Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis |
|
||||||||||
|
Orta Avrupa’da, 1930’larýn baþýnda Büyük Ekonomik Kriz’den sonra yeþerip güçlenen faþizm hattýnýn Ýkinci Dünya Savaþý ile bertaraf edilmesi ‘Özgürlüðün Zaferi’ olarak yorumlanmýþtý. Faþist devletlerin toplumlar üzerindeki mutlak hakimiyeti lanetlenmiþ, bireylere siyasal kiþiliði kazanma olanaðý sunan liberal düþünce yeni düþmana karþý Batý Avrupa’da mevzilenmiþti. Marshall Planý ile müttefik devletlerin ekonomik altyapýlarý güçlendirilirken, Truman doktrini bu dayanýþmanýn çerçevesini belirliyordu. Geliþmekte olan ülkelerin yöneticileri ise ‘Özgür Dünya’ya katýlmakla yeni totalitarizmin pençesine düþmek arasýnda seçim yapmak zorunda kalýyorlardý. Söylem bu olsa da, komünizmin etki alanýný geniþletmesi ve Büyük Britanya’nýn küçülmesi sonrasý kimilerince emperyalizm, kimilerince liberal dünya düzeni olarak anýlan sistem akýþkanlýðýný kaybetmiþti. Uluslar arasý örgütlenmelere ait yeni oluþumlar hayata geçse de ‘Sosyal Devlet’ özellikle Batý Avrupa’da önem kazanýyor, kapitalist ekonominin krizlerinden yurttaþlarýný korumayý amaçlýyordu. 1980’lere gelindiðinde dünyaya egemen olan ekonomik sistem sað ya da sol ideolojiler fark etmeksizin bir anlamda ‘Devlet Kapitalizmi’ idi. Britanya’da Thatcher’in, Birleþik Devletlerde Reagan’ýn hedef aldýðý ve parçaladýðý ‘Sosyal Refah Devleti’ bu tarihten sonra can çekiþmeye baþladý. Türkiye’nin de aralarýnda olduðu2 birçok geliþmekte olan ülke neo-liberal politikalarla koruma duvarlarýný kendi elleriyle yýktý. ‘Özgürlük Avcýlarý’ hiç olmadýklarý kadar saldýrganlaþýp dünyayý oyun alanlarý ilan etti. Özgürlükten kaçýþ yoktu. 20. yüzyýlýn sonunda devrimlerin yönü deðiþti, kýzýllýðýn sertliðini kadifenin yumuþaklýðý aldý. 1990’lar boyunca ‘Serbest Piyasa’ anahtar kelime olarak kutsandý. Özgürlüðe adým atan devletler ellerinde ne varsa özelleþtirmeli, aðýr yüklerinden kurtulup yoksullarý fazla düþünmeden el ense yapmanýn zevkine varmalýydýlar. Çalýþma, iþ üretme, iþ bitirme özelliklerine haiz yetenekli giriþimcilerin önündeki bürokratik engeller yok edilmeli, suyun kendi doðal yoluna oturmasýna duacý olunmalýydý. Öyle ya, ‘Pazar’ en iyiyi bilen, bireylerin mutlu olmasýný saðlayacak düþünen bir organizmaydý. Rekabetçi kuruluþlar mükemmeli üretmenin, alýcýlara sunmanýn, daha güzelini ortaya çýkarmak için kar etmenin derdindeydiler. Verimlilik her þeyin ölçütüydü. ‘Satýn alan insan’ sokaða çýkýp ‘Freedom!’ diye haykýrabilirdi. Her ne kadar free-özgür kavramý bedel ödememeyi içerse de… Tüm anlarýmýz üzerinde denetim kuran, satýn alma kararlarýmýzý ve yaþamýmýzý belirleyen piyasa kültürü giderek palazlandý, güçlendi. Marka fetiþizmi, sürekli satýn alma gücünün karþýlaþtýrýlmasý, sýnýf atlama özlemleri gibi mikro etkileri yanýnda, siyasetçilerin ve devlet adamlarýnýn özgün demeç verme hakký bile piyasa dengelerini bozar uyarýlarýyla karþýlaþtý. Farklý yönde yürümek isteyenler düzen bozucularý, zararlý parazitler olarak görüldü. Sokak göstericileri üretmeyen, verimsiz, pazarýn dirliðine ve birliðine yönelmiþ toplum düþmanlarýydý. Dövülmelerinde, iþkence görmelerinde, belki yok edilmelerinde bir sakýnca olamazdý. Demokrasiye gelince kalkýnma ile pozitif bir iliþki içinde olduðunu gösteren kesin bir kanýt yoktu. Sistemin yapý taþlarý þirketler katý bir hiyerarþiye sahipken, üstelik… ‘Özgür Eylem’ mitine yakýndan bakarsak, piyasa ile þekillenen kültürde satýn almanýn tek genel geçer aksiyon olduðunu görürüz. Seçenekler arasýnda, e) Hiçbiri yoktur. Piyasa faþizminin egemenliðinde, artýk yeryüzünde kaçabileceðiniz alan bulunmaz. Her gün Büyük Birader’in gözleri üzerinizde, elleri cebinizdedir. Stresten bunalýp huzur arayanlarýn derdine ise Ferrarisini satan, öðretisiyle kesesini dolduran bilgeler çare olur. Neo-liberal fikir babalarý ise, yolsuzluklardan, eðitimsizlikten, uyuþturucudan, terörizmden, AÝDS’ten dem vurarak piyasaya iliþmeyen güçlü devletler isterler. Yeni faþizme hoþ geldiniz! Simgenizin ne olacaðýna siz karar verebilirsiniz, ama…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bülent Efe, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |