..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şiir, seçmek ve gizlemek sanatıdır. -Chateaubriand
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar > Münevver Saral




3 Nisan 2009
Taraf Olmak Ya da Bitaraf Kalmak  
Münevver Saral
Tarafgirliğin insanoğlunu çepeçevre sardığı günümüzde; bakış açısını, bir platforma %100 nesnel olarak oturtabilmek mümkün mü, acaba? Ya da insanoğlunun böylesi zamanlarda bitaraf kalması ne kadar mümkün ?


:AIFC:
Milletler, kavimler, soylar, aileler, bireyler... Ülkeler, şehirler, kasabalar, köyler, mahalleler, sokaklar ... Kültürler, öğretiler, inançlar, ananeler, diller...

Ve insan doğar; hiç bir şeyden habersiz. Sonra her geçen gün öğrenir insan; kendisini büyütenlenlerin, kendisine öğrettikleri ile başlar öğrenmesine. Ve kendisinde yaradılıştan var edilenlerin üzerine koyar, günbegün öğrendiklerini.

Kendisini büyütenlerin dilini öğrenir ilk önce. Birlikte yaşadığı insanların; gelenek ve göreneklerini öğrenir, inançlarını öğrenir sonra... Az daha büyüyünce; öğretilere ve kültürlere dahil olur. Sokağını tanır önce. Sonra yaşadığı mahalleyi, köyü, kasabayı. Ve biraz daha büyüyünce kendi şehrini tanır, sonra başka şehirleri. Ve ardından ülkesini ve başka ülkeleri, dünyayı. Bir bireydir ilk önce. Sonra ailesinin bir bireyi ve soyunun, kavminin ve milletinin, dünyanın...

Doğduğu günden itibaren yanlılıkla şekillenir insan. Öğrendiği ana dili yanlıdır ve hatta aynı dil içerisinde şivesi farklıdır, ağzı farklıdır mesela. Sahip olduğu gelenek ve görenekler yanlıdır ve hatta gelenek ve göreneğin o geniş yelpazesinde; oturması, kalkması farklıdır, su içmesi farklıdır mesela. İnançları yanlıdır ve hatta aynı inanç içerisinde mezhebi farklıdır mesela. Veyahut inançsızdır ki; inaçsızlıkta bir inanma değil midir aslında? Az daha büyüyünce dahil olduğu öğretiler ve kültürler dahi yanlıdır ve hatta aynı öğreti içerisinde ekolü farklıdır mesela.

Yaşadığı sokağın insanı oluverir ilk önce. Sonra, o sokağın bağlı olduğu mahallenin insanı. Sonra köyünün, kasabasının, şehrinin, ülkesinin insanı. Ve bu zincir öyle bir yanlılık oluşturur ki insanda... Aynı ülkenin başka bir şehrinde; kendi şehrinin ve hatta kendi köyünün insanları ile bir araya gelip, dahil olduğu ayniyetle farklılaşır insan. Farklı olmak, diğer bir anlamda da taraf olmak değil midir o zaman ?

İnsan; bir bireydir, tek başına. Bu tek başınalığı ailesinin bütünlüğünde anlam kazanır önce. Sonra bir soyun, bir kavmin ve de bir milletin. Her ne kadar kendi belirlemesede yine taraftır insan; aynı aileye,soya, kavme ve milliyete tabi olmakla.

Tüm bu süreç içerisinde, insanın ayrılmaz bir parçasıdır yanlılık. Hatta çok sonraları; yanlılıklarındaki yanılgıları farkettiğinde ve değişmek istediğinde dahi % 100 tarafsız olamaz. O çok istediği değişiklik bile başka bir taraftarlıktır çünkü.

Buna rağmen gel gör ki; kendi taraftarlığını gözardı ederken, bir diğerini taraftar diye suçlamak en kolay yaptığı iştir insanın. İşte, insanoğlunun en önemli açmazlarından biri. İnsanın doğasında var olan yanlılığa, nesnelliği kurban vermek! Tarafgirliğin insanoğlunu çepeçevre sardığı günümüzde; bakış açısını, bir platforma %100 nesnel olarak oturtabilmek mümkün mü, acaba? Ya da insanoğlunun böylesi zamanlarda bitaraf kalması ne kadar mümkün ?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Maslow` Un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Kuramının Perspektifinden Ekonomik Açılıma Kısa Bir Bakış
Deniz Mavisi Özlemin Şimdi Bir Düş Oldu Anılarda, Ey Güzel İstanbul!
"Kelimelerin İçinin Boşaltılması" Deyimine Öznel Bir Yaklaşım
Ziraat Çay Bahçesi / Rize
Yüzü Denize Dönük Yaşamak
Ben ve Ötekiye Dair...
Bir Kente ve Denize Tepeden Bakmak
Yaşama Verilmiş Kısa Bir Molada, Geçişlerin Önemini Kavramak
Selimiye' Ye...
Yörelerden Ziyade Yüreklerde Düzenlenmeli Festivaller

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İmgelemden Gerçeğe [Şiir]
Sonbaharda Gölcük [Öykü]
Bir Masal, Şu Uzungöl! [Öykü]
Zaman İçinde Bir Çamlıca! [Öykü]
Can Aldatmacası [Öykü]
Tüm Zamanların Şehrine Yine... [Eleştiri]
Tüm Zamanların Şehrine Küçük Bir Eleştiri [Eleştiri]


Münevver Saral kimdir?

Kendime yaptığım yolculuklarımı görüntülediğim bir fotoğraf makinesi gibidir yazı. Kimi zaman gerçekleri hayali bir netlikte, kimi zamansa hayalleri gerçek bir netlikte fotoğraflayan bir makine.

Etkilendiği Yazarlar:
Dostoyevski


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Münevver Saral, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.