"Ne elbiseler gördüm, içinde adam yok, ne adamlar gördüm sırtında elbise yok." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Özdemir İnce Kirene'li mi? Öncelikle şunu belirtelimi ki; düşünce ve inanç sahiplerini kritize etmek ve değerleri ile alay etmek doğru olmayan bir tutum ve davranıştır. Ancak bu yazının içeriğinde de belirtileceği gibi sözkonusu islam ümmetinin değerli evladı ve onun şahsında islam'ın temel prensiplerine yapılan haksız saldırıların(eleştiri değil)da bir sınırı olmalı düşüncesi ile cevap niteliğinde dir. Said-i Nurs'i gibi Anadolu halkının iftihar-ı medar'ı bir Üstad'a, kendi döneminde ki "fikir Vandalizmi"nin devamı niteliğindeki yaklaşımlarla yazılan sözkonusu makale kendince ne denli olgun ve mantık'i açıklamalarda bulunulursa bulunulsun, geçmişin tekrarını anımsatıyor olmaktan kurlulamayacaktır. Söz konusu Eleştirinin Muhattabı, "Mehdi yaratma sanatı ve kullanım klavuzu" başlıklı yazının sahibi Hürriyet yazarlarından Özdemir İnce. Yazarın makalesinden; "Okuma yazma bilmediğini ileri süren ve kitaplarını şakirtlerine söyleyerek yazdıran Said Nursi’nin, okuduklarımdan öğrendiğime göre, bir peygamber yöntemi kullandığını söyleyebilirim. Rüyalar görmekte, açıkça söylemese de rüyalarında Allah ile konuştuğunu ileri sürmektedir; Hz. Muhammed sık sık rüyalarına girer ve talimatlar verir." "Said Nursi mehdilik, peygamberlik iddiasındadır. Bu imalat ve inşaatı bizzat kendisi yönetmiş ve..." Yukarıdaki iki parağraf yazarın makalesinden aynen aktarılmıştır, bu makalenin okunması ve kendilerini toplumların sözde aydınları olarak görenlerin hal-i pür melal'lerinin yansıdığı aynayı görmeleri ne denli yerinde olur. Biz önce "Kirene" ne demektir? Ne anlama gelir? Ve kimler dir? Onu açkılayalım. Kirene'liler; M.Ö IV yy. da Kuzey Afrika'da yaşamış bir toplum olup, hayat felsefelerini ''birey'in lezzet algısı''nın, ahlak'i eylemin temel kaynağı olarak kabul etmiş, birey'in ve dolayısı ile toplumun biricik değer kaynağını şehvet (Hedonizm)'i kabul etmiş bir ekol'ün öncüleri olan bir ırktır. Şimdi: Yazar,düşünce kaynağının ''etik'' yükümlülüklerinden uzak değerlendirmeleri mübah görüyorsa da kendisi için ''normatif etik''ten uzak olmamalıydı! Said Nursi; ''Kendini gerçekleştirme''de öncüler arasında sayılan bir kişiliktir. Bu kişilik üstünden birilerine gönderme yapmak, var (sağ) olanın değerlerine olumsuz göndermelerde bulunma eyleminin dışa yansıması gerekiri gerektirmez! Said Nursi'nin hayat felsefesi inancının kendisine yüklediği sorumluluk gereği "ezoterik" olmayıp tamamen "ekzoterik"tir. Yazar yazılarında "eristik pradigma'' nın kendine has üslubu ile kendi düşüncesinin yollarını legalleştirme ve topluma ait değerler gibi lanse ederek, onlar adına söz hakkı olduğunu iddia dan geçirerek vermek istemekte. ''Sosyal ve Komon'' özlemci yazar, genel olarak göreceli de olsa ''mutlak artıdeğer'' ile ''göreli artıdeğer'' kavramlarını ''salt madde''den soyut'layıp kendi idea'sına yansıtmalı değilmi ydi? Üstad (Said Nursi)'in engin bilgi hazinesinden kimi "görünmez el" ler kendileri için ilham pınarı olarak tercihte bulunmaları, "görünmez el"lerin Üstad'la aynı paralelde oldukları anlamına mı gelir? Üstad'ın kısmen ''manüpüle edilmiş mirası''na ulaşan her Us ehl-i şunu görecektir ki; Üstad'ın "kodaçımı" bugünkü varisleri'nin sunduğu "kodaçımı" ile ''eşbiçimcilik'' farklılığıdır. Özdemir'in "Transendantal argüman"ı zemin bulmayıp askıda kalmıştır. Askıda kalmakla yetinmeyerek, halkımızın sıcak manevi iklimine soğuk duş etkisi izlenimini beraberinde getirmiş. Ancak bu getiri Müslüman halkın, karşı(Batı yanlıları)'nın kendilerini savunma pozisyonunda ne denli "ideo-mazoşist" olduklarını ispattaki ısrarlarındandır. Özdemir'in manevi geleneği Kirine'lilere mi dayanıyor? Ki; bu denli ''ataerkil'' olmakta ısrarcı davranabiliyor. Şayet böyle ise, Özdemir 2400 yıllık bir gericidir! Ataları'nın izini bulmakta ısrarcı olan kişioğlu antropoloji ve arkeoloji yi olmazsa olmaz bilimleri arasına katmıştır. Bizimde kabulümüz dür. Ancak; Antropoloji ve arkeolojinin etik anlayışı buluntuları ırki tarafsızlıkla inceler. Özdemir'e tavsiyemiz "Said'eyn" atalarımızın kalıntılarına biz bir türlü ulaşamıyoruz.(Biri'nin pak naaş'ının üstünde Özdemir'de ... Filimlerini izlemiş değildir herhalde?! Diğerinin ise; nerede olduğu muamma'dır.) Bize ipucu sunarak yardımcı olmasıdır. Değilse; Doğal olarak, Özdemir İnce için "ideo-mazoşist Kirene"li ımi? Diye düşünme hakkımız doğar. ''Komon''cu yazar da bilirki, ilahi mesajlarda ataların eylemlerine ''yergi'' olduğu gibi ''övgü'' de var! "...yapıntı mehdi Said Nursi.." Teşhisine ise elbette katılmamak elde değil. Malum ki; putperest toplumlar kendi putlarını kendileri yapar ve yine kendileri tapar. Rabbimiz den dileğimiz bu tür toplumların bulaşıcı özelliklerinin başkalarına sirayet etmemesi dir. Makalenin tamamı için (http://www.tevhidhaber.com/news_detail.php?id=36117 ) . Hadi olan ise; Evren'i ve içindekilerini hidayetle yöneten'dir. Muhammed CAN Frankfurt 10.04.2008 mcan313@yahoo.de
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Muhammed CAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |