İyi bir aşk mektubu yazmak için, neler yazacağını bilmeden oturman, kalktığında da ne yazdığını bilmemen gerekir. -Rouesseua |
|
||||||||||
|
Bizler onun şiirleriyle büyüdük. İman ve fikir öfkemizde onun tesirleri vardır. Birçok şair onun üslubuyla yolunu çizdi. Onun davaya olan sadakatı ve tavrı sebebiyle dava adamlığı sağlam zemine oturduğunu belirtmekle mübalağa etmiş olmayız. Karakoç, “Dava Felsefesi”nde: “Ben milletimin uğruna adamışım kendimi Bir doğrunun imanı, bin eğriyi düzeltir. Zulüm Azrail olsa, hep Hak’kı tutacağım Mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir” diyor. Hep Hak’kı tutacağını zulüm Azrail olsa da haykırarak Nizam-ı Âlem İlay-ı Kelimetullah için ölümün güzelliğini bilen ve ilan eden bir büyük şairdir. Şiirlerinin çoğunda soyut ifadeler bulunması tüm çirkinlikleri, kötülükleri, ahlaksızlıkları belki de defalarca tavsif etmesinden olsa gerek… Çünkü O, dava şiirlerinin çoğunda anlaşılır olanı tercih etmiştir. Fakat her şeye rağmen, Onun mısralarını anlamayan veya anlamak istemeyenler olduğu için de bazı şiirlerine nesirle başlamak lüzumunu hissetmektedir. Karakoç, herkesin anlayabileceği bir dille şiirlerini yazmaktadır. Bu sebeple Onun telkin ve mesaja ihtiyacı da yoktur ama yine de anlamak istemeyenler için mesajlar da vermektedir. Düzenin kokuşmuşluğu Onu “Düzen Dışı” bir şair yapmıştır. Düzenin tüm insanlarına seslenir ve zalimlere karşı tavır koyar: “Baş eğmeyiz zalimlerin zoruna” derken de: “Yıldırmaz hapislik, işkence, sürgün” derken de mücadele azmini perçimler. Dava insanlarına ümit verir, güç verir. Haksızlık karşısında Onun susması mümkün değildir. Zalimlere haykıran bir şairdir. İlahi Nizam için “Tercih” şiirinde düzene isyan vardır: “Haksızlık kılınçları kını yırttığı zaman Adalet terazisi yanlış tarttığı zaman Zalimlerin çoğalıp, zulmün arttığı zaman Nizamı tesis için isyanlara muhtacız.” Abdurrahim Karakoç, açık yürekli bir şair. Gönlü o kadar geniş ki dar gelir dünya Ona… Zalimlerin katına seslenir. Fakat bazen yüreği bizar. Çünkü tüm düzensizliklere haykırmakla birlikte, bir ‘acaba’ merakı içinde seslendiği olur. Tüm ümitsizlerde bile gerçeğe bağlanış vardır: Ne söylesem, hava, ne yazsam yalan İlahi kaynaktır tek makbul olan Hazreti Kur’an’ın dışında kalan Hangi söz yerinde kaldı bilmem ki? Ümitsizlikleri yine kendi lisanıyla “Gün gelecek” diyerek türküler yakar. Gelecekten ümidini kesmemiştir. İnsan hayatı bir med-cezir değil midir? Tüm hüzünleri, tüm acıları bir sevgiyle dolu haber ya da emareler yok eder. Şairler de böyledir işte. Gerçekleri haykırmak, yanlışları tavsif etmek, yol göstermek işi onlara düşer. Ama çoğu zaman da duyguların esiri olurlar. Memleket hasreti çeker Onu dağlara götürür. Evet, düzen dışı Şair’in duygusallığı, aşkı, hülyaları olmaz mı? Çoğu zaman bu duygulara bir sünger çeker ama bu haller de Karakoç’un lirizmini gösterir. Ezan sesi yükselince ovadan Güvercinler uyanırdı yuvadan Seher yeli ses verince havadan Kevenini yaktığımız dağlar oy! Karakoç, bizim neslin dava şuuruyla yaşamaya çalıştığı idealizmini yaşattığı gibi bizim iç âlemimizi de en güzel şekilde yansıtır. Onda dava adamlığı sağlam bir karakterliğe oturmakla birlikte yaşamadığımız sevdalarımızın da sözcüsü gibidir. Hissettiğimiz ama bir türlü aşamadığımız duygularımıza seslenir sanki:http://www.kalem.biz/images/DÜZ_20_1269.jpg “Güzelin gülüşü, pınarın sesi Gül, kekik, menekşe kokar nefesi Zor şeydir bir gönlü üçe bölmesi Dünya güzel, güzel iki, gönül bir.” Karakoç, usta bir hiciv şairidir. Mutlak hakikat dışında tüm olumsuzluklara direne bir şair. Yazdıklarını halkın diliyle yazıyor. Çağımız Onu iyi biliyor ve tanıyor. Ancak sözleri tüm kesimi rahatsız ettiği için olacak el üstünde tutulan bir şair değildir. Yalana, riyaya, hırsızlığa kapalı bir şair. Bu sebeple eserleri hırsızlar tarafından çalınıyor, söyleniyor. O DÜZEN DIŞI BİR ŞAİRDİR ve öyle anılacağı da muhakkaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © OSMAN AYTEKİN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |