..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
En güzel özgürlük düþü, hapishanede görülür. -Schiller
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Toplumbilim > Muhammed CAN




4 Eylül 2017
Gündem Özel - 3 Mýsýr ve Ýslam  
Muhammed CAN
Ayaðýnýn tozu ile Mýsýr’dan Almanya’ya dönem Muhammed Bey bizi kýrmadý sorularýmýzý cevaplandýrdý. Ben Murat Nazlý, tüm okurlar ve ekvator haber adýna Sayýn Can’a hayýrlý iþlerinde baþarýlar dilerim.


:AHBF:
5 mart 2017




Sayýn Muhammed Can ile haftalýk olarak yaptýðýmýz röportajlarýn 3. kýsmýnda Mýsýr ve bölgesel siyaseti konuþacaðýz.

Ayaðýnýn tozu ile Mýsýr’dan Almanya’ya dönem Muhammed Bey bizi kýrmadý sorularýmýzý cevaplandýrdý. Ben Murat Nazlý, tüm okurlar ve ekvator haber adýna Sayýn Can’a hayýrlý iþlerinde baþarýlar dilerim.

Murat Nazlý 1- Sayýn Can, Mýsýr’dan daha yeni döndünüz. Kýsaca izlenimleriniz nedir? Çünkü biliyoruz ki, Mýsýr, Türkiye ve Ýran’dan sonra Ýslam dünyasý ve medeniyetinin merkezi. Sizce Mýsýr nereye gidiyor, ülkenin geleceði ve Ýslam dünyasý ile olan iliþkileri nasýl?
Evet, öyle oldu. Ama ne yazýk ki sorunuzdaki medeniyet sahibi ülkeler hakkýnda iç açýcý bir tablo çizme hakkýný kendimde göremiyorum. Bunun için haklý sebeplerim var.
Mýsýrdan önce Ýran Ýslam inkýlabý ve Suudi kabile iktidarýnýn hüküm sürdüðü Ýslam coðrafyalarýna da defalarca yolculuðum olmuþtu. Dolayýsý ile mýsýrda gördüklerim ve yaþadýklarým beni bir kez daha üzdü.
Öyle ki yedi günlük kýsa bir seyahat süresinde herhangi bir suç teþkil edecek eylemde bulunmama raðmen, askeriye tarafýndan defalarca sorgulanmak durumunda kaldýk. Bu durumu geçmiþte Suudi kabile iktidarýnda da yaþadýðým için pek yadýrgamadým.

Þimdi tekrar sorunuza dönecek olursak, evvela þunu belirtelim ki Türkiye medeniyetin merkezi falan deðil. Türkiye’de var olan modernizmin taklididir. Modernizm ise medeniyet deðildir. Bu konuya ilaveten, Osmanlý dahi bir medeniyet devleti deðildi. Anadolu da medeniyet Selçuklularýn yýkýlmasý ile birlikte dondu.
Kaldý ki sömürge bölgelerinde oluþturulan ülkelerin, kendi medeniyetini yaþama ve yaþatma hakkýna sahip olmalarýný düþünmek, saflýk olur.
Mýsýr, bir medeniyet devletidir. Evet, ancak bu medeniyeti iþletecek, onu günlük hayata dönüþtürecek, halký ile buluþturacak, entelektüel akýl yoksunluðu var. Hali hazýrda var olan birkaç medrese ve üniversite kökenli aydýn da iktidarýn ceberut tutumundan dolayý (ki bu tutum hiçbir zaman yokluðunu hissettirmedi), býrakalým kýsýk ses olmayý, karnýndan konuþmaya bile çekiniyor. Sisi askeri cuntasýndan evvel bir süre iktidara getirilen Ýhvan Ýslamcýlarý da bu konuda herhangi bir giriþimde bulunmamýþ.
Bu durumda geriye kendi medeniyetinden beslenen bir ülke kalmýþ oluyor. Ki Âlim ve Aydýnýn aslý görevi içinde yoðrulduðu, özümsediði medeniyetini, baðýmsýz bir þekilde yaþantýsý ile temsil edebilmesidir.

Mýsýr; firavunlar tarihini ve yönetim biçimini adeta içselleþtirmiþ bir toplum. Bu cümleleri kurarken ne kadar üzüldüðümü sanýrým sizde biliyorsunuz.
Elbette Mýsýr gibi Afrika’nýn incisi olan bir ülkenin coðrafyasýna; Emevi, Abbasi, Fatými, Eyyubi, Memluk ve son olarak ta Osmanlý gibi kültürel olarak Ýslam’ý kabul etmiþ toplumlarýn siyaseti ve dolayýsý ile kültürel hâkimiyeti altýnda asýrlar boyunca kaldýðýndan, Ýslam’dan etkilendi ve medeniyet geliþtirdi. Fakat bu gün bunlarý da kaybetmiþ bir mýsýr görüyoruz. Ve tabii ki bizim medeniyet kavramýndan ne anladýðýmýza da baðlý.
Medeniyet nedir?
Kendi inancýndan ilham alan birey ve toplumun, sanat, zanaat, mimari ve estetiðine yansýtabilmesidir. Birey ve toplumun imanýndan doðan aþkýnlýðýn, Sosyal yaþamýnda dünya görüþüne dönüþebilmesidir. Beslendiði deðerlerden elde ettiði ilim, irfan ve tefekküründen yaþama yön verebilme yetisini kazanmasýdýr. Yaþam felsefesine; yaratýcý, Ýnsan ve doða iliþkisi içinde yüklendiði doðru sorumluluðu uygulama mücadelesidir. Ýslam dünyasýný böyle bir tanýmla deðerlendirdiðimizde maalesef Mýsýr da hak ettiði takdire ulaþamýyor!
Ne yazýk ki Ýngilizlerin, mýsýrý sömürge olarak kullanmaya baþlamasý ile (ki bu süreç hala devam etmektedir) geçmiþte, nispeten elde ettiði Ýslami medeniyet birikimlerini de hoyratça harcamýþ…
Murat Nazlý 2-Sayýn Can Mýsýr’ýn tarihi ve bölgesel stratejik öneminden bahsederken Filistin davasý ve Mýsýrla olan iliþkisini açýklar mýsýnýz?
Mýsýr tarihi bilinen en tanýnmýþ yönü ile firavunlar tarihidir. Bu Tarih bugün arkeolojik verilerden elde edilen bulgulara göre, milattan önce 3000 yýlarýna kadar iner ve bilinen ilk Firavun, antik Abidus Þehrindeki ‘Aha’ ile kesinleþir. Elbette bu mýsýr tarihinin baþlangýcý olarak anlaþýlmamalý. Mýsýr tarihi Afrika tarihi ile de iniltilidir. Mýsýr ve Afrika birlikte deðerlendirilmezse, Mýsýr’ý tanýmlama eksik kalýr. Tarih konusunda bu kadarý ile yetinelim.
Konum olarak, güney Akdeniz sahilinde bulunmasý ve güneyden kuzeye doðru adeta ikiye ayýran Nil, Tevrat’ta adý geçen 4 kutsal nehirden biridir. Böyle bir nehire sahip olmasý ile Mýsýr, ayrýca önem kazanýr. Dolayýsý ile Mýsýr, Makedonyalý Ýskender’den Roma krallarýna, Osmanlýlardan Ýngilizlere kadar hemen her dönem güçperestlerin dikkatini çekmiþtir.
Mýsýr, kendi tarihinde yönetim biçimi olarak Firavunluk geleneði ile tanýnýr. Kur’an; Musa (a.s)’ýn kendi dönemindeki Firavuna karþý verdiði mücadeleyi çok açýk ve anlaþýlýr bir üslupla anlatýr! Bu gelenek, kendini, Ýslami yönetim biçimi adý altýnda yaþatmasýný iyi bilmiþ. Dahasý, günümüze kadar da ulaþmýþtýr.
Ýslam’ýn birinci asrýnda Mýsýr valiliðini, Ýslam adý altýnda komplo ve çeþitli entrikalarla ele geçiren Amr bin as, hala yaþýyor! Ve inanýlmasý belki de güç ama Hz. Muhammed’den daha çok tanýnýyor diyebiliriz. Ýslam medeniyetinde 4. Büyük Camii olarak inþa edilen Amr bin As camii, Kahirelilerin övünç kaynaðý.

Þimdi Mýsýr’ýn Filistin davasý hakkýndaki tutumuna deðinelim. Yakýn tarih sayýlan Mýsýr(elbette diðer Arap ülkeleri de bu savaþta Ýsrail’e karþý Mýsýr’ýn yanýnda yer aldýlar) ve Ýsrail savaþlarý ki bu savaþlarýn en önemlisi 1973 te yapýlan savaþtýr. Ýlginçtir Mýsýr bu savaþýn kahramanýymýþ gibi 6 Ekim 1973 anýsýna birde anýt yaptýrmýþ ve bu anýt, bugün kahire de bulunmaktadýr. Oysa Ýsrail, birleþmiþ milletlerin kararýný kabul ettiðinde, Ýsrail kuvvetleri, Kahire merkezine 25 km mesafede konuþlanýyordu!
Bu savaþýn ve diðer savaþlarýn, bugün bile hala ne için yapýldýðýný, bütün detaylarý ile yazan Ýslami bir Aydýn’ýn varlýðýna rastlamýþ deðilim. Elbette bu konuda birçok kitap yazýldý fakat benim demek istediðim, sözünü ettiðimiz savaþlarýn Ýslami bakýþ açýsýna göre analitik boyutu ile ilgili anlatýmýdýr.
Filistin davasýna en esaslý çözümü direniþ ekseni sunmuþtur.
Peki, neden baþta Mýsýr olmak üzere Suudi ve diðer Arabi ülkeler, direniþ ekseninin yanýnda olmadýklarý gibi aleyhine tutum takýnýyorlar?
Neden Filistinleri terörize eden Ýsrail’in gaz ve petrol ihtiyacýný Mýsýr ve diðer Arap ülkeleri karþýlýyor?
Yemen de terör estirmeyi bilen Suudi kabile devleti neden Hamasýn ve Hizbullah’ýn baþarýsýzlýðý için Ýsrail’e milyonlarca dolar yardýmýn yanýnda, istihbarat hizmetinde bulunuyor?

Tamda Yemenli mücahitler Suudilere karþý baþarý saðlamak üzere iken, Mýsýr neden kendine ait olan Sanafir ve tiran adalarý Suudiler hediye etti?
Kýzýldeniz’e güneyden giriþte sol kanatta Akdeniz’in kapýsý olan Süveyþ kanalýndan sonra, saðda ki deniz kolu giriþinin önünde bulunan bu iki ada, Ýsrail’in nefes borusu durumunda deðil mi? Mýsýr, neden Kýzýldeniz’in bu iki incisini Suudi kabilesine hediye etti?
Bu sorularýn doðru cevabýnda, Mýsýrýn; Filistin davasýndaki samimiyetinin karþýlýðý da bulunmuþ olacaktýr.
Murat Nazlý 3-Sayýn Can, eski cumhurbaþkaný Muhammed Mursi döneminde yaþananlar ve daha sonra da darbeci Abdülfettah Sisi dönemi Mýsýr’ýn son siyasal sürecini gözler önüne seriyor. Bu süreç Ýhvan hareketinin tutumu ve Sisi’nin Filistin ve Gazze konusunda uyguladýðý siyaset hakkýnda ne söylemek istersiniz?
Ýhvaný Müslim( Müslüman kardeþler), kuruluþ yýllarýndan bugüne kadar Ýngiliz siyasetinin etkisinde þekilleniyor. Ýngiltere’nin; Kavalalý Mehmet Ali Paþaya verdiði destekle Mýsýrý Osmanlý yönetiminden kopardýðý günden bu güne kadar hala ülkenin siyasi oluþumlarýnda ciddi manada söz hakkýna sahip bir ülke. Böyle olunca Gazze savunmasýný üstlenen ve ihvanýn bir kolu durumunda olan Hamas’ýn durumu da gündeme gelmiþ olmasý kaçýnýlmazdýr.

Yani toplamda 100 yýllýk Siyonist Ýsrail giriþimi ve ona karþý olduðunu iddia eden 90 yýllýk geçmiþe sahip ihvan hareketi! Mýsýr’ýn, ülke bazýnda dönüþümü esas alan siyasal bir süreci yok. Ýktidar deðiþim süreci sorunlarý yaþanýyor. 2010 yýlýnda Tunus’ta fitili ateþlenen Arap baharý(Yasemin Devrimi) safsatasýna ilk günde karþý çýkmamýzýn nedeni ABD ve Ýsrail oyunu olmasýndan dolayý idi. Ýhvan hareketi yapýsý(kýstaslarý) itibarý ile gerici bir harekettir. Böyle olmasaydý, ABD ve Ýsrail ekseninde yer alarak, direniþ eksenine köstek olmaya yeltenmezdi.
Mursi’nin iktidara gelmesi ile birlikte ilk gezisini Suudi kabile devletine yapmasý, Ýsrail’le iyi iliþkilerde bulunacaðý, Suriye isyancýlarýna destek vermesi, dahasý Suriye yönetimini ve dolayýsý ile direniþ eksenini küfürle itham etmesi de ayrýca deðerlendirilmeli.
Bundan dolayý ABD; kendi lehine ve direniþ eksenine karþý, çaresizliðin dýþa vurumu olarak ya tutarsa babýndan kullanmak istedi. Oysa bir Ýslamcý olan Mursi; Hüsnü Mübarek, Ýsrail ve ABD’nin en sadýk dostu olmasýna raðmen, bu ikili kendilerine yýllarca sadýk kalan Hüsnü Mübarek’i devirmekte tereddüt etmediklerini iyi biliyordu. Bundan kendi payýna düþeni anlamalýydý. Anlamadý. Bu durumda Mursi hükümeti; Ýktidarý Mübarek’ten devralýrken, koltukta kaldýðý zaman içinde karþýnýn beklediði güveni vermekte baþarýlý olamadý. Tabiidir ki yukarýda adlarý geçen ikili yedek kart olarak Sisi’yi devreye koyacaklardý.
Neden?
Çünkü Sisi’nin de Filistin ve Filistin’in bir parçasý olan Gazze’ye çözüm bulmak gibi bir derdi yok. Nitekim iktidara geliþinin akabinde Ýsrail ile iliþkilerin devam edeceðini ve Gazze’nin nefes borusu niteliðindeki refah sýnýr kapýsýný kapatmasý bunun en açýk delilidir.
Sisi, Mursi’nin mukadderatýndan kendi payýna düþen dersi çýkartmasýný bilecek mi? Sanmam. Þayet aksi olsaydý Ýsrailli yetkililerle 2016 da Ürdün’de Filistinlilere, Filistin tarihinde en büyük ihanet olacak plana ortak olup, Gazze’yi Ýsrail’e terk edip, Gazze halkýný Ürdün çölünde ikamet etmeye zorlama planýný kabul etmezdi!?

