..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"...öyküyü yazan bilge, beşinci ya da altıncı göbekten kral torunu olduğumu ortaya çıkaracak şekilde belirleyebilir soyumu." -Cervantes, Don Quijote
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > lütfi akarçay




17 Ocak 2007
Fenerbahçe Mi,sigara Mı?..  
-

lütfi akarçay


Fb tiryakiliği ile sigara tiryakiliği arasında bir analog...


:BJIG:
Birisiyle uzun yıllar sarmaş dolaş olduk...
Üniversitenin ilk yıllarında o kara dumanın tutkunuiflah olmaz bir müdavimi olmuştum...
Kızgınlığımda,sevinçlerimde,kederlerimde ve mutluluklarımda yanıbaşımda ilk o kara duman vardı,elim hemen ceplerimde araştırmaya girer ve onu ilk bulduğum cepten çıkarmamla yakmam bir olurdu...
O ilk nefes yaşadığım sevinç veya kederlerin “kara bir duman”
kisvesi altında uzun-ince ve kıvrım kıvrım yol almasıydı havada...
Neler vardı o kara dumanın içinde bir bilseniz,neler gizliydi,ne mahremiyetleri örtüyordu ve taşıyordu havada kavisler çizerken...
Sizden bir bir uzaklaşan,yitirilen hayallerle yeniden doğan ümitlerin kavgaları vardı o kara dumanlarda...
Bazen geciken beklentilerin verdiği sıkıntılar,bazen derslerin ve hocaların üzerinizde estirdiği stres dolu zamanlar,bazen arkadaş ve dostlardan göremediğiniz vefa...
Ama en önemlisi şu kılıksız hayatın içinde en güzel kisve,en güzel süs olarak gördügünüz o “bir çift bakış”in size gülümsemesi,..veya sitem etmesi...

İşte o anlarda hep yani başınızdadır “teselli pınarı” kara dumanınız!..
Bir bardak çayın buhar ve köpügü eşliğinde onunla boşaltırsınız içinizdekileri;ve onunla olan yolcuğunuz,eğer ondan vefa
görmediğinizi anlayıp terk etmediyseniz,dokuz tahtalı hususi arabanızın arkadaşlarınız ve dostlarınızın omuzlarında
son durağınıza park edilmesine kadar devam eder...
Ve bu “seninle de,sensiz de ortaklığı” hep devam edecektir;
kurtulmak istedikçe,kaçtıkça kederlerinizin,sıkıntılarınızın hatta sevinçlerinizin baş ucunda kül rengi dumanların arasında kölesinin çaresiz ve zavalliliğini sadist bir eda ile izleyen “efendi” gibi
sizi beklediğini göreceksiniz...

Evet...

“Hayat kırkından sonra başlar” kuru temennasının arkasına sığınmış olan ben 19 yıl süren bu birlikteliğe ve köleliğe 3 yıl önce bir mart ayının soğuk bir gecesinde son verdim ve efendimle “azatlik” anlaşması yapmaya muvaffak oldum,hürdüm artık
ama tam manasıyla “hür” olduğumu söyleyemezdim!..
Söyleyemezdim çünkü ben “iki efendi”nın tutkulu esiriydim...
Birine çare bulmuştum ama ya “Diğeri”ne?..
Ona olan tutkum çocukluk günlerimden bugüne kadar devam etti,
halen de artarak devam ediyor...
Okulda,evde,arkadaş ve dost sohbetlerinde,ilk siyah-beyaz tv görüntülerinde,gazete ve spor mecmualarının Sarı-Lacivert foto ve yazılarında o “tutku”nun izleri vardı;“Sarı-Lacivert Gönül Tiryakisi” olmuştuk işte!!..
Günlerimizin,haftalarımızın içini dolduran,bazen sevinç ve
neşe,bazen hüzün ve keder rotasını tayin eden bir “gönül dümeni”ydi iste!!..
Okuldan eve geldiğimizde sırtımızda o renkler,gazetenin ve
mecmuaların spor sayfalarında Sarı-Lacivert’i arayan,radyo ve
tv lerde FB haberlerini bekleyen heyecanlı yüzler,meraklı gözler...
Gönül frekanslarımızın baş müdavimiydi;hele bir de “diğer tutkumuz” olan kara duman ile bir araya geldiğinde zaman kazanında benliğimizi eritiyorlardı!..

Dünden bügüne çok şey değişmedi benim için...
“Gönül Tiryakılığı” son hız devam ediyor..
Kurtulmak,kaçmak istemedim mi?..
Hem de çooooook!!..
Birinden vazgeçen ve kurtulan Sen’den de kurtulur elbet,dedim!..
Düştüğü,yıkıldığı zamanlarda ona duyduğum kızgınlığı,sitemi bir koz addederek kaçmaya çalışsam da her kaçış o tutkunun “yürek prangası” olarak geri döndü,“düş yakamdan!!” dedikçe o gölgem oldu!..
Ne tuhaf!!
Sadece onu izlerken bazen farkında olmadan ellerim ceplerimde “diğeri”ni arayışa giriyor...Sonuçta yine “Diğeri”nden vazgeçiyorum ama ondan ne mümkün!..
Son yıllarda hep bu soruyu sordum kendime;..
“FB’mi,sigara mı” diye?..
“Sigarasız yaşam”,tecrübeyle de sabit olduğu gibi,mümkün oluyor ama ya FB’siz?!!..
Galiba onunla olan birlikteliğim sadece “makber”de nihayete erecek...


sevgiler,



.Eleştiriler & Yorumlar

:: FB tiryakiliği başkadır...
Gönderen: lütfi akarçay / İçel(Mersin)/Türkiye
3 Şubat 2007
Kamuran hanım, katılımınız için teşekkür ederim... Aşık vardır ve çoktur ama Mecnun bir tanedir... Müzisyen vardır ve çoktur ama Mozart bir tanedir... Futbolcu vardır ve çoktur ama Pele bir tanedir... Takım vardır,taraftarlık vardır ama FB'lilik gibi tiryakilik ve hastalık yoktur... Onun için bizim toplumda vecize olmuştur,bilirsiniz;.. derlerki;.. -FB'li değil mi?,onlarla konuşulmaz ve tartışılmaz!.. Tıpkı sigarayı tiryaki ile tartışmak gibi..:) selam ve sevgiler,

:: ........
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu/Türkiye
1 Şubat 2007
Merhaba Sevgili Lütfi Akarçay; Çok iyi bilirim, koyu bir taraftar olmanın insana verdiği mutluluğu- heyecanı.Bir bayana yakışmayacak kadar koyu bir taraftarım çünkü.Sizinkinden farklı bir takım benimki.Kaç kez bırakmayı düşündüm ama bırakadım.Maçlarda kalbim çok yoruluyor da.....Severek okudum yazınızı.Çok akıcıydı.Devamını dilerim.Sevgiyle kalın...Kâmuran ESEN




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
İçimdeki Med - Cezir...
Kelimeler Küser mi, Küsüyorlar İşte…
Mevlana ve Biz...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kızım ve Ben... Ya da Zamanda Yolculuğumuza Alegorik Bir Yaklaşım...
Kûtül Amare'yi Anarken...
Çanakkale...
Kaht-i Ricalin Tam da Zirvesindeyiz...
Dua...
"Tek Adam"... Şark Dünyası'nın "Mitolojik İkonu"
Işid,nusra,öso ve Diğerleri... Neo - Liberalizm’in "Küresel Tetikçileri"
"Siyasi Ahlak" ve "İdeal Devlet" Üzerine Tarihsel Bir Analiz...
Gül ve Bülbül Üzerine Bir "Serenad"...
Algı Operasyonları... Ya da "Malumatçı Baba Tahir'den Günümüz Medyasına"

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ne Öğrendin Dersen Ey Yâr... [Şiir]
Yaşayarak Öğreneceksin Çocuk... [Şiir]
Bizden Gidenlerin Adını Zaman Koymuşlar... [Şiir]
Uyansın Umutlarım Güneş Gözlerinde... [Şiir]
Leyla'ya Mektuplar - II - [Şiir]
Düşmelerim Hep Senin Yüzünden... [Şiir]
Muna (Li) Sa’ya… [Şiir]
Ağlasam Yağmurlarda... [Şiir]
Gelecek mi O Kervan... [Şiir]
Acımı Kaybettim Despina... [Şiir]


lütfi akarçay kimdir?

yazılmamış en son şiiri,söylenmemiş en son türküyü yüreğinde arayan adam. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Mevlana,Yunus Emre,M.A.Ersoy,Nazım Hikmet,Necip Fazıl,Yahya Kemal,Sezai Karakoç, vs...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © lütfi akarçay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.