En son yazdýðým karalama 94 yýlýna aitmiþ. Üzerinden bugüne koskoca 14 yýl geçmiþ. Nerede ise her bir günümün kaydýný düþtüðüm yýllar derlenip toparlanarak iki ciltlik bir yýðýna dönüþmüþ. Kitaplýðýn tozlu raflarý arasýnda birde çocukluk dönemlerine ait yazý denemeleri var, kýrýk dökük imla ile harf ve hecelere anlam yükleme çabalarý. Ýlkokul üçüncü sýnýftan kalma rengi dahi solmuþ, sararmýþ sayfalarda Ýstanbul Küçükyalýsý’nýn günbatýmlarýný tanýmlamaya çalýþan taklit yazýlar. “ Issýz Derenin Kurtlarý” adýnda bir kitap almýþtý kendileri okunmak üzere, birde günlük. Yazý macera ve tutkusu iþte o günlerden bugünlere nüksederek uzanan bir saplantý. Hýzlý, hýzlý atlayarak dolaþtýðým sayfalarýnda gülümseyerek fark ettiðim özellik; yazýlarýn bir aný toplama kaygýsýyla alýnmadýðýydý ele. Güne düþen kayýtlar yaþananlarýn zaptý deðil, hissedilen ve sorgulamalardan ibaretti yalnýzca. Ýþte egomun þekillendiði yýllar. Yazý da kör bir inatla zihinde uçuþan düþünce ve his kýrpýntýlarýný yakalayarak damýtmak ve bunlarý beyaz sayfalar üzerine gergef gibi iþlemek, amaçsýzca özel yaþantýmýzdan sevdiklerimizden esirgediðimiz, çaldýðýmýz anlar. Metne uygun bir sözcük ya da baþlýðý bulmak için bazen olaðanüstü bir efor ve koþuþturmaca, ardýndan kocaman bir kahkaha; A4 büyüklüðünde bir satýh için sarf edilen þunca zamana karþýlýk birkaç hecelik bir kelime için toplam sürenin iki kadar bir zaman! Olsun diyorum kendi kendime olsun! Sonunda gönlüme göre olaný bulup çýkardým ya ortaya sen ona bak! Bunca zaman yazmak ne kazandýrýr insana? Doðrusunu isterseniz bu soruyu hiç sormadým kendime. Çünkü yakýþýksýz bulurum böylesi sorularý. Hayatta her þey kâr ve zarar döngüsü üzerine kurulmamýþtýr. Bir tüccar mantýðý ile yaþanmaz hayat. Kazanýmlar her düzeyde bir renk verir kendince. Yazýlarýmýz yüreðimizdeki mahremiyeti samimiyetle paylaþmaktýr baþkalarýyla. Onlara kendimizden bir þeyler ikram edebilmektir. Beðenilir yada beðenilmez bu o kadar önemli olmamalý, alýnganlýk gösterilmemelidir okura. Yazý, kendi sýnýrlarýmýzý keþfetme aracý olmalýdýr. Kendimizle yüzleþtiðimiz, yeteneklerimizi sorguladýðýmýz anlar. Sadece yazma ve bilme kudretimiz mi sýnanýr karalamalarýmýzda? Elbette ki hayýr. Zihnimizin koridorlarýnda koþuþturan her tür muziplik kendilerine izin verdiðimiz oranda arzý endam ederler okura. Güçlü yada zayýf, karamsar yada optimist, mistik veya realist, nihilist yada radikal insana ait hissiyatýn her bir dalga boyutu, canlýlýða dair týnýsýný koyar ortaya. Ama mesele iddialaþmaya kadar gelecek olursa, þuna eminim ki her bir blog yazarý gözünü kýrpmadan profesyonellerle boy ölçüþmeye kalkýþabilecek kadar bir medeni cesarete sahiptir.
Aydýn AKDENÝZ
aakdeniz1965@hotmail.com