..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sorularla dolu bir kitap... hiçbir zaman eksiksiz olamaz. -Robert Hamilton
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > OSMAN AYTEKİN




23 Ocak 2007
Denemeler  
sevgi üzerine düşünceler

OSMAN AYTEKİN


Sevginin ölümsüzlüğü… Sahi ne zaman gerçek olur bu düşünce? Değerinden zaman bir şeylerin yitirdiği anlarda mı? Değerleri değersizleştirmek sevginin ölümsüzlüğünü infaz etmektir.Bu ölümsüzlük; Sevgide erimekle bitmekle;ölmekle mümkündür.


:BCFF:
Sıradan bir başkasını sevmek, sevenin sevmesine göre çok zor. Sevmeyi bilenler için böyle bir söze de gerek yoktur. Ama sevmek çoğu kez zorların zoru. Sevmedeki bu müşkilat belki de becerisizlikten geliyor, belki de kalplerin karanlığından.
Fakat duygusuz, anlayışsız, umursamaz kişiliklere bunu anlatmak; Anlatmayı bırakın düşünmek bile okyanusa salla açılmaya benzer. Bu sebeple sevmek kolay değildir, ancak onunda zamanı oluyor; sevmek zamanı.
İnsanı yaşatan hoş,latif duygular,bir şeylerin biçimsiz ve niteliksizliğinde kaybolup gidiyorlar.Geçmişin iyi duyguları da birer cansız hatıralardan ibaret kalıyor.bundandır ki daima arıyoruz.Arıyoruz her şeyi; Dostluğu,kardeşliği,cömertliği..hepsinin temelini oluşturan sevgiyi..Giden gelir mi? Eğer bu sevgiyse yine de zor diyeceğim.Ama insan bazen müspet temayül ya da gelişmelerin etkisinde kalabiliyor.O an yürekler kıpır kıpır sanki kuşlar gibi hür,o hür havayı teneffüs eylemek ne demek, nasıldır,bilir misiniz?
Benim de yüreğimde bazen böyle duygular oluşur.Tüm ümitsizlikleri siler atar.Gamlı gönülü efkar basar; o zaman farklı duygular içine giriyorsunuz,düşünceleriniz munisleşiyor.Gönül bu işte,bazen kasvetli havaya bürünüyor sevgiden.Aynı sevgi bir de bakıyorsunuz o sevgiden büyük haz alıyor, şenleniyor; mutlu oluyorsunuz insanları da mutlu görüyorsunuz,öyle olmasa bile öyle görmek istiyorsunuz.Tüm olumsuzlukları görmezden gelerek yaşama sevincini doyumsuzca hissediyorsunuz.İnsan ne düşünürse düşünsün,nasıl yaparsa yapsın,insanı muazzez bir yapı içinde yüceltiyor bu hisler.Demek istediğim mesrur oluyorsunuz.
Çalıştığım yere giderken bazen tüm insanlara selam veriyorum. Tanıdık simalara merhaba diyorum. Belki kendimi hayata karşı iyi motive edemediğim günlerde oluyor, ama yine de merhaba diyorum, bundan da mutluluk duyuyorum. İnsanlara yardımcı olmak sevmeyle başlar. Sait Faik’ de öyle demişti: Bir ‘’insanı sevmekle başlar her şey ‘’ veya her şey insanı sevmekle başlar. İnsanlara yardımcı olsak ne olur diye bazı vakitler düşünüyorum. Bir şey çıkmaz elbet. Çıkarımız mı var; varsın olsun. Çok mu önemli? Neden insanlara iyi davranış ve güzel duygularla yaklaşmıyoruz? Buna da bir anlam veremiyoruz. Bizler, çoğu kez insanları tanıyamadığımız için zor durumlara düşüyoruz,insanı tanımamanın sıkıntısını çekiyoruz.İnsanların insan oldukları için mi sevemiyoruz yoksa, yoksa keyfiyet ve kemiyet için mi böyle davranıyoruz,böyle yapıyoruz. Halbu ki, bunun dışında yani sevgiyle yaklaşmış olabilsek hayatın rengi bir başka olacak .Bu hazzı yaşayanlarınız vardır sanırım.Bende yaşadım bazı vakitler.
Çıkarlı,küstah,kirli ve yakışıksız bir hayat felsefesini gaye edinmek insanın ideali değildir bel ki,ama böyle bir felsefe anlayışı içinde insanlık eriyor, bu züldür insan adına.böyle duygularla yaşamaktansa sevginin ölümsüz iksirinde yaşamayı yeğlemeli insan.Zahmetli de olsa katlanmaya değecektir bu.
Sevginin ölümsüzlüğü…
Sahi ne zaman gerçek olur bu düşünce? Değerinden zaman bir şeylerin yitirdiği anlarda mı? Değerleri değersizleştirmek sevginin ölümsüzlüğünü infaz etmektir.Bu ölümsüzlük; Sevgide erimekle bitmekle;ölmekle mümkündür.Sevgide ölmek,ölebilmek bir insanın putunu kırabilmesi kadar zordur.Farzedin ki farklı bir hayata geçiyorsunuz, bambaşka bir hayat felsefesini benimsiyorsunuz.Mümkün mü?Asla ve kata.Ama bunu gerçekleştirenler olabiliyor.
İnsanın ölümsüzlüğü; iyi, güzel ve kalıcı şeylere atılan imzalarla mümkündür. Gönül insanın da bu imza vardır.
Sevgi üzerine muhakkak çok sihirli veya albenili sözler söylenecektir. Bunun anlamı kavransın kavranmasın ona değer vererek sevgiyi anlamlandırmak, hayatı güzelleştirmek yaşanır kılmak, daha kalıcı yapmak elimizdedir.
Dağ, bayır, kırlar ve ovalar;Nazlı nazlı akan ırmaklar,dereler,dere kenarlarında ki koyaklar,yosun tutan sular,çimenlerde meleşen koyun-kuzular,oynaşan kısrak…Her ne varsa tabiatta.. Biçimli-biçimsiz sokaklar, cumbalı-cumbasız evler, ahşap-beton binalar, mahalle, meydan, trafik, insan… Her ne varsa hayatın neşesi, arzusu, sebebi-çaresi… Olmaz ya bazen köy yolun çamurunu özler insanlar. Şehirde ise ürküntü verir. O ürküntülerden kaçmak kurtulmaktır sorunlardan, insanlar için. Aslolan o ürküntü veya kerih şeyleri silebilmektir.Gelgitler içinde kalıcılığı, saadet içinde sunabilmektir insanlığa.Saadet,mutluluk ne ki sevgileri katletmişiz,bir hiç uğruna yok etmişiz yani sevgide varolmamışız.Sevgi için yaşayanları görmemişiz görememişiz.Meledroma benzeyen insan hayatında sevmeyle başlayan duyguları tadan,yaşayan insanların mevcudiyetiyle yetinmek mecburiyetindeyiz galiba.
İnsanlar böyledir işte: Bir karamsar bir ümit düşünceleri yansır hayatına, bakışlarına. Gönülün çiçekler kadar zarif, davranışların kaba ve ince olduğunu unutmadan onu doya doya yaşamak, hayatı daha yaşanılır yapacaktır. İnsanlar iyi olmak güzel olmak ister, ona ulaşmak ister. Bu sebeple hayatın gülen yüzünü tahayyül eder, düşünür, iyi günlere heves eder,o günlerde yaşamanın iştiyakıyla dolup taşar.
İyi bir hayatı özlemek emlimizdir. Bu arzuya ulaşmamız da mümkün değildir. Ama her insanın içinde olan o kıpırtıyla mutluluğun kapılarını aralayabiliriz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Denemeler
Hüzün Duyguları
Dilimiz

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Elif Kız [Öykü]
Hikaye [Öykü]
Yıkım [Öykü]
Düzen Dışı Bir Şair [Eleştiri]
Ressam Mehmet Başbuğ ile Söyleşi [İnceleme]
Her Tahayyul Ufkunda Bir Asya'lı Yaşar [İnceleme]
Bir Gülün Müjdesi [İnceleme]


OSMAN AYTEKİN kimdir?

Resim sanatı ve edebiyat yüreğimi kanatlandıran bir yaşama biçimdir. Matbuatı teneffüs ettiğimden olacak kendimi basın yayın içinde doğmuş gibi hissediyorum

Etkilendiği Yazarlar:
cemil meriç,necip fazıl,erol güngör,sait faik, peyami safa,abdurrahim karakoç,sezai karakoç,sevinç çokum,malik aksel,tolstoy,gogol,dostoyevski,cengiz aytmatov


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © OSMAN AYTEKİN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.