Mýsýr da yaptýðým araþtýrmalarda (Ki aktaracaðým bu bilgilere pek sýcak baktýðýmý söyleyemem) Mursi’nin iktidarýný Sisi’ye kaptýrmasý, halk açýsýndan pekte önemli olmadýðý anlaþýldý. Mýsýrlýlara göre Mursi, iktidar da iken mýsýrlý yetkili þahýslar tarafýndan defalarca uyarýlmasýna raðmen, Mursi, mesajý net olarak algýlamamýþ(Bu durum 28 Þubat Maðduru olan Erbakan’ý da hatýrlatýyor). Ekonomik çöküþ ve hizipçilik, Mursi döneminde ayyuka çýkýp ta dönemin Türkiye baþbakaný olan Erdoðan’ýn tavsiyelerini fazlasýyla ciddiye alýnca, Sisi iktidara el koymak zorunda kalmýþ. Mýsýrýlar açýsýndan Mursi’nin hatasý, kendini özellikle katar ve Türkiye’ye haddinden fazla kaptýrmasý ve finans konusunda Suudi prenslerine çok fazla imtiyaz tanýmasý…
Tabi buna ülkedeki demografik yapýnýn rolünü de eklediðimizde ortaya böyle bir (Darbe) durumun çýkmasý yadýrganmamalý zira ülke nüfusunun %30’u Hristiyan ve ekonomi ile yüksek bürokrasinin önemli kadrolarý bu taifeden.
Murat Nazlý 4- Ýslam devrimi sonrasýnda Mýsýr ile Ýran arasýndaki iliþkiler donduruldu. Þu an bir yumuþama görünüyor. Sizce bu siyaset gerçekçi mi? Sonuç nasýl olur?
Perde arkasýndaki Ýran ve Mýsýr iliþkilerine vakýf deðilim. Ancak kiþisel gözlemlerim, Mýsýr halký Ýslam inkýlabý ile ilgili pek fazla bir bilgiye sahip deðil. Daha öncede söylediðimiz gibi Mýsýr da selefi Ýslamcý akýmý çok güçlü ve bunun yaný sýra Suudi vahhabiliði de yadsýnamayacak kadar yayýlmýþ.
Bu durumda Sisi’nin þu andaki çýkýþlarýnýn ciddiye alýnacak tarafý yok. An itibari ile sisi askeri bir darbe gerçekleþtirerek iktidarý yöneten bir kimlik. Ve ABD, Ýsrail, Katar Kuveyt gibi ülkelerle siyasi birliktelik yürütüyor. Söz konusu ülkeler ise direniþin üst aklý olan Ýslami Ýran’a karþý tavýrlarý malum.
Bu durumda Sisi’nin bazý ara çýkýþlarý, gerek Suudi kabile devletine ve gerekse bölge adýna alýnan kararlarda kendine rol kapmasý olarak okunmalý kanaatindeyim.
2016 da Ýsrail ile yaptýðý gizli görüþmede, Ýsrail’in uzun yýllardan bu yana dillendirdiði Filistinlileri Ürdün’e yerleþtirme planýný yeniden aktüel konuma getirerek, Ýran Ýslam devrimi baþta olmak üzere dünya gündemine taþýdýðý Filistin sorununa en büyük darbeyi vurmak adýna ihanetin ön hazýrlýðýný yapýyor olmasýn?!
Veya Ýslam inkýlabýnýn bölgede yükselen sesine karþýlýk Suudi kabile devletine karþý koz olarak kullanmak istiyor. Ýslam NATO’su ne demekse(NATO’nun tam açýlýmý North/Kuzey Atlantic/Atlantik Treaty/ Antlaþmasý Organization/Örgütü demektir.)? Adýnda uyduruk bir askeri güç oluþturmak isteniyor, þayet oluþursa, bu gücün liderliðini Suudi kabile reisine kaptýrmamak adýna komplo geliþtirdiði anlaþýlýyor.
Bu yýl 100. Yýlýna girmiþ bulunan Ýsrail ve Filistin sorununa ABD’nin müttefiki olan Mýsýr’ýn ki Ýsrail’in birinci derece de koruyucusu ABD’dir. ABD’nin çözüm bulmasý bir yana köklü çözüm üretmek isteyen direniþe destek dahi sunaktan kesinlikle kaçýnmaktadýr. Buradan sonra Sisi daha rahat anlaþýlarak sonuca gidilir diyelim.

Dönemin Mursi Ýslamcý iktidarý bununla yetinmeyerek, Türkiye hükümeti ile birlikte, Hamas’ýn Ýran ve Suriye ile olan ve siyasal devrimcilik iliþkilerini engellemek istedi. Elbette Hamasýn siyasi oluþumu da buna müsaitti. Zira Hamas, Ýsrail’e karþý her ne kadar silahlý bir direniþ örgütü olsa da köklü düþünce yapýsý olarak Mýsýrdaki ihvan Ýslamcýlarýndan esinlenmiþ. Hizbullah yapýlanmasýndaki gibi liderlik anlayýþýna sahip olmamasý, Hamasý deðiþen dengeler acýsýndan Futbol topu konumuna indirgiyor. Bu durum Hamas’ý Ýsrail’e karþý bir kart gibi kullanýlmasý gereken nesneye dönüþtürüyor. Ve bu selefi gelenek anlayýþý, ayrýca Þafii ekolü (bu mezhep mýsýr halkýnýn %80 gibi ciddi bir oranýný temsil ediyor) anlayýþýný barýndýrýyor. Suriye ise Ýslam inkýlabýnýn ilk yýllarýndan bugüne kadar direniþ cephesinde yer almaktadýr. Bu durumda Mursi için ilk yapmasý gerekende Erdoðan gibi gizli/açýk bir mezhep eksenli ýlýmlý Ýslam hattý çizmek istemesiydi! Neticede baþaramadý, baþaramadýlar. Sisi de bu mukadderatýn halkalarýndan biri olmaya mahkûmdur…
Murat Nazlý 5- Sayýn Can! Son olarak Mýsýr geziniz ve Ýslam toplumlarý hakkýnda neler söylemek istersiniz?
Sanýlanýn ya da yazýlýp çizilenin aksine Ýslam dünyasýný derinden etkileyecek ve direniþe dönüþtürecek köklü bir medeniyet deðerlerine sahip bir ülke deðil. Var olan deðerler manzumesi ya erozyona uðramýþ ya da içi boþaltýlmýþ. Korkunç bir batý kültürü istilasý var. Eðitim, okullarda Ýngilizce Medreselerde Arapça.
Buradan yani Mýsýr’dan bakýnca Afrika’nýn hemen bütününü gözlemleme imkanýnýz oluþuyor. Zira Mýsýr bir Afrika ülkesi olmakla birlikte, bütün olumsuzluklara raðmen bu kýtanýn en geliþmiþ ülkesi. Ayrýca kadim Kýpti kültürü hala canlýlýðýný koruyor. Piramitlerde betimlenen günlük yaþam, bugünde Mýsýr hayatýnda çok az bir deðiþimle yaþamýn kurallarýný belirliyor. Köleler efendilerine muhteþem tepsilerle ikramlarý sunmak için adeta yarýþýyor. Oteller ve bereketli Nil nehri kýyýsýndaki eðlence merkezleri, dolar zengini Suudilerin hayat-ul leyli.
Suudi faysal Ýslam bankasý, BAE, Kuveyt, Katar, ABD, Ýngiltere sair bankalarýn pençesindeki bir ekonomik baðýmlýlýk ve dolayýsý ile modern sömürü.

Bu girdap içinde Müslüman bir halkýn %70 i yoksulluk sýnýrýnda.
Halk için belirlenen günlük 10- 15 dolar arasýndaki gelir adaletsizliði ile yarýnlara umutlar büyütülüyor.
Düþürürler, Din adamlarý, aydýnlar, akademisyenler, kanaat önderleri, ülkenin Ekonomi, Kültür, Siyaset(bu baþlýklar içinde Ýslam adýna ne fazla manipüle edilen kavram siyasettir), Sanat, Mimari, egemenlik, Sosyal adalet, Hukuk ve Askeri baþlýklar altýnda ele alýnan islam dünyasýnýn sorunlarýna her yerde olduðu gibi nedense Mýsýrda da yüzyýllardýr Ýslami bir çözüm bulunamýyor!
Bu durumda gençlik, haklý bir þekilde batý modernizmine kurban olurken, onlarý dinsizlikle yaftalayarak en kolay çözümü bulmuþ oluyor.
Kurumlarda rüþvet sýrdan bir olguya dönüþmüþ. Öyle ki resmi üniformalý güvenlik görevlileri, bir yabancýnýn yanýnda olmasýna aldýrmadan, bahþiþini almadan hiçbir iþlem yapmýyor. Bu durum bana 1980’li yýllarýn ilk yarýsýndaki Türkiye polisini hatýrlattý.


Geri kalmýþlýk, daha doðrusu sömürge ülkelerinde gördüðüm ortak özellikler Mýsýrda da en üst perdeden hayatýn bir parçasý haline gelmiþ. Bu durum kendini bayrak, toprak, ýrk, mezhep, sýnýf farký gibi kendini tatmin etme yolu ile giderilmeye çalýþýlýyor. Geri kalmýþlýk cehalet adýn bu kadim halk kendini söz konusu bu görece deðerlerle tatmin ederken, zenginler kulübüne tabi olan ülkenin sülükleri, diðer Ýslam ülkelerinde olduðu gibi ABD ve diðer sömürge ülkeleriyle müttefik olan zümre! Zenginliðin ve dýþ güçlerle kolektif çalýþmanýn ürünü olan lüks yaþamýn tadýný çýkartýyor. Kardeþinin omuzlarýnda yükselen sermaye orantýlý eðlencesinin hazzýný alýrken, okunan ezanla birlikte ayný safa dizilmeyi de ihmal etmiyor!
Bize zaman ayýrdýðýnýz ve sorularýmýzý cevapladýðýnýz için de ayrýca teþekkür eder hayýrlý çalýþmalar ve baþarýlar dilerim.
Bende size ve çalýþma arkadaþlarýnýza Ýslami direniþe sunmak istediðiniz fikri katkýlardan dolayý teþekkürlerimi iletir çalýþmalarýnýzýn baþarýya ulaþmasýný ümit ediyorum.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumbilim kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýslam Dünyasýnýn Arayýþý
Ali Þeriati ile Kürt Sorununa Bakýþ ve Yeni Ýslamcýlarýn Senaryolarý
Roman'ýn Sonu Amerika'nýn Akibeti! - 1 -
Velayet-i Fakihi Nasýl Anlamalý?

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Velayet-i Fakih ve Siyasla Ýslam
Kürt Ýslam Tarihine Farklý Bir Bakýþ (I)
Gündem Özel - 2 Ýslam ve Medeniyet
Afrika’da Nal Toplamak!
Ýslamda Kadýnýn Rolü - 1
Bugün Tek Baðýmsýz Devlet Ýran’dýr
Afrika’da Nal Toplamak!
3. Dünya Savaþýnda Ýraný'ý Anlamak!
O Karede Ne Vardý?
Arap Dünyasýnda Ortaçaðýn Sonu Mu?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dost Ýçin [Þiir]
Serzeniþ [Þiir]
Bizde Ne Anne'ler Var [Þiir]
Ne Ýnsanlar Gördüm [Þiir]
Ey Gazzeli Cocuk! [Þiir]
Ayrýlýk Senfonisi [Þiir]
Hatýram! [Þiir]
Namus'un Adýna! [Þiir]
Hum Kýyýsýnda Bir Gece [Deneme]
Muhammed Can S. Demirtaþ'a Soruyor [Eleþtiri]


Muhammed CAN kimdir?

. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Muhammed CAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.