..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dengeli bir rejimde yemeğin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Çocuk Yetiştirme > Yunus Emre Coşan




30 Kasım 2007
Geleceğe Mektup Yazmak  
Yunus Emre Coşan
Dağses gazetesi yazıları


:FDAJ:
Geleceğe Mektup Yazmak

20 yaşındaki çocuğuma verilmek üzere bir mektup kaleme aldım geçenlerde. Ve bu mektubu en değerli anılarım arasında 20 yaşındaki çocuğumun doğum gününde ona vermek üzere saklıyorum. Geleceğe mektup yazmak ürkütüyor beni. Değişen dünyada yeni neslin nasıl bir kalıba gireceğini tahmin etmekte zorluk çekiyorum. Buna bir de sistemin ve eğitimin çarpıklığı eklenince aklıma türlü türlü olumsuzluklar geliyor. Cinsiyeti ve hatta annesi bile belli olmayan bir çocuğa mektup yazmanın garip tadını ayırt etmeye çalışıyorum nicedir. “Acaba boşuna mı yazdım?” cümlesi aklımdan geçmiyor değil hani. “Çocuğun olacak mı, olsa bile okuyacak mı, kim bilir nelerle uğraşacak o zaman?” gibi soru silsileleri mektubu vereceğim güne kadar beynimde dolanacak gibi duruyor. Doğmamış bir çocuğa don biçmedim ama 20 yaşındaki bir çocuğa mektup yazdım. İşe bakın! Çocuğun boyutları hesaplanamazken yıllar sonranın şartlarını kendimce tahmin ederek bir mektup yazmışım. Olacak iş değil ya. Oldu bir kere. Ömür yeterse, Allah bir de çocuk nasip ederse 20 yaşındaki doğum gününde şimdilerde yazılan bir mektup onun doğum günü hediyesi olacak. Bana babam böyle bir şey yapsaydı ağlardım herhalde. Çılgına dönerdim mutluluktan.
Ya yılar sonraki bir genç… Ne der böyle bir işe? En olumlu şartlarda 25 yıl sonrasından bahsediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’lü yılları… 100 yılı deviren bir ülkenin gençliğine yazılan bir mektup aslında bu. Nasıl tepki vereceklerini anlamak için şöyle bir varsayım yapmak doğru olur sanırım. Günümüzden 25 yıl öncesine gidersek aradaki değişimi bundan sonraki 25 yıl için söyleyebiliriz. 1982 yılları… 1980’i geçirmiş bir ülke! Düşünmekten ve eleştirmekten korkan bir gençliğin ilk tohumları burada atılıyor. Yargılamaya ve tepki vermeye korkan beyinler üretilmeye başlanıyor. Sonuçta 80’lerin Türkiye’sinin ortaya çıkardığı gençlik orta yolcu ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasıncı’ bir gençlik oluyor. Ve yavaş yavaş yönetim kademelerine gelmeye başlayan 80’li yıl çocukları bir diğer tanımıyla televizyon çocukları kafalarına doldurulan kalıp düşüncelerle bir yerlere gelmenin hesabını yapıyorlar. Paranın çektiği özentiliğe doğru gidiyor çoğu. Ve şimdiler yani 25 yıl sonrası bizim elimizde uyuyan bir gençliğin elinde. Uyanmak biraz zaman alacak belki ama er geç uyanacağız. Ve özlem duyduğumuz üretici gençliğe bir gün mutlaka ulaşacağız. O zaman geç olur mu bilmem, kehanette bulunmak da yanlış olur. Ama elimizde henüz şekillendirilmemiş hamurlar varken iyi ustaların yoğurduğu leziz kurabiyelerin tadına bir gün bakacağız mutlaka.
Geleceğin gençliği uyanık olmalı. Ne ağabeylerine ne de babalarına benzemeli. Onlar değişen dünyanın beşiğinde sallandılar. Bugün çıkıp yarın fiyatı düşen telefonlardan pay biçsinler kendilerine. Ve nasıl uyanık bir raydan gidiyor kapitalist treni, baksınlar kaşlarını kaldırıp da.
Geleceğe bir mektup da siz yazmadan önce; mektupları okuyacak gözü açık çocuklar yetiştirin, ne dersiniz?

.Eleştiriler & Yorumlar

:: sevgili gelcekteki ben
Gönderen: şeyma / , Türkiye
13 Aralık 2008
yani 20 yaşındaki doğum günümde eğer annem bana böyle bir hediye ederse mutluluktan çılgına dönerim




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsanı Yücelt ki Devlet Yücelsin
Kocayayla Sahipsiz mi?
Suya Sabuna Dokunmamak
Peynir Yiyen Polis
İşgüzar Öğretmen

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dedeme [Şiir]
Beşinci Yalnızlık [Şiir]
Şişe Kıran Kız [Şiir]
Jandarma Ne İşe Yarar? [Deneme]
Çabalayan Adam Niyazi Çapa [Deneme]
ve Kozalak... [Deneme]
Arabası Dört Teker [Deneme]
Termik Santrale Nereden Bakmalı? [Deneme]
Bursa'yı Sevmek Bursa'yı Bilmek Midir? [Deneme]
Sadağ Kanyonu [Deneme]


Yunus Emre Coşan kimdir?

Hayatın öğrenciliği, öğremciliğin bir hayat olması asıl hayata karşı bir bakış. . hayatın biteceği yerden hayata başlamak. . Keles'ten Bursa'ya Bursa'dan İzmir'e kıvrılarak ettiğim yolculukların tadı yok 3-5 şeritli yollarda. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Can Yücel, Cemal Süreya, Sunay Akın


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yunus Emre Coşan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.