En tatlı sevinçler, en hiddetli kederler sevgidedir. -Pearl Bailey |
|
||||||||||
|
Festivaller; adına düzenlendiği ile, ilçeye, köye, ürüne... ne getirir, ne götürür ? bu biraz karmaşık bir konu. Konuyu karmaşıklaştıran en büyük etkense "festival" kelimesinin geniş anlamının daraltılması. Festivali düzenleyenler kadar, festival izleyicileride önemli bir rol oynuyor bu anlamın daraltılmasında. Bir kaç gün sonra düzenlenecek olan bir festivale ilişkin bir broşür var elimde. Broşürde yer alan fotoğraflar, festival programı, anlatım... o kadar albenili ki hani, "zaman geçse de, festival bir başlasa" diyesi geliyor insanın. Ne yok ki festival programında ? Kültürel etkinlikler, sanatsal etkinlikler, spor etkinlikleri, ekonomik etkinlikler... art arda sıralanmışlar göz kamaştırırcasına. Broşür göz kamaştırıyor kamaştırmasına da ya festival ? Festival de göz kamaştıracak kadar parlak geçecek mi ? bunu kestiremiyorum işte. Kestiremiyorum çünkü bütün bu göz kamaştırıcılık, festival öncesi hazırlanan şu usta işi broşürlerde kalıyor bazen. O broşürlerde yer alan ekonomik, kültürel, sanatsal... etkinlikler gerçek anlamlarından çok uzaklaştırılarak bir gövde gösterisine dönüştürülüyor çoğu zaman. Bir şenlik havasında başlayan festivaller; milliyetçi söylevlerin havada uçuştuğu, kendini övme ve yüceltmelerin tavan yaptığı bir gövde gösterisine dönüşüyor. Oysa festival ile amaçlanan; her ne kadar ürün ya da yörenin tanıtımı ön planda olsada, bu tanıtımın birlik ve beraberlik çizgisinde bir şenlik havası içinde yapılmasıdır. Hazırlanan programda, yöreye özgü kültürel ve sanatsal etkinlikler elbette öne çıkacak ama bu öne çıkış diğerlerini küçümseme ve alay etme hakkını vermez kimseye. Hele hele müzik konusunda ki... "Müzik evrenseldir" misali, etkinliklerin en can alıcı noktası müziğin gölgesinde; bütün yürekler birleşmeli... Müziğin o, geniş yelpazesinde esen rüzgar; bir taraftan ayrımcılıkları, anlaşmazlıkları, kavgaları çıkarırken yüreklerden, diğer taraftan da yaz akşamlarından çaldığı sıcaklarla o yürekleri birbirlerine ısındırmalı. Hem öyle ki; en az o broşürler kadar, o bütünleşen yürekler de göz kamaştırmalı. Sonra... Sonra başladığı gibi, yine bir şenlik havasında sona ermeli halk eğlenceleri. Işıl ışıl yürekler; festival bittiğinde de bir şenlik havasında karşılamalı yeni günü. Tıpkı o yürekler gibi, ışıl ışıl sokaklar ve caddeler de kalmalı yaz eğlencelerinden geriye. Ses ve görüntü kirliliğinden arınmış o, ışıl ışıl sokaklar da; bir şenlik havasında "merhaba" demeli yeni güne.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Münevver Saral, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |