Anlamak beðenmenin baþlangýcýdýr. -Spinoza |
|
||||||||||
|
“Kurtuluþ Savaþý o kadar önemli deðildir. Arada Sakarya, Dumlupýnar gibi birkaç önemsiz savaþ oldu.” “Kaç kiþi öldü ki Kurtuluþ Savaþý’nda?” “Kurtuluþ Savaþý’ndaki asker kaçaklarýnýn sayýsý ölenlerin üç katýdýr.” Bunlar gibi sözler. Her þeyi bilen, arada konuþmasýna ‘consolidite’ gibi Ýngilizce kelimeler sokuþturan, aydýn ve entelektüel bir karekter olduðunu anlatmaya çalýþan ancak gerçekte herkesi zehirleyen bir kiþi. Tam dinlemedim ama doðulularýn (bundan Kürtler kast ediliyor) Çanakkale’de ve Kurtuluþ Savaþý’nda çarpýþmadýklarý gibi garip þeyler de çalýndý kulaðýma. Çanakkale þehitliklerini gezerseniz, Abide’nin orada D harfine bakarsanýz, kimliði tespit edilmiþ kaç Diyarbakýrlýnýn þehit olduðunu görürsünüz. Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda orduya yalnýz Tunceli (Dersim) kenti asker vermedi. Bugünkü gözle ve sübjektif niyetle 90 yýl öncesinin Anadolu’suna bakýnca bu hanýmýn yaptýðý gibi garip þeyler söylemek mümkün. Halbuki 1. Dünya Savaþý’nda doðulular doðuda, batýlýlar batýda savaþmýþtýr. Bu ve bunun gibi gerçekleri saklayýp kendi iþine geldiði gibi çarpýtýyor. Soru: Osmanlý Devleti zamanýnda Anadolu’da ve Osmanlý topraklarýnda kaç isyan çýktý? Kurtuluþ Savaþý hiç mi iþe yaramadý? Gerçekte o ‘önemsiz’ Kurtuluþ Savaþý sayesinde Musul dýþýnda Misak-ý Milli sýnýrlarý (Trakya, Doðu Anadolu, Batý Anadolu, Adana, Gaziantep, Kahramanmaraþ) saðlandý. Hatay Türkiye’ye baðlanabildi. Kýbrýs çýkartmasý yapýlabildi. Devlet olmayý sürdürebildik. Þimdi bunlarý bir yana koyup konuya baþka bir yönden bakalým. Bilinen bir gerçek olarak Osmanlý Devleti zamanýnda devlet topraklarý içinde sayýsýz isyan çýkmýþ, bunlarýn içinden Anadolu dýþýndakilerin hepsi uzun vadede baþarýlý olmuþtur. Bunda devlet topraklarýnýn çok geniþ bir alana yayýlmýþ olmasý, bu geniþ alanda çeþitli ulus ve dinlerden insanlarýn yaþamasý, bunlara vergilerini verdikleri sürece iliþilmemesi ve devlet düzeni ve gücünün zayýfladýðý zamanlarda buralarda yaþayan hatýrlý kiþilerin Osmanlý’nýn koyduðu vergilerden kurtulmak istemeleri etkin olmuþtur. Zamanla milliyetçilik akýmlarýnýn güç kazanmasýyla 1800lü yýllardan sonra kopmalar baþlamýþ, buna baðlý olarak vergiler azalmýþ ve baþka para kazanma yolu bilmeyen, araþtýrmayan devlet güçsüz duruma düþmüþtür. 1. Dünya Savaþý’nda da son olarak Araplar ayrýlmýþ ve sýnýrlar bugünkü sýnýrlara gelmiþtir. Ayrýlýklar hep para kaynaklýdýr ve baþta Ýngiltere, Fransa ve Rusya olmak üzere baþka devletlerin desteði ile olmuþtur. O zamanlar ABD yoktu ve bunlar büyük devletlerdi. Avusturya’nýn ise araya baþka devletler girdiði için etkisi azalmýþtý. Þimdi þöyle bir bakalým. Suriye, Irak, Filistin ve yarýmadadaki Araplar, neredeyse baðýmsýz yaþýyorlardý. Asker vermiyorlardý. Üstelik Hacca giderken kervanlar yolda soyulmasýnlar diye Bedevilere, yol boyu kabilelere paralar ödeniyordu. Neden ihanet ettiler? Ýngilizler onlara Osmanlýlarýn verdiðinden daha çok para verdi de ondan. Çil çil sarý altýnlar çok çekici geldi. Yoksa Araplarýn üzerinde milliyetçiliðe dayanan bir baský yoktu. Mezhep çatýþmalarý vardý. Vahabiler, Þiiler vs. vardý ve hâlâ var. Ýngilizler onlara top gibi aðýr silahlar vermediler. Çünkü geri almasý zor olurdu. Sonraki Arap – Ýngiliz, Fransýz mücadelesi dinle karýþýk milliyetçidir ama o sýrada çoktan biz devre dýþý kalmýþtýk. Balkanlarda doðan yeni devletlerin halklarý yüzyýllarca herhangi bir baský görmeden yaþadýlar. Osmanlý Devletine asker verdiler, komutan verdiler. Burada milletleri asimile etmek gibi bir þey söz konu deðildir. Osmanlý yalnýz vergi alýyordu ve iç iþlerinde neredeyse baðýmsýzdýlar. Ama din ve ýrk olarak Rusya’ya yakýndýlar ve Rusya kuzeyden sýcak denizlere inmek istiyordu ve yolunun üzerinde Osmanlý Devleti topraklarý ve bu milletler vardý. Her fýrsattan sonuna kadar yararlandýlar. Kafkaslarda ise onlara yakýn Ermeniler ve Gürcüler vardý. Burada daha çok Müslüman vardý ama ayný Balkanlarda olduðu gibi yeterli olmadý. 1877-78 Plevne Savaþýnda kasabada 8 cami 2 kilise vardý, Batý Trakya kaybedildiðinde her 3 kiþiden 2’si Türk’tü. Buralarýn kaybediliþi milliyetçilikten çok devletin güçsüzlüðü yüzünden oldu. Girit Adasý için de ayný þey söylenebilir. Her ne kadar halkýndaki Türk sayýsý az ise de, Mýsýr’ýn ve Kuzey Afrika’nýn, Kýbrýs’ýn 12 Adalarýn kaybediliþi tümüyle iþgaller yoluyla olmuþtur. Ýþgal edenler, Ýngiltere, Fransa ve Ýtalya’dýr. Ama daha önce Kavalalý Mehmet Ali Paþa zamanýnda Ýngilizlerin ne dümenler çevirdiðini biliyoruz. Herkes Türkiye bir hak iddia edince hemen orada ne kadar Türk yaþýyor diye soruyor. Yani Türk yoksa hakkýmýz yok olacak. Peki þu üç devlet oralarý iþgal ederken orada ne kadar Ýngiliz, Fransýz, Ýtalyan yaþýyordu? Ýngiltere’nin Kýbrýs’ta hâlâ üssü var. Söz konusu bile olmuyor. Çünkü Ýngiltere güçlüdür. Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler, Müslümanlarla birlikte Osmanlý Devletinin ana unsurlarýydýlar. Devletin ana unsuru olmasý sebebiyle Rumlar devlet içinde istedikleri yerlere yerleþtiler ve sonra hak iddia ettiler. Batý Anadolu’da çok sayýda Rum vardý (Bunlar mübadele yoluyla Yunanistan’daki Türklerle deðiþtirildiler). 1821 Mora isyanýndan sonra saydýðým devletlerin yardýmýyla Yunanistan kuruldu ve topraklarýný geniþletti. Öyle ki 1897’de kaybettiði savaþa raðmen toprak kazandý. Ermeniler de Anadolu’nun her yerinde vardýlar. Fatih Sultan Mehmet Ýstanbul’u fethettikten sonra Anadolu’dan Ermenileri getirip Ýstanbul’a yerleþtirmiþ. Dýþarýdan destek görmekle birlikte Rumlarla ve Ermenilerle aramýzýn bozulmasýnýn en büyük nedeni milliyetçiliktir. Yoksa yüzyýllar boyunca bir arada sorunsuz yaþanmýþtýr. Bugün eski Osmanlý topraklarý üzerinde 29 devlet vardýr. Ama birçok devletin varlýðý, örneðin Suriye ile Irak’ýn tek devlet olmayýþý politiktir. Kuzey Irak’ta özerk bir Kürt yönetiminin oluþumu baþlangýçta politikti. Sonradan geliþti. Kürtler Türkiye’nin ana unsurlarýndan biridir. Kürtler istedikleri gibi istedikleri yerlere yerleþebiliyorlar. Bir yere gitseler, biriyle evlenseler, toprak satýn alsalar kimse onlara yapamazsýn demez, diyemez. Türkiye’nin her yerinde Kürtler var. Devlet yönetiminde söz sahibi, Cumhurbaþkaný bile oluyorlar. Yani Türkiye’de giremeyecekleri hiçbir yer yok. Ayný Türkiye’de yaþayan diðer gruplarýn olduðu gibi. Anadolu, bütün savaþlara asker veren, son dönemde Osmanlý Devleti’nin tek dayanaðý birçok milletin bir arada birbiriyle barýþ içinde yaþadýðý yer, geçen savaþlardan ve büyük toprak kayýplarýndan çok önce Misak-ý Milli sýnýrlarý olarak kabul edilmiþtir. Bu kabulde Osmanlý Devleti’nin -henüz yýkýlmadan önce- mevcut yapýsýnýn eleþtirisi vardýr. O zaman bile kullanýlan bir dil vardý. ABD’de her üç aileden birinin Latin kökenli olduðu söyleniyor. Güneyde Ýngilizce bilmeyen bol miktarda Meksikalý var. Þimdi orada Ýspanyolca’nýn ikinci anadil olarak kabul edilmesini bekleyebilr miyiz? Ülke bütünlüðü için dil en temel unsurlardan biridir. Türkiye Cumhuriyeti’nde Kürtçe’den baþka diller de konuþuluyor. Bu dillerin sahipleri de ayný þeyi talep edebilir. O zaman öyle bir noktaya geliriz ki hiç kimse birbirini anlayamaz. Dil birliði giderse her þey gider. Yönetim biçimi ve davranýþ olarak ne Osmanlý Devleti, ne de Türkiye Cumhuriyeti içinde yaþayan, yönetimde bulunan insanlar kusursuz bir yönetim yapmadýlar, kusursuz bir davranýþ göstermediler. Ama bu bizim kendi içimizde çözeceðimiz ve çözmemiz gereken bir sorundur. Kürtler ayrýlýp baðýmsýz bir devlet kursalar bu sorunlardan kurtulamayacaklar. Çünkü ayný hatalar Kürt kimliði altýnda devam edecek. Küçük bir devlet olarak asýl büyük gücün karþýsýnda –bizi de güçsüz býrakarak- ezilmeye devam edecekler. Bu iþ ABD’nin iþine yarar. Burada bir Kürt devleti kurulsa ilk çarpýþacaðý ülke Kuzey Irak Kürtleri olur. Çünkü biri çýkýp Kürt birliðinden söz edip bunu savaþla saðlamaya çalýþacak. Ama Irak Kürtleri ile birleþmek bir hayal, çünkü Türkiye Kürtleri ile Irak Kürtlerinin dilleri farklý. Çok büyük nüfus farký var (burada 15, orada 3 milyon) ve o Kürtler Araplaþmýþ, bizimkiler de karekter olarak Türkleþmiþtir. Anlayýþý açýsýndan demek istiyorum. Sonra savaþ sýrasý Ýran’a geliyor. Çünkü orada da Kürt var. Sonuç? Birilerinin çýkarlarýna hizmet için önüne çýkanla savaþan, gücünü tüketen, bütün kaynaðýný ABD’den aldýðý silahlara yatýran bir devlet. Ben hep Türkiye’de petrol olduðunu iddia ettim. Þuna emin olun ki bu devlet ABD silahlarýný almadan önce petrol kaynaklarýnýn iþletmesini ve kârýný onlara veren anlaþmalar imzalayacaktýr. Kürt devleti kurulduktan sonra da iþ bitmeyecek. Çünkü Zazalar var. Onlarýn da ayrý dili var. Bu kez öyle bir mücadele baþlayacak. Bunu da þimdi olduðu gibi ABD körükleyecek. Türkiye’nin Türk aydýnlarý daha iyi, yaþanabilir bir Türkiye için demokrasi mücadelesi veriyor. Köylüler, iþçiler, memurlar, iþsizler, aylýklý çalýþan herkes Türkiye’nin her yerinde eziliyor. Pancar, tütün ekimi devlet eliyle yasaklanýyor. Fýndýk aðaçlarýnýn sökümünden söz ediliyor. Buðday, pamuk, zeytin fiyatlarý sýnýrlanýyor düþüyor. Bu insanlar nasýl yaþayacak, ne yiyecek? Bu durum yalnýz Kürtlerin baþýna gelmiyor. Çözüm, Kürt aydýnlarýn Türk aydýnlarý karþýlarýna almak yerine ayný mücadeleye destek vermesidir. Böyle bir durumda aramýzda hiçbir farklýlýk olmamalý. Kimse kimseyi yönetmeye kalkmamalý. Karþýlýklý olarak sen Kürtsün, ben Türküm mücadelesine girilmemeli. Böyle düþünmeyenler elbette ki çýkacaktýr ama çoðunluðun ne düþündüðü önemli olacaktýr. Bir ülkenin kendisini koruma hakký vardýr. Bu iþler spor karþýlaþmasý gibi ele alýnamaz. Yapýlan bir hareketi ödeþtirmek ve eþitlenmek diye bir þey yoktur. Kýsaca rekabetle dostluk olmaz. Elde edilen de kaybedilen de herkesin olur. Bu ateþi ve kötüye gidiþi ancak Türk ve Kürt aydýnlarý durdurabilir. Ama Ayþe Haným gibi diyorlarsa ki ‘biz illa ki oyuncak olacaðýz,’ kendileri bilir. Ne yazýk ki olacaklarýn sonuçlarýna hep birlikte katlanýrýz. 27.Eylül.2009
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |