..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Bazen bir mısra yaşamı değiştirir." -Kafka
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > Rüya Bayram




17 Kasım 2009
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (5) (Hırsızlar Diyarından... )  
Rüya Bayram
Kaç hırsız girdi hayatınıza bir düşünün. Bizi bizden götürüyorlar haberimiz yok. Bunların en kötüsü yaşama sevincini çalanlardır.. Kimileri umudunuza kasteder, kimileri fikirlerinizi çalar. Patronunuz sizi ucuza çalıştırmak adına kendinize güveninizi çalar.. Hatta sevdiklerinizi çalanlar çıkar..


:AIFA:
Bugünkü mektubum herkesin hırsız olabileceği iddiasından.. Akşam akşam benden güzel bir akşamı, yaptığı haksızlık ve küstahlıkla çalan, yani akşamımın hırsızı olan bir iş konuşmasının ardından...

Diyorum ki; her insan hayatında en az bir kere birşey çalmıştır, henüz çalmadı ise de çalacaktır. Peki her çalma eylemine hırsızlık, her bunun eylemcisine
hırsız mı denir? Hırsızlar maddi şeyleri götürür bizden adı hırsızdır, peki maneviyatımıza kastedenlerin adı nedir? Onlara sadece bir "eski" sıfatı takıyoruz sanırım o kadar. Asıl onların daha kötü sıfatlara hakkı var.

Hırsız genelde hayatını devam ettirmek niyeti ile yaptığını söyler. Kiminin tabiatı böyledir o ayrı. Kimisi kolaycıdır, sanki bu çok kolaymış gibi uzun uzadıya bir yerlere bağlanmak istemez, zoruna da gitmez kısa sürede elde edebildikleri. Düşünmez sürekliliğini, güvenir maharetine, övünür korkusuzluğu ile.

Hırsıza kötü deriz, en kötü cezalarla mahkum olmasını isteriz de en değerli şeylerimizi çalanları niye hala severiz, hatta abartıp hayatımızda tutarız onu bilmem.. Nedir bu bağışlayıcı yanlarımız.. Hırsız evine, arabana, işyerine izinsiz girip, değer verdiğin, emek verdiğin, sana ait şeyleri alınca üzüldüğümüzden daha çok üzülürüz oysa hayatımıza girip içimizden çalanlara.. Hırsızın götürdükleri olmadan yaşayabiliriz hatta yerine yenilerini de koyabiliriz ama şu bizim eski dediğimiz ama aslında bizi eskitenlerin bizden aldıklarını yerine koyabiliyor muyuz?

Kaç hırsız girdi hayatınıza bi düşünün. Bizi bizden götürüyorlar haberimiz yok . Bunların en kötüsü yaşama sevincini çalanlardır.. Kimileri umudunuza
kasteder, kimileri fikirlerinizi çalar. Patronunuz sizi ucuza çalıştırmak adına kendinize güveninizi çalar.. Hatta sevdiklerinizi çalanlar çıkar.. Bir de bu yaptıklarından başarı gibi sözedip gurur filan da duyar hiiiç utanmazlar. Sonra sizi arayıp çaldıkları şeyi itiraf edenler de çıkabilir, abartısız bu denli yüzsüz de olabilirler.. Sizi kandırıp iyi niyetinizi çalarlar.. Sonra olanlara gülüp kendinize saygınızı.. Bir de bu hırsızların kulpları vardır "zaten senin benim senden izinsiz almaya karar verdiğim şeylerle işin olamazdı" gibi adamı aptal yerine de koyarlar.. Hayatından biri
ise çaldıkları "aman canıım o zaten seni sevmiyordu", fikrin ise "sen onu uygulamazdın ki",sevgin se "çocuk musun kanmasaydın" hani hem suçlu hem güçlü tayfası.. Yoksa haklı mı ya dediğiniz olmadı mı hiç?.. Yavuz hırsız ev sahibini evden kovar misali :)

Çocukluk hayallerinizden masalları, gönül kuşunuzun dilinden şarkıları, kulaklarınızdan tatlı nağmeleri, dudaklarınızdan pembe gülüşünüzü çalarlar.. Sonra boşver "onlar zaten masaldı", "sana yakışmıyordu ben seni kurtardım canım ", "boşa hayal kuruyordun" diye bir de iyilik yapmış edası ile rahat rahat dolanırlar.. Hırsızlar hapse atılıyor özgürlükleri ile bu
bedeli ödüyorlar da kişiliğimize kastedenlerin cezasını kim veriyor, peki onlar niçin çaldıklarına bedel ödemiyor?

Birşey çalanlara vurgulu bir "hırsızzz" yakıştırması yaparken asıl hırsızlar çaldıklarını çoktan harcamış yollarına devam ederler.. Hani hayatlarından çıktık ya bu bir bedel sanırız, bizden uzaklaşınca cezalandırdık sanırız, yahu bizden uzak olmayı ceza kabul edecekler zaten çalmak değil çoğaltmak, birlikte paylaşmak ve bizimle kalmak niyetindedir.. Çalıp gidene eski olmak, uzakta kalmak ceza değil ödüldür yaptıklarını unutturan..

Ama yine de insanların yaşanmışlıkları olmalı.. Hırsızları da gözünden anlayacak kadar aklı başına varmalı..

Bunun adı kendini kaptırmak, hırsız kapkaççı takımına oyun olmak. Kendinizi kaptırmayın diyorum sözün özü..

Kaç para eder hayalleriniz, ya umutlarınıza, güzel fikirlerinize, gelecek planlarınıza ne paha biçersiniz? Kendinizi, özünüzü paranızdan iyi saklayın ki acımadan alıp gitmesin ruhunu çoktan şeytana satmış kalpten yoksun yalancılar.. Sonra binbir emekle sizi bugüne getiren analarınızın hakkını nasıl ödersiniz.. Sıkı tutun kendinizi sıkıı...

16 Kasım 2009
Pazartesi sendromu pençesinde:)
Rüya



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (10) (Sıradan Bir Masaldan... )
Herşeyin Bir Nedeni Var Ama Unutmayın Bir de Sonucu...
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (9) (Kalpten Kalbe Nasihatlerden... )
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (21) (Kimi Zaman Giden, Kimi Zaman da Gidilenin Yüreğinden... )
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (4) (Kuyunun Dibi... )
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (22) (Bir Dizinin Ardından Aldanmaların Sorgulanışından... )
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (20) (Antikacı Dükkanından... )
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (13) (Sevmelerden Vazgeçip Sövmelere İntikal Edişten... )
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (6) (Cümlenin Sonu... )
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (2) (Bardağın Boş Tarafından... )

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
En Kusursuz Cinayet Yaşama Sevincini Öldürmektir
Hani Tek Bir Kişiyi Özlersiniz Her Yer Issız Gelir Derler Ya...
Uzun Metraj Korku Filmi, Bol Kan, Bol Siyaset, Bol Kavga, Boş Hayat!
Mutluluk
Hayatı Kuralına Göre Oyna!
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (19) (Agah Efendi ile Söyleşirken... )
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (11) (Çocukluğumdan... )
Tüp Bebekler ve Çöp Bebekler
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (15) (Keşkelerle İyikilerden... )
Adresi Belli Olmayan Mektuplar (7) (Okyanusta Bir İstiridyeden Desem... )

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Çelişki [Şiir]
(Kürtaj) Olmak Ya da Olmamak, İşte Bütün Mesele Bu... [Eleştiri]


Rüya Bayram kimdir?

Yaşamayı tüm anları ile seviyorum. Bazen acıtıyor her yanımızı hayat, bazen güldürüyor yüzümüzü beklemediğimiz bir anda. Yaşanmışlıklar anılarımız oluyor ve ben uslanmaz bir anı biriktiricisiyim. Hayat biriktirdiğimi ve kaçırdığım tüm zamanları yazıyla bir yerlerde sakladığımı düşünüyorum yazıya döktüğümde kendimi. . . Ve bir gün bir yerlerde onların içinde barınan herşeyin beni bulup kucaklayacağını hissediyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Can Dündar,Ahmet Altan,Paolo Coelho,Goethe,Shakespeare,J.J.Rousseou


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Rüya Bayram , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.