Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattır. -Anatole France |
|
||||||||||
|
İzin verir misin bu gece şımarık bir kız olmama ANNECİĞİM? Sadece annelere yapılabilecek tüm şımarıklıkları hatırlamak istiyorum yeniden. Gözlerinde hem kızgınlığı hem de bağışlamayı aynı anda görebilmek istiyorum. Başka nerde bulabilirim böylesi hızlı bir affediş ve affedilişi… Gözünün bebeği olunca mı sadece kızdığın, gözbebeklerinden hızla esen bir fırtına olur öfkeler? Kıyamazsın sen Sarı Papaça’na… Bu yüzdendir tüm çocuksu şımarıklıklarımı özgürce yaşayabilmem yanında… Kaç yaşına gelirse gelsin tüm kız çocukları bebek değiller midir annelerin dimağında? Bebeğin olabilmek için yeniden neler feda ederdim bir bilsen yosun bakışlı ANNECİĞİM. Başarabilsem zamanın geri sarılamayan filmini geri sarabilmeyi, kaç uzun yılı geri kazanabiliriz bir düşünsene… Bir ömrü yeniden paylaşsak da seninle, bilirim yetmez ikimize… Ama yine de diliyorum bunu. Çatmıyorsun değil mi kaşlarını gül yüzlü ANNEM? Şımarık bir kız çocuğuyum bu gece izninle, tüm olmazlar bu gece olabilir düşlerimde… İzin verir misin senin dışındaki her şeyi silebilmeme evrenden bu gece? Tüm sorumluluklarımı, tüm yaşanmışlığımı, adı gelecek olan yaşanmamışlığımı… İzninle hepsinin üstüne kalın bir çizgi çekiyorum bu gece canım ANNEM. Sen ve benden başka hiçbir şey yok gecenin gizeminde. İkimize dair ne kadar anı varsa hepsi dans ediyorlar şimdi yüreğimde. Senin onamana ihtiyaç duyuyor koca kızın biliyor musun hala tüm kararlarını? Tüm başarılarında senin gurur duyan gözlerini arıyor hala başka başka yüzlerde. Hatta gizli saklı tüm hatalarında senin bildiğin hissi sıkıntı veriyor yüreğine. Tüm sıfatları sildim ben bu gece izninle ANNECİĞİM. Sadece senin kızınım. Fundan, sarı papaçan, fındığın… Dilimdeyse sadece sen varsın artık. ANNEM, ANNECİĞİM, ÇİLTUŞUM. Okuma yazmayı yeni sökmüş o küçük kız çocuğunun kargacık burgacık harfleriyle yazdığı ismin Cihan; önce Çiltan sonra Çiltuş oldu… Sen beni dünyaya katarken bir ad da vermiştin doğaldı bu, ama kızının sana isim annesi olması pek de olağan bir durum değildi. ÇİLTUŞUM benim. 3 yıldır dudaklarım acıyor, dilim kanıyor biliyor musun canıma can katanım? O altı harfi yan yana getirip seslenemediğim için? İzninle bu gece sana doya doya ÇİLTUŞ diyebilir miyim? Yok ki benim senden başka böyle seslenebildiğim? Ayakkabılarına baktım birkaç gün önce melek ANNECİĞİM. Hani yürüyemediğin, giyemediğin, bir türlü eskitemediğin… Bir zamanlar hayallerin vardı senin adımlar atabilmek adında, özgürlüğe yürüyebilmek adına. Nasıl alındı elinden, ne zaman kaçtı gitti düşler gecelerimizden bir türlü hatırlayamadım. Ne hızlı akıp giden bir sürece teslim olmuşuz meğerse. Ayakkabıların eskimezdi annem, küçülmezdi, kirlenmezdi. Ah keşke yeni ayakkabı alabilmek kadar kolay olabilseydi yenileyebilmek hayallerimizi. Eskimeyen pabuçlar eskitti ümitlerimizi… Küçük kız çocukları başka neler yapardı ANNEM? Sakın bana iki güzel kızımdan bahsetme. Ben onların yerinde değilim ki. Annelik başka, küçük kızın olmak başka. Ben sığınmak istiyorum senin güvenli kollarının altına; sığınır gibi yağmurlu bir günde saçakların altına. Kokunu öyle özledim ki ANNEM. Bilinçsizce hep senin kokunu arıyorum günlerde gecelerde. Mevsimler gelip geçti de şu koskoca evrende, kokunu tazeleyemediler hiçbir çiçekle. Sesin dolsun istiyorum kulaklarıma, anne sesin. İster kız, ister bağır, ister sev, ister sarıl… Yeter ki senden bir tını bulaşsın üzerime. Ah canım ANNEM, bilsen nasıl hasret bu küçük kız sana dair her ayrıntıya… İzin veriyor musun ANNEM bu gece yanına gelmeme? Lütfen kabul et yanına bu gece beni düşlerimde. Sana ulaşabileceğim tek yol kaldı bildiğim. Gecenin karanlığı ışıyor rüyalar aleminde sen karışınca içine. Yürüyorsun, koşuyorsun, konuşuyorsun etten kemikten halinle. Kaç saniye, kaç dakika, kaç saat sürüyor bilmiyorum ama; sanki yeniden doğuyorum senin varlığını kattığın gecelerde. Hadi gel ÇİLTUŞUM bu gece şımarık küçük kızının düşlerine; bir geceliğine de olsa yeniden sadece senin kızın olarak var olayım kalabalıkların içinde…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Funda BİLGİLİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |