da ‘cadý’ kisvesine büründürülerek yok edilmeye layýk bulunmuþtur! Amazonlar egemenliklerini kaybetmek istemeyen direniþin son kalýntýlar mýdýr, yoksa yeni bir arayýþýn ilk adýmlarý mý?

Ne Mezopotamya’da, ne Mýsýr’da, ne de Anadolu’da tarih çaðlarýnda kadýnýn yönetimsel gücü vardý. Ýlkçaðýn özgün sistemi Atina demokrasisinde de kararlar için oy veremezdi, ama o dönemlerde bile kutsal sayýlan kadýn yontularý mevcuttu. Sümer’de Ýnana, Akkadlar’da Aþtar, Kenanlar’da Astrte, Mýsýr’da Ýsis, Yunan’da Artemis ve Athena, Anadolu’da Kyble. Kadýn ancak aile ortamýnda egemen tanrýsallýða ulaþýyordu; bilinen üçlü baba, anne ve oðul…
Diþi semboller bütün çaðlarda göz önünde bulunmuþtur. Çaðýmýzýn iletiþim yayýnlarýnda býkýp usanmadan kullanýlan bir fetiþtir. Modern sanatýmýzýn, erkek ustalarýnýn elinde, hala ana eksenidir, bu açýdan kutsandýðý bile söylenebilir. Fakat nesnel açýdan bakýldýðýnda kadýnýn hali egemen olmaya yetmez, üretimin karar mekanizmalarýna yeni yeni, o da daha çok soysal hanedanlarýn holdinglerinde, girebilmektedir.

Sonuç olarak geçmiþin kalýntýlarýnda ideal bir anaerkil, eþitlikçi toplumun izlerini sürmekten, bunun varlýðýnýn zayýf olasýlýðýný kanýtlama uðraþýndan çok eþeyler arasýndaki çeliþkiyi bile ortadan kaldýracak toplumsal yapýnýn ileride oluþabilmesi adýna somut adýmlarýn atýlmasý gereklidir.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Eski Bir Yaðmur [Öykü]
Agora^nýn Çocuklarý - 2. Bölüm [Roman]
Agora^nýn Çocuklarý - 3. Bölüm [Roman]
Agora^nýn Çocuklarý - 1. Bölüm [Roman]
Kudüs Yolunda - 9. Bölüm [Roman]
Ayýn Gölgesi Birinci Bölüm 2. [Roman]
Kudüs Yolunda - 10. Bölüm [Roman]
Kudüs Yolunda - 7. Bölüm [Roman]
Kudüs Yolunda - 5. Bölüm [Roman]
Kudüs Yolunda - 4. Bölüm [Roman]


Bülent Efe kimdir?

Akdeniz Klasik Arkeoloji, Ege Radyo Tv, Sinema okuduktan sonra farkettim ki yazar olmak istiyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Woddy Allen, G.G. Marquez, Jack London ve Dostoyevski


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bülent Efe, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